Menü

Batman Basın

Geri Dön

Ahmet Öztürk:
Osmanoğulları -3-

01 Nisan 2017, 12:50

İngiliz tarihçi Ricault, Osmanoğulları için şöyle demektedir: Türk milletinin Osmanoğulları’na bir çeşit kutsallık isnat ettiklerini, bu derece her şeyin üzerinde saygı gösterdiklerini, Hristiyan milletlerin bunu örnek almaları gerektiğini söyler.
Osmanoğulları’nı birçok hanedandan ayıran bir başka unsur da hazineydi. Hazinenin altın ve gümüş (akça)  parası ağzına kadar dolu olduğu dönemler gibi tam takır olduğu da olmuştur. Bilhassa savaşlarda ve fevkalade durumlarda padişah şahsi servetinden hazineye ihtiyacı kadar borç para verirdi. Hemen hiçbir zaman da verdiği bu borcu geri almazdı. Bu durum diğer birçok hanedan da görülmez. Hatta değil verdiği borcu geri almamak, borç bile vermezdiler. Hazinenin ihtiyacını halktan temin ederlerdi. Osmanoğulları’nın bu farklılıkları takdire şayandır. İngiliz tarihçi Ricault’un itirafı boşuna değilmiş.
Osmanoğulları’nın taşıdığı titr’lerde (unvan) fevkalade ulaşılması zor titr’lerdir. Nihayet Osmanlı hükümdarları Yıldırım Bayazid’den beri padişahın resmen taşıdığı bir titr de “Padişah-ı Rum” dur. Yani “Roma İmparatoru” – “Sezar” dır. İstanbul’un fethi ile bu ünvan kesin şekilde padişahın titrleri arasına girer. Osmanoğulları Almanya Hükümdarlarının “İmparator” titrini tanımaz. Meşhur Şalken bile bu titrini Osmanoğulları’na karşı kullanamamış ve kendisini Padişahın Veziri Azam’ına eş görmüştür. Bunu da resmi vesikalarda imza etmiştir. Şalken tahtta kaldığı sürece krallıkla yetinmek zorunda kalmıştır. Osmanlı Padişahları; Hakan’dır, Halife’dir, Sultan’dır, İmparator’dur. Deyim yerindeyse en az 4 defa İmparatordur.
Osmanoğulları yazı dizim de hiçbir hanedanın ulaşamadığı gücünü, başarılarını ve adaletini azda olsa anlatmaya çalıştım.  Peki, Osmanoğulları’nın bu günkü durumları nedir. 
Son olarak “hükümdar serveti” ne sahip olan Padişah ll. Abdülhamid’dir. Halefleri Sultan Reşad’la, Sultan Vahideddin şahıslarına ait ciddi ve “Hükümdar Serveti” denecek şeylerden mahrumdular. Sadece devletten maaş alıyorlardı. Bilindiği gibi sarayları ve eşyaları, padişah malı değildi. 
ll. Abdülhamid’in muazzam serveti, İmparatorluk parçalanınca Türkiye dâhil Suriye, Irak, Lübnan, Filistin gibi ülkelerde kaldı. Mesela Musul petrolleri ll. Abdülhamid’indir. Bu devletler padişahın çocuklarına tek kuruş vermeksizin bunlara el koydular. Bu bir hak yemedir. Hatta ll. Abdülhamid hayattayken İttihatçılar öyle çirkin bir harekette bulundular ki şöyle, Sultan ll. Abdülhamid’e zorla Deutsche Bank’taki mevduatını Alman Bankasının vermek istememesine rağmen zorla çektirdiler. Sultan ll. Abdülhamid imza vermekte hiç direnmedi ama bu da bir hak yemedir. Hatta bu bir gasp ’tır. Sultan Reşad’la Sultan Vahideddin, zaten padişahken gerçekten fakir adamlardı. 
Hanedanın mahvoluşuna 3 Mart 1924’ de çıkarılan kanun sebep olmuştur. 431 sayılı kanun ile halifelik sona ermiş, yine aynı kanun ile Hanedan mensupları vatandaşlıktan çıkarılmış ve ertesi gün yurt dışına sürgün edilmeleri kararı verilmişti. Hanedan mensuplarının mal varlıkları yok pahasına ellerinden çıkıp gitti. Şehzadelerin ve Sultanların ekseriyeti fakir hayat yaşadılar ve yaşamaktadırlar. Hanedanın kadın mensupları yaklaşık 30, erkekler ise 50 yıl kendi öz vatanlarına gelemediler. Ne yazık ve ne acı bir durum. Yurt dışında yaşadıkları acı hayatlarını anlatmıyorum bile…
    Birde Avrupa’da ki hanedanlara bakalım. İngiltere, Belçika, Hollanda, İspanya, İsveç, Danimarka gibi kraliyet aileleri halen fevkalade hayatlar yaşadıkları gibi milyar dolarları bulan servetleri vardır. Avrupa kraliyet ailelerine mensup Kral, Kraliçe, Prens ve Prenseslerin çok yüksek gelirleri vardır. Mesela kraliçe ll. Elizabeth’in şahsi yıllık geliri (maaşı) 76 milyon sterlin (348 milyon TL).  Kraliyet ailesinin serveti ise 20 milyar sterlini buluyor.
Osmanoğulları’nın dünyanın en zengin ailesi olması lazım gelirdi. Hiçbir haneden tarih boyunca bu kadar uzun asırlar bu derece büyük gelirlere, ganimete, hediyeye, fütuhata sahip olamamış, bu derece zenginliklere tasarruf etmemişti. Bugün Osmanoğulları’nın hepsi fakir insanlardır. Zengin olan bir kaçıda servetlerini babadan yani Osmanlı Hanedanı’ndan gelme değil, evlilik yoluyla elde etmişlerdir.

 

Kalın sağlıcakla… 

Kaynaklar:
Yılmaz Öztuna Büyük Osmanlı Tarihi
İ.H. Danişmend Osmanlı Tarihi
İ.H. Uzunçarşılı Büyük Osmanlı Tarihi
Hammer Büyük Osmanlı Tarihi
Ricault, The Present State of the Ottoman Empire
Nicolae Jorga Osmanlı Tarihi

Ahmet Öztürk Tüm Yazıları

© 2024 - Batman Basın

Normal Siteye Dön