Lütfen bekleyin..



Batman Demokrat Gazetesi'nin Aydın Gök röportajı

27 Mayıs 2015, 14:16 - Okunma: 2767

Batman Demokrat Gazetesi'nin Batman Bağımsız Milletvekili Adayı Dr.Aydın Gök ile yaptığı röportaj… 7 Haziran 2015’te yapılacak olan milletvekili seçimlerinde Hür Dava Partisi (Hüda Par) tarafından desteklenen Bağımsız Milletvekili Adayı Aydın Gök ile özel röportaj ile baş başa bırakıyoruz…

Sizi tanıyabilir miyiz?

1966 Batman Hasankeyf Mebiye / Mêbiya doğumluyum. Kimliğinde doğum yeri Kürtçe yazılan şanslı insanlardan biri de benim. Kimlikte doğum yerim Kürtçe ismi ile Mêbiye yazılmış. Lise öğrenimimi Batman’da okudum. Üniversite eğitimimi de Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okudum ve doktor olarak mezun oldum. Önemli bir süre Batman’da görev yaptım. Göreve başladığım zaman da özellikle Batman’ı tercih ettim. O dönemler sıkıntılıydı ama kendi memleketime hizmet istedim ve Batman’da göreve başladım. Çeşitli sağlık ocaklarında ve Batman Devlet Hastanesi’nde görev yaptım. En son Batman Bölge Devlet Hastanesi’nde çalışırken Hür Dava Partisi’nin kuruluşu ile birlikte istifa ederek Kurucu İl Başkanı olarak göreve başladım. Kısa bir süre sonra yerel seçimlerde Hüda Par’dan Belediye Başkan adayı oldum. Şimdide tabi malumunuz yüzde 10’luk seçim barajı nedeni ile Hüda Par Bağımsız Milletvekili Adayları ile seçime girme kararı aldı. Beni de arkadaşlarımız seçime bağımsız olarak girilen 9 ilden olan Batman’da aday olarak uygun gördü. Şimdi de Hüda Par’ın desteklemiş olduğu Batman Bağımsız Milletvekili adayı olarak seçim süreci başladı ve bizde bismillah dedik. Evli ve 5 çocuk babasıyım.

Her seçim öncesinde muhakkak olaylar yaşanıyor. Bu seçim öncesinde de bir provokasyon bekliyor musunuz? Kendi tabanınıza ve diğer seçmenlere söylemek istediğiniz mesajınız var mı?

Umarız yerel seçimde olduğu gibi olmaz. Sakin ve huzurlu bir ortamda geçer seçim de bunu temenni ediyoruz. Öyle bir bölgede yaşıyoruz ki çok da rahat olamayacağınız bir bölge. Ancak biz kendi adımıza emin bir şekilde bunun sözünü verebiliriz. Bize direk bir saldırı olmadan kendi teşkilatımızda, partimizde, lokalimizde kesinlikle böyle bir şey olmadı, bundan sonrada zaten böyle bir şey olmaz. O konuda herhangi bir müdahalemiz veya sataşmamız sözlü ya da fiili olarak olmadı. Biz de seçime girecek olan diğer partilerden de bunu talep ediyoruz. Herkes bu konuda hassas davransın, üzerine düşeni yapsın. Hem seçim süreci, hem seçim günü hem de seçim sonrası sakin ve huzurlu bir ortamda geçsin. Biz bunu temelli ediyoruz. Şuana kadar bir problem yok gibi görünüyor ve inşallah böyle devam eder. Seçim beyannameniz ve stratejiniz nasıl?

Bizler muhalefete talibiz. Düşünceleri birbirine yakın ve seçim barajı nedeni ile partilerinden istifa etmiş bağımsız adaylar olarak maksimum olarak hepimiz kazansak dahi 9 kişi olacağız. Dolayısı ile bizim şuan ki seçim beyannamesinde halkımıza arz ettiğimiz şeyler daha çok ciddi bir muhalefet üzerine konumlandırılmış olacak. Bu konuda hem İslami Muhalefet adına ciddi bir muhalefet, hem Kürt Meselesinin çözümü adına somut söylemlerimiz var, maddelerimiz var bu konuda. Ayrıca Batman adına yıllarca sorun olarak devam eden sıkıntılarımız var. Mesela işsizlik olayı, ulaşım, can ve mal güvenliği olayı gibi meselelerin ciddi anlamda masaya yatırılması gerekmektedir. Batman’ın 4 tane milletvekili var ve bu milletvekillerinin el birliği ile Batman’ın kanayan yaraları olan meseleleri masaya yatırması, hükümeti zorlaması ile çözüm bulur. Biz şuanda iktidara talip değiliz, biz şuanda muhalefete talibiz. Dolayısı ile seçim beyannamemizin ütopik olmaması ve ayağının yere basması lazım ve biz buna dikkat ettik. İnanıyorum ki biz O 9 milletvekili ile çok ciddi bir muhalefet yaparız.

