Menü

Batman Basın

Geri Dön

Ramazan Sayfası: MÜSLÜMANLIK konusu

22 Mayıs 2020, 03:17

Müslümanlık kavramı ile ilgili açıklamalar…

Her şeyin başı: BİSMİLLAHİRRAHMANIRRAHİM

Her günün sorusu: BU GÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIN?

        Günün Ayeti:  "Hani bir zamanlar İbrahim’i Rabbi bir takım kelimelerle imtihan etmiş; O da onları tamamen yerine getirmişti. (Allah) “ Ben seni insanlara İmam(önder) yapacağım” buyurdu. İbrahim, “ Zürriyetimden de!” dedi. Allah “ Benim verdiğim söze zalimler nail olmaz” buyurdu. " -El Bakara Suresi:124-

        Günün Hadisi: Senin vasıtanla Allah’ın bir kişiye hidayet vermesi, senin için üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır.  –Taberani –

        Günün Sözü: Hidayet bir ödüldür, ancak hak edenlere verilir.

        Günün Tavsiyesi: Nerede ve ne olursanız olun, ama asla Allah’tan gafil olmayın.

        Günün Konusu: MÜSLÜMANLIK

        Allah, her insanı İslam fıtratı üzere yaratır. Yani her insan Müslüman – sade ve temiz- olarak doğar. Ancak çevresinin etkisi ve kendisine verilen iradeyle bir yol- yaşam tercihinde bulunur.

        İnsan dışındaki bütün varlıklar yaradılış gayelerine uygun hareket ederler. Yani, Sünnetullah dediğimiz tabii kanunlara göre hareket ederler. Sahi, materyalistlerin iddia ettikleri gibi; üstün bir ilmin ve kudretin eseri olan bu kanunlar tesadüfün veya taşın, toprağın eseri olabilir mi? İlmiyle, kudretiyle bütün kâinatı kuşatan Allah’ı inkâr için; bu harika yaradılışı ve tabiat kanunlarını akılsız, ilimsiz taşa, toprağa bağlamak nasipsizlik ve inat dışında nasıl izah edilebilir? İlim ve Kudret sahibi Allah’ın yaradılışını inkâr etmek için; cahil, kör, duygusuz, düşüncesiz, taş ve topraktan ibaret tabiatın kendini yarattığını iddia etmenin akıl ve ilimle izah edilebilir bir tarafı var mı?

        Allah, irade verdiği insana tercihte bulunma hakkı vermiş ve bu şekilde insanı imtihana tabi tutmuştur. Aklıyla, vicdanıyla, tabiatta var olan işaret ve eserlerle, Kitap ve Peygamberler aracılığıyla, tarihin akışıyla, iyi insanların irşadıyla… Allah’ı tanıyan ve hayatını Allah’ın rızasına teslim edenlere Müslüman denir.

         Allah’ın varlığını veya Ayetlerini inkâr eden; Allah’ın varlığını bilmekle beraber, Allah’ın emir ve yasaklarına kulaklarını tıkayarak, Allah’ın hayatlarına müdahalesini istemeyenlere da kâfir denir.

        Müslüman olmanın tek bir kapısı vardır; Allah’a sadakatle bağlılık, Allah’ın emir ve yasaklarını bir yaşam tarzı olarak benimsemek… Ama isyan ve küfrün binlerce yolu, binlerce kapısı vardır.

        İslam, bir ırk ve coğrafya bağı değil ve hiç kimsenin inisiyatif ve tekelinde değildir. İslam, bir iman ve gönül işidir. İsteyenler ve layık olanlar mutlaka bu nimete kavuşacaklardır.

        İslam toplumu bilinen coğrafyamızda, bazılarının gayri insani ve gayri İslami tavır ve davranışları bizi çok üzüp, bize çok garip gelebilir. Ama inanın bunda da Allah’ın varlığı ve Adaleti vardır.

       Allah, yarattığı kulları arasında ayırımcılık yapmaz. Herkes layık olduğunu yapacak ve layık olduğunu görecektir. Yaradılış özünün temizliğini koruyanlar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, mutlaka bir gün hakikatle karşılaşacak ve Hakka teslim olacaklar. Ama İslam toplumu içinde yaşasa bile özünü korumayanlar, Allah’ı bırakıp; nefislerinin, şehvetlerinin, menfaatlerinin, korkularının, parti, lider ve ideolojilerinin kulu olanlar layık oldukları yolu isteyerek tercih edecekler. Bunda bir anormallik yok. Bilakis bu, Hakkın ve Adaletin tecellisidir.

        Cennet ve cehennem hiçbir ırka ve renge mahsus değildir. Herkese açık ve herkes yaptıklarıyla, tercihiyle seçimini yapacaktır. Nuh Peygamberin oğlu kendisine iman etmedi ve helak olanlardan oldu. Lut Peygamberin eşi kendisine iman etmedi. Ama Firavunun sarayında Musa ve Asiye gibi şahsiyetler yetişti. 20. Yüzyılın Firavunu Stalin’in kızı İslam’ı tercih etti. Kendisi ile İslam dini arasında coğrafi, şöhret, uyuşturucu, çevre, zenginlik… onlarcala duvar olan İngiliz Cet Steven, bütün olumsuz duvarları aşarak Müslüman oldu ve Yusuf İslam adını aldı. Yıllarca Fransız Komünist partisi yöneticiliğini yapmış Roger Garaudy, araştırmaları sunucu Müslüman oldu. Her gün belki her saat başı, batı ülkelerinde okuyan, araştıran ve layık olan birileri Müslüman oluyor. Hiç kimseye babasından ve bulunduğu topraklardan dolayı ayrıcalık tanınmaz. Bizim içimizde de birilerinin dinden çıkması çok garipsenmemelidir. Üzülürüz, ama Allah’ın Adaleti ve insanın tercihi gereği herkesin layık olduğu yeri tercih etmesi garipsenmemelidir. Ancak insana; iyi düşün,  kendine yazık etme diyebiliriz…   

Hazırlayan: İhsan Pınar/ batmanbasin.com

Yorumlar (0) Yorum Ekle

© 2024 - Batman Basın

Normal Siteye Dön