Lütfen bekleyin..


Tülay Demircan Koyuncu

"Suküt!"

23 Şubat 2016, 10:04 - Okunma: 3138

Bazen sesini duyurabilmen için, susman gerekir. (Stanislaw J. Lee)

Sustum tüm haykırışlarıma kilit vurarak. Konuşmak istedim... Hep susmam gerektiğini öğrendim. Artık suskunluğa çaresizce ağlıyorum...

Susmak lazım mıydı?... Yada neden hep küçükler susmalıydı... Susmak neydi?... Dikkatlice kaşlarını çatan annenin bakışlarında ... Yanlış konuştuğunu düşünen bir dostun anlamsız öksürüklerinde ...vb Saklıdır bazen... Susmamız gerektiğinin sessizliği... Sustum sustum...

Susmak, konuşmayı bilmemekmiş. Atalarımız; "söz gümüş ise suküt altındır"demişler. Lakin artık konuşma zamanı gelmemiş miydi?... Susmaktan yorulmuştu dillerimiz.

Anlatamadıklarımızı anlamayanlara.... Ne anlatabilirdik ki... Sen küçüksün "Sus" Sen ne bilirsin"sus" Gelinsin "sus" Sus..... Hayır susmayacağım artık... "Edep ve üslubumla bildiğim doğrularımı ahlak ölçüsü çerçevesinde konuşacağım" diye isyan ettirildik. Saygıyı kaybettik. Sevgiyi saldık göklere. Sebep olan ey büyükler...

Yaşadığı üzücü olayı anlatamazdı. Susmak ile yükümlü kalmıştı. Yaşı henüz çocuk yaşta idi... Yaşadığı acı olay karşısında susmasının cezasını hayatındaki kişilik bozukluğu ile ödemişti. Her yaşanan hataların elbet ödenecek bir bedeli olmalıydı? Kimi ağır ödemek zorunda kalıyordu. Susmanın konuşamamamın...

Küçük yaşlarda evlenmişti. Kalabalık bir aileye gelin gelmenin bedelini ödeyecekti. Hele zengin bir aileye gelin oldu ise... Bedel daha da ağır idi. Köyde tanınan yani sesli bir ailenin reisi idi kayınbabası... Kim bilir zamanında ne yaşamıştı ki, kişilik bozukluğu...

Cahil ve güçsüzdü... Annesine hele babasına asla anlatamazdı ki...inanmazlardı. Yada ne yapabilirlerdi? Her günü çileler ile doluydu artık. Sustukça yüreği haykırarak ağlıyordu. Bir gün tamamen susmak zorunda kalmıştı. Karnındaki bebeğiyle...

Konuşma hakkı elinde olsaydı. Küçük gelin bebeğine konuşmayı öğretecekti."Doğru bildiğini konuş, susmak korkaklıktır" diyerekten evladını güçlü bir toplumun dirençli bilinçli üsluplu ahlaklı bir bireyi olarak yetiştirecekti. Ah bir konuşabilseydi...

Neden evlatlarımızı hep susturuyoruz. Oysa gereksiz konuşan insanlar neden susmuyor da konuşmasını bilenler susuyor?... Kelimeler utanarak çıkıyor, konuşmayı cahilce bilenlerin dudaklarından. Eğer kelimeler cümleler kurup konuşabilselerdi, asla o dillerden akmazlarda kulaklara...

Susmak bazen söylenecek sözlerin kalmaması da demektir. Bazen sevdiklerini üzmemek.. Bazen kaybetmekten korktuğun içindir. Diline sükut libasını giydirmek. Bazen gitmemek için çileyi hüznü yudum yudum acı bir kahve gibi içmektir. Susmak... Yada susturulmak... Hangisi daha acizdir?... Susmak zorunda kalmak mı? Susturulmuş olmak mı?... Saygı ve sevgilerim ile değerli okurlarım...

Etiketler : suküt etmek,
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1677 gün önce
2245 gün önce
2275 gün önce
2294 gün önce
2301 gün önce
2346 gün önce
2398 gün önce
2431 gün önce
2497 gün önce
2525 gün önce
2644 gün önce
2649 gün önce
2773 gün önce
2831 gün önce
2839 gün önce
3115 gün önce
3125 gün önce
3140 gün önce
3302 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=