Seçim beyannamemiz için 4 ana başlığımız bulunuyor. Bunlar;

1.Türkiye için ne düşünüyoruz?

2. Kürt meselesi için ne düşünüyoruz?

3.İslami Muhalefet adına ne düşünüyoruz?

4.Batman için ne düşünüyoruz? Bu 4 ana başlık altında da 5 maddelik alt başlıklarımız yer alıyor. Türkiye için ne düşünüyoruz? Dediğimiz zaman alt başlıklardan biri yeni anayasa yer alıyor. Adalet yer alıyor. Gelir dağılımının adaletli olması ile ilgili itirazlarımız yer alıyor. İslami muhalefet olarak yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede yeni anayasa ile birlikte özellikle İslam’a muhalif olan hiçbir madde ve kanun çıkarılmamasını talep edeceğiz.

Yeni anayasa çalışmalarınız başka dinlere mensup insanları da kapsıyor mu?

Dinde zorlama yoktur. Siz hiçbir insanın aklına, kalbine, vicdanına hitap etmedikçe Müslüman olmaz veya herhangi bir düşünceye dahil olmaz. Haklı olarak bu bütün insanlar için böyledir. Hatta biz şunu istiyoruz. Çok hukukluluk olsun. Mesela biri Türkiye vatandaşıdır, ama adam Hıristiyan’dır veya Yahudi veya Ezidi’dir. Onun inancına göre evlilik nasıl yapılıyorsa kendi inancı ile evlensin. Bir Müslüman için dini nikah yeterli ise nasıl ki bir belediye görevlisi memur nikah kıyabiliyorsa, Diyanet’te görevli olan bir imam niye kıyamasın? Kişi diyor ki ben Müslüman’ım benim için asıl olan nikah akdi dini nikahtır. İmam, dini nikahı kıysın ve bu resmi nikah yerine geçsin. Evlilik cüzdanlarını da müftülük versin. Askerlik konusunda da biz diyoruz ki profesyonel askerlik gelsin ve programımızda da bu var. Vicdani Ret olsun. Ama sonrasında da bu adamın siciline işlenmesin. Bu şekilde somut taleplerimiz de var. Adalet konusunda da sorunlar var. Geçtiğimiz günlerde Adana’daki İslami STK üyelerine 115 yıl hapis cezası verildi. Suçları neydi peki? Kur’an dersi vermek, Kutlu Doğum Haftaları tertip etmek. 28 Şubat süreci bitti diyorsun. Ama 28 Şubat sürecinin bitmediğini ispat eden bir mahkeme kararı çıkıyor. Devasa adalet sarayları inşa etmekle adalet olmuyor bu iş. Adalet olmadıktan sonra o sadece saraylık görevi yapar. Kürt meselesi konusunda da programımıza baktığınız zaman onlardan daha ileride olduğumuzu iddia ediyoruz göreceksiniz. Çünkü Kürtler de Türkler ile birlikte bu ülkenin kurucu unsuru ise şuana kadar HDP’nin söylemediğini söylüyoruz. Kürtçe ikinci resmi dil olsun diyoruz. Bunun dışında yine insani İslami fıtri bir haktır anadilde eğitim hakkı olsun. Bu Kürt meselesi ne devletin milli menfaatine, ne de örgütün çıkarlarına feda edilmeyecek önemli bir mesele olduğuna inanıyoruz. Bunun iki tarafın da karşılıklı şartlarına bağlanmadan bir an önce Allah tarafından doğuştan verilmiş olan hakların tanınmasını istiyoruz. Kürt meselesi 100 yıllık bir meseledir. PKK meselesi de Kürt meselesinden doğdu. 30 yıldır devam eden bir çatışma ve bu çatışmanın da en büyük mağdurları Kürt Müslümanlardır. Barış olacaksa buyurun barışsınlar. Elinde silah bulunduran örgüt ile devlet barışsın.

Bölgenin, ülkenin ve ilimizin en önemli sorunu sizce nelerdir?

