Menü

Batman Basın

Geri Dön

Tülay Demircan Koyuncu:
Yaşantılarımıza yerleştirdiğimiz, kelimeler!

25 Kasım 2016, 23:11

Hayat şartlarından mı dır? Yaşam tarzlarımızdan mı dır? Ya da, Anlatmak istediklerimizi anlatamadığımızdan mı dır? Küfür içerikli kelimeler,yaşantılarımızın içinde yer almaktadır.

Küfür ; 1/inkâr, reddetmek, yok saymak, görmezlikten gelmek gibi anlamlara gelir. 2/sövmek.

Kur'an'ı Kerim tefsirinde, inkarcılardan bahsedilirken kullanılan kelimedir. Küfür, inkardır!!! Yani kabul etmemek için verilen tepkidir. Aynı düşüncelere sahip olmayan kişiler, bir mevzuyu tartışırken, konuşmaların ardından sinir edici laf sokuşturmaların sonucunda... Artık küfür içerikli kelimeler kullanmaya başlarlar. (işte bir Nevi inkara başlar.)

Küfür içerikli cümleleri kullanmak, hangi insanlara mahsustur? Veya kimler mahrumdur!! Makamı, mevkisi üstün düzeyde olan kişiler... Kadınlar ve kızlar... Ve dinini yaşayanlar... Bu kişilere küfür ile cümleler kurma yetkisini toplum vermemektedir.

Peki!!! Bu yetki kimlerin elinde!? Kimsenin konuşması hiç kimsenin yetkisi dahilinde değildir. Biz insanlar kendi fikirlerimizin kabul edilmesini isteriz. Sağcı ve solcu, Ateist ve inançlı, Alevi ve Sünni, Kadın ve erkek, zıt kutuplaşmanın içinde fikirlerimiz elbette farklılık göstermektedir. Zaten bu şekilde bir hayat var olmalıdır. Bir ağaçtan tatlı ve ekşi meyve var olmuyor mu? Ekşi elma seven de var, tatlı elma seven de. Lakin problem nerede denilecek olursa...

İnsanlar, muhalif konularda , saygı duymadan, sıkıntılı sözler kullanır olmalarıdır. Toplumu kışkırtıcı sözlerin, (daha yoğun olduğu ) sanal alemlerde alıp başını gitmektedir. Geçenlerde gözüme çarpan bir konuyu takibe aldım. Üzerinden 3 sene gibi uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, sanal alemdeki bir sitede, alevi inancına sahip insanları kışkırtmak amacı güden bir video yayınlanmış. Olay; "Hükümete oy çıkmadığı için, alevi inancına sahip insanların evlerini kış ayına rağmen, kaçak yapı diye yıkılmaktadır!!!"  Bizim insanlarımızda, haberi araştırmadan ver yansına başlamışlar. Oysa iki tıkla google amcamıza sorunca olayın doğruluğu ortaya çıkmaktaydı. Olayın yalan haber olduğunu anlatmaya çalışınca da... hakaretler içeren sözler saldırı halinde yazılıyordu.

Kendini ifade edemeyen kişi, Allah'ın Kur'an'ı Kerimde kendine verdiği hakkı kullanarak sözlerine yer vermişti. Nisa Suresi-148: "Allah, zulme uğrayanların dışında çirkin sözün açıkça söylenmesinden hoşlanmaz. Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir. "

Evet, zulüm kelimeler ile yapılmakta ise bir toplumu kışkırtmak amaçlı ise.. Onlara anlayacakları dil ile konuşmak gereklidir. Mamafih, Rabbimiz fesatçılığın ne kadar tehlikeli olduğunu bizlere kitabımız Kur'an'ı Kerim'de, bakın nasıl açıklamaktadır; "Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötüdür." -El Bakara: 217- Elbette küfür içerikli kelimeler konuşmamalıyız. Ama kafire de Kur'an okunmaz ki?! Anladığı dilden anlatacaksın.

Kadın olmak susmak anlamını taşımaz. Edep haya herkes içindir. Başın kapalı veya inancın var ise "sen salaksın sus" denildiğinde, anlayacağı kelimeler ile cevap verme hakkı oluşturulmalıdır. Biz kadınlar da, erkek milletinin doğru ya da yanlış olan aynı haklarına sahibiz. Hiç kimse cinsiyet, inanç ya da bulundukları konumlardan ötürü başka bir topluluğu eleştirmez.

Hak edene hakkını vereceksin Yoksa herkes kendini hakkı amca sanmakta. Anlatılmak istenen olayı dinlemeyi önce biz büyükler öğrenmeliyiz. Tartışmak, fikir özgürlüğüne sahip olmaktır. Lakin insanlar tartışmayı değil, kavga etmeyi yaşantılarında var etmişler. Diller, renkler ve de inançlar farklı olabilir ama bizler insanız. Hepimizin yaratıcısı "Yüce Mevlamız" dır. Birbirimizi sevmeyi öğrenelim. "Yaratandan ötürü, yaratılanı sevmek" Yüreklerimize kazınılacak bir kural olması dileğimle... Sevgilerim ile değerli okurlarım...

Tülay Demircan Koyuncu Tüm Yazıları

© 2024 - Batman Basın

Normal Siteye Dön