Lütfen bekleyin..
2 bin 825 TL olarak belirlenen asgari ücretin tüm taraflar için hayırlı olmasını dileyen Çetiz, “Asgari Ücreti Belirleme Komisyonu yapılan toplantılar neticesinde 28 Aralık tarihi itibariyle son noktayı koydu. Öncelikle belirlenen bu ücretin tüm taraflara hayırlı olmasını diliyorum. 2021 yılı için geçerli olacak asgari ücret brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 50 kuruştur. Bu rakam bekar olan bir işçi içindir.” dedi.
“Devlet elini taşın altına koymalı”
Enflasyon, pandemi, krizlerle mücadele eden işçi ve işveren için bu rakamın beklenilen rakam olmadığını vurgulayan Çetiz şöyle devam etti:
“Tüm sektörlerde belki de büyük ortak sayılan devlet kendisinden beklenilen feragatı göstermesi bir yana alacağını katlamış oldu. Oysaki hepimizin beklentisi, devletin elini taşın altına koyması, kendisine bakan haklarından ya tamamıyla veya büyük orandan vazgeçip bu hakkını işçiye yansıtması idi. Hem işverenin yükü hafifletilmiş olacaktı hem de işçi kardeşlerimiz insani bir ücrete kavuşacaktı.”
“İşverenin ayakta kalması üretimin devamına bağlı”
“İşverenler herkesin malumu olduğu üzere çok çetin bir süreçten geçmekte” diyen Çetiz, açıklamasının devamında, “Üretimin ve diğer alanlarda daha büyük olumsuzluklar yaşanmaması için işverenin yükünü hafifletecek ek tedbirler alması gerekir. Unutulmamalıdır ki devletin de bu zor badireyi atlaması, iç ve dış baskıları kırıp ayakları üzerinde durması işverenin ayakta kalmasına, üretimin devamına bağlıdır.” diye konuştu.
“Rakam bekleneni karşılamaktan uzak”
Asgari ücretten verginin alınmaması gerektiğini ifade eden Çetiz konuşmasının sonunda şunları söyledi:
“Ülkemizde milyonlarca asgari ücretli çalışanın merakla bekledikleri rakamın açıklanması ile beraber beklentileri karşılamaktan uzak kaldığını görüyoruz. Hayat şartlarının bu kadar zorlaştığı bir dönemde çalışanların enflasyona karşı korunmaları düşünülmesi gerekirken belirlenen asgari ücret bir aileyi geçindirmesi mümkün değildir. Daha öncede ifade etiğimiz gibi asgari ücretten kesilen vergi kalemlerinde indirime gidilmediği sürece gerçek adaletten ve insani ücretten söz etmemiz hayalcilik olur.”(İLKHA)