Türkiye için şu an söylemek istediklerimizi beş ana başlık halinde ifade edeyim:

1- Yeni Sivil Anayasa ile ilgili söylediklerimiz var: Yeni anayasa, vesayetten ve ideolojiden arınmış sivil bir anayasa olmalı, etnik vurgu yapmamalı, Herkesin Türk olduğu nitelemesinden vazgeçilmeli, insani hak ve özgürlüklere kuvvetli vurgu yapmalı, meclis de dâhil olmak üzere hiçbir devlet kademesinde göreve başlayacaklar ideolojilere bağlılık üzerine yemin etmemelidir, Hak ve adalet ölçüsü gözetilmeli, hiçbir vatandaşın ötekileştirilmesine veya iç düşman olarak tanımlanmasına yol açacak vurgular olmamalı.

2- Adalet ile ilgili söylediklerimiz var: Yargı önünde adalet olmalı, gelir dağılımında adalet olmalı, işçi memur alımında adalet olmalı, ücretlendirmede adalet olmalı, hizmette adalet olmalıdır.

3- Mazlumdan yana dış politika olmalı: Komşularla düşman değil dostça ilişkiler olmalı, Milli menfaatler değil, ortak menfaatler gözetilmeli, İslam ülkeleriyle siyasi birlik oluşturulmalı, israil’i tanımaktan vazgeçilmeli, Emperyalist ülkelerin işgal politikalarına destek olunmamalıdır.

4-Hayat pahalılığının önü alınmalı, işçinin, emekçinin alın teri korunmalı: Maden işletmeciliği dünya standartlarına getirilmeli, işçi ölümlerine karşı ciddi ve caydırıcı denetim gelmeli, asgari ücret yükseltilmeli, mevsimlik işçilere sosyal güvence verilmeli, ucuz ve vergisiz elektrik, doğalgaz ve su temini sağlanmalıdır.

5- Kadın, Gençlik ve Aile: Kadına şiddetin önü alınmalı, kadın istismarının önü alınmalı, özgür gençlikten önce eğitimli gençlik üzerinde durulmalı, aile müessesesi korunmalı, gençliğe iş ve gelecek imkânları sağlanmalı diyoruz.

Kürdistan veya Kürt meselesiyle ilgili olarak da şunları söylüyoruz:

1- Anayasal Tanıma: Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalı, Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu halkları olarak kabul edilmeli.

2- Anadil ve Resmi Dil: Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmeli, Kürtçe aynı zamanda eğitim dili olmalıdır. Diğer vatandaşlar da kendi dillerinde eğitim alabilmelidir.

3- Sınırlar ve Özür: Kürdistan sınırlarının sembolik sınırlar haline getirilerek kimlikle geçişe imkân sağlanmalı, devlet geçmişte yaptıklarından dolayı özür dilemeli, kabirlerini gizlediği Said-i Nursi, Şeyh Said ve Seyit Rıza gibi şahsiyetlerin mezar yerlerini açıklamalı, iade-i itibar olmalı, başta Şeyh Said olmak üzere Kürtlerin büyük bir saygıyla andıkları Kürt âlimlerine yapılmış olan zulüm resmen kabul edilmeli, yakınlarından ve halktan özür dilenmelidir.

4- Yerinden Yönetim: Yerel yönetimler güçlendirilmeli, bütün yerel yöneticilerini halk seçmeli, Âdem-i merkeziyet olmalı, ekonomik kalkındırmada pozitif ayrımcılık yapılmalı.

5- Siyasi Genel Af: Tüm siyasi tutuklu ve mahkûmlara, yurtdışında bulunan siyasi suçlulara, vatandaşlıktan çıkarılanlara af gelmelidir diyoruz.

Seçilirseniz Batmanla ilgili vaadiniz?

Şüphesiz milletvekili seçilirsem, Batmanlı kardeşlerimin vekili olarak meclise gideceğim. Ve en önemli önceliğim Sahipsiz Batman’ımıza hizmet etmek, faydalı olmak olacaktır. Sahipsiz Batman diyorum, zira dört yıldır mecliste olan Batman’ın vekillerinin karneleri sıfırlarla doludur. Batman için, Batman halkı için ciddi hiçbir talepleri ve hizmetleri olmamıştır.

Bu gün Batman % 23’lük işsizlik oranıyla ilk sıralardadır. Can, mal ve nesil emniyeti yoktur. 6-8 Ekim olaylarında bunu hepimiz gördük. Uyuşturucu kullananların sayısı giderek artmaktadır. Trafik ve ulaşım berbat bir haldedir.

Şüphesiz işsizlik Batman’ın ve bölgemizin en önemli meselelerinin başında gelmektedir. İktisat politikalarının merkezinde insan olmalı ve amaç refahın bütün topluma yayılması olmalıdır. Sadece ülke ekonomisini büyütmeye kilitlenmiş bir iktisat anlayışını reddediyoruz. Fert başına GSMH ne kadar artsa da toplumun açları ve fakirlerin sayısında azalma olmuyorsa, işsizlik oranı artıyorsa ekonomik büyümenin anlamı olmaz.

Özellikle yıllarca ihmal edilmiş bölgemizde pozitif ayrımcılık yapılmalı, istihdam artırılmalı, işsizlik mümkün olan en alt seviyeye çekilmelidir. Emeğin yoğun kullanıldığı sektörlere ek destek ve teşvik sağlanmalıdır. Hayatın her alanında ihtiyaç duyulan üretim mallarını yerli imkânlarla üretebilecek imkânlar için gerekli tedbirler alınmalı, meslek edindirme kursları yaygınlaştırılmalı, özellikle vasıfsız işsizlerin meslek ve sanat sahibi olmaları sağlanmalıdır. Devletin bizzat kendisi fabrika açmalıdır. Devlet ve hükümetler, her şeyden önce vatandaşların can ve mal emniyetini sağlamak ve ardından da onlara aş ve iş imkânı sağlamak zorundadır. Özellikle Batman’ımızda işsizliğin azalmasında önemli bir iş alanı olan inşaat sektöründe belediyelerin, müteahhitlerin önünü açmaları gerekirken, kendilerine sıkıntı çıkarmaları da bölgede bir sorun olarak şikâyet konusu olmaktadır. Bu konuda ciddi denetimlerin olması lazımdır.

Baraj sorununu ve seçmene muhtemel baskı konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Seçimler seçmenlerin yönetime dahil olmaları ve bu konuda belirleyici olmaları içindir. Temsilde adaleti engelleyecek tüm etkenlere karşıyız. Bu engellemeler kimden gelirse gelsin bizim için fark etmez. Seçim barajı bu engellerin en büyüklerindendir. Aynı şekilde seçmene yapılan fiziki ve psikolojik baskılar da seçmenin tercihinin sandığa yansımasının önündeki engellerden biri olup zulümdür. Kimilerinin kendileri için belirledikleri bazı hedeflere ulaşamaması durumda, kıyametin kopacağını söylemesi ve kaos çıkacağını söylemesi kabul edilemez.

Diyarbakır bağımsız milletvekili adayınız Zekeriya Yapıcıoğlu Rudaw.net’e verdiği röportajda «Çözüm adına gerekiyorsa HDP ile de oturabiliriz.» görüşüne katılıyor musunuz?

HÜDA PAR olarak bugüne kadar halkımızın faydasına olacak çalışmalar yaptık. Bundan sonra da çalışmalarımız devam edecektir. Halkımızın huzur ve menfaati önceliğimizdir. Bugüne kadar bize ve teşkilatlarımıza yönelik yapılanlara karşı gösterdiğimiz tavır halkımızın menfaatini şahsi çıkarımızın üstünde tutmamızdandır. Bu tavrımız halkımızın huzur ve barışına verdiğimiz önemi ortaya koyuyor. Halkımızın huzuru söz konusu ise ve bölgemizin faydasına olacaksa, hassasiyetlerimiz dahilinde, dışımızdaki her türlü şahıs ve kurumlarla bir araya gelebiliriz ve görüşebiliriz. Bunu daha önce de söylemiştik. 6-8 Ekim saldırıları ve bizim bunun karşısında gösterdiğimiz tavır, bu bölgede kimin bu halka zulüm ettiğini, kiminde halkın menfaatini her şeyin üstünde tuttuğunu ispat ettiğine inanıyoruz. Sandığa giderken insanlarımızın bu farkı mutlaka göz önüne alacağına inanıyoruz. Bu çerçevede Diyarbakır bağımsız milletvekili adayımız Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu′nun yakın geçmişte Rudaw.net’e yaptığı “Çözüm adına kiminle aynı masaya oturmak gerekiyorsa, HDP de dahil biz onunla otururuz” açıklamasına destek veriyoruz. Hiç kimseye şahsi bir kinimiz ve düşmanlığımız söz konusu değildir.

http://www.batmandemokrathaber.com/yazidetay-362.html

Etiketler : aydın gök
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
GÜNCEL Kategorisindeki Diğer Haberler
Ramazan Bayramı'na sayılı günler kala rengârenk şeker çeşitleri tezgâhl..
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör d..
Batman Üniversitesinde faaliyet yürüten öğrenci toplulukları, siyonist işga..
Batman'da ekiplerin dur ihtarına uymayarak kaçan bir araçtan yola atıla..
Batman'ın ilk ve tek yeraltı geçinde yaşanan sorunların bir türlü çözüm..
Batman'da nevroz etkinliğine katılarak kamu malına zarar verip, PKK/KCK..

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=