Batman Basın

Sorunun cevabına geçmeden önce; hafta sonu Batman’da birçok kez olduğu gibi sivil toplum kuruluşları "Sesimiz Gazze ve Kudüs İçin" temalı Mavi Marmara Şehitlerini anmak maksadıyla bir basın açıklaması yaptı.

Buna benzer sivil toplum kuruluşlarının başka miting ve gösterilerde de tek tilavet, tek açıklama, tek dua, tek slogan, tek tevhid bayrağı altında bir araya geldiklerini görmüştük. Doğrusu herkesin görmek istediği manzaralardı bunlar.

Vahdete susamış, etkinliğe katılmış olan bir Suriyelinin elinde bir pankart gördüm. Pankarta şu yazılıydı: “كيف نرتقي دون ان نلتقي؟ yani bir araya gelmeden nasıl yükselecek, nasıl ilerleyeceğiz?”

“لا تختلفوا على الأدواة والتفقوا على الأمثل لحياة أجمل yöntemlerde vasıtalarda ihtilafa düşmeyin. Ayrıntılarda boğulmayın. Daha güzel bir hayat için ideale en yakın noktada birleşin”

Sonra onunla biraz konuşmaya daldık. Vahdet sevdalısıydı. Hoş sohbetti: “Gerçekten bu Müslümanlardaki ayrılığı, gayrılığı bir türlü anlamıyorum. Günde beş kez cemaatle namaz kıldığımızda imam arkasına döner ve Allah sizden razı olsun, kendinizi düzeltin, saflarınızı düzeltin, birbirinize yanaşın, diyor. Ama ne yazık ki birçok şey gibi bu da hayatımızda lafta kalıyor. Mümkün mertebe birbirimize yanaşmıyoruz. İmamın değindiği ince noktayı es geçiyoruz. Belki imam da sürekli söylediği bu sözün inceliğinin farkında değil ve adetten söyler hale gelmiş. Yaramız çok büyük. Birleşmek bir yana em pişta xwe didine hev (birbirimize sırt çeviriyoruz) İslami camialar öyle zannediyorlar ki bir araya gelseler, birbirlerine dokunsalar abdestleri bozulur.” Dedi.

Sözün özü; İslami camialar bir araya gelemediği için iki yakamız bir araya gelemiyor. Devlet Bahçeli ile Abdullah Öcalan, MHP ile DEM Parti bile bir araya geldi! AK Parti, DEM Parti’yi bayramlaşma programına aldı! Daha ne olsun? DEM ve bilumum uzantılarının Devlet Bahçeli’ye bir “Devlet abi” demedikleri, bu yaz pikniğe beraber gitmedikleri kaldı. Hayatın daha nesinden dersler çıkaracağız? ‘Arun aleyna’ demekten kendimizi alamıyoruz vallaha!