Lütfen bekleyin..
Batman Sağlık ve Çevrecilik Derneği (Sağ-Çev) Başkanı Ömer Faruk Dursun, İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunarak Merkezi Hekim Randevu Sisteminin oluşturduğu mağduriyetlerin devam ettiğini söyledi.
Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile diğer semt polikliniklerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle Merkezi Hekim Randevu Sistemi ve Alo 182 üzerinden randevu bulmanın artık imkânsız hale geldiğine vurgu yapan Dursun, hekimlerin istifa edip özel hastanelerde çalışmasıyla eksik olan hekim sayısının bu durumu daha da çıkılmaz bir hale getirdiğini ifade etti.
Ömer Faruk Dursun
"Yeni semt poliklinikleri açılmalıdır"
Randevu sisteminde yaşanan sıkıntıların üzerine bir de hekim eksikliği eklenince hastaların adeta kaderlerine terk edildiğini belirten Dursun, "Devletin birçok ilde faaliyete koyduğu şehir hastaneleri o ilin ve çevre illerinin ihtiyacını karşılayabilir ama gelişmekte olan illerde bilhassa Batman gibi nüfusun hızla arttığı illerde hastanelerin yetersizliği, ilimizde yeni semt polikliniklerin açılmasına ihtiyaç duyduğunu göstermektedir." dedi.
"Randevu bulamayan vatandaşlar çareyi acil servislerde aramaktadır"
Devlet hastanelerinde randevu bulamayan hastaların bu kez özel hastanelerin insafına terk edildiğini ifade eden Dursun, şöyle devam etti:
"Yaptığımız araştırmalara göre devlