Batman Basın

Batman cami yönüyle oldukça ihmal edilmiş bir ilimizdir. Batman son zamanlarda ciddi anlamda göç almıştır. Bundan dolayı cami ihtiyacı oldukça fazladır. Sonradan gelişen Batman, nüfusu arttığı oranda, insanların her konuda rahat yaşayabilecekleri gerekli tedbirler alınamamıştır. Bunların başında da camiler gelmektedir. Batman’da tıpkı Ankara gibi insanlar mecburiyetten bina altlarını mescide çevirmek zorunda kalmışlardır.

Geçmişte şehirler camilerin etrafında gelişir ve büyürlerdi. Camiler merkeze alınarak mahalleler ve caddelerin planlamaları yapılırdı. Planlanan mahallede ilkin caminin yeri belirlenir, ondan sonra mahalle yerleşim planı şekillenirdi. Hakeza Medrese veya okul camiye hemen yakın inşa edilir, cami-medrese, cami-okul birlikteliği esas alınırdı. Eğitimsiz bir ibadetin toplumu bilinçlendirip dönüştürmeyeceği gibi, ibadetsiz bir eğitimin de toplumu ifsada götürmekten başka hedefi olamaz. Bundan dolayı bizden önceki nesiller, mahallelerini camisiz bırakmamışlardır.

Şimdi ise şehrin ve mahallenin en merkezi yerinde AVM’lerin yer aldığı yerleşim planlamaları yapılmaktadır. İnsanlar dünyevileştikçe, caminin yerini alışveriş merkezi almakta, okulun yerinde katlı oto parklar yükselmektedir. İnsanların durduğu yer değiştikçe, bakış açısı da değişmektedir. Daha çok kazanma arzusu esas gaye haline geldikçe, mahallenin tam ortasına cami değil, alış veriş merkezi kurma düşüncesi ön plana çıkmaktadır. İbadet mekânları şehrin en merkezi yerinde yer almaları gerekirken, binaların en alt katına(bodrum) mahkûm olmaktadırlar.

Hele laikçiliğin ve sosyalist düşüncenin hâkim olduğu ‘şehir planlama kurullarının’ bırakın şehir yerleşim planında camiye yer vermeyi, mevcut camilerin nasıl işlevsiz hale getirileceği ile ilgili entrikalar çevirdiklerini görmekteyiz. Özellikle son dönemlerde komünist düşüncenin hâkim olduğu Güneydoğu’daki belediyelerde bina altlarına yapılmak istenen mescitlere dahi ruhsat vermedikleri ve camilere yönelik her türlü engeli çıkarmaya çalıştıkları herkesin malumudur. Aynı zihniyetin, hendek vandalizmi esnasında onlarca camiyi tahrip ettikleri, ateşe verdikleri ve içinde Kur’an ve dini kitapları kasıtlı olarak yaktıkları yörede yaşayan insanların çok iyi bildiği bir gerçektir. Diyarbakır Kurşunlu Camii bunun en bilinen örneğidir.

 Esentepe şehre nazır bir mevkide bulunmaktadır. Burada yapılacak mimarisi güzel, planlı ve çevre düzenlemesi düşünülmüş bir cami çok güzel gider. Şehrin siluetine güzellik katacağı gibi, Batmanımıza da değer katacaktır. İnsanımızın ibadet ihtiyacını karşılayacağı gibi, buraya gelenlerin Batman manzarasını da doyasıya seyredebileceklerdir. Nasıl ki İstanbul Çamlıca tepesine yapılan cami, o çevreye bir güzellik ve değer katmışsa, Esentepe’ye yapılacak güzel bir cami de çevreye güzellik katacak, Batmanımızın bir değeri/bir sembolü haline gelecektir.

Özellikle belediyeye kayyum atandıktan sonra, Batman’ın hemen her tarafında, yıllardır görülmeyen asfaltlanma çalışmaları büyük hızla devam etmektedir. Parkları onarma ve yeni parklar yapma çalışmalarına başlanmış durumdadır. Yıllardır yapılmadığından dolayı, rutin bir şekilde yapılmış olması gereken çalışmalara başlanmış olması bizi heyecanlandırıyor. Bu heyecanımızın Esentepe’ye bir cami yapılmasıyla doruğa çıkmasını istiyoruz.

Sayın Kayyum Heyeti, Batman’a çok büyük hizmetlerde bulunabilirsiniz, ama yapacağınız en hayırlı hizmet Esentepe’ye bir cami yapmak için izin vermenizdir. Hele cami yapımını üstlenmeniz veya yardımcı olmanız, burada yapılacak hayırlı dualara ortak olmanız anlamına gelecektir. Esentepe’ye cami yakışır, size de hayırlı ve güzel bir eser bırakmak yakışır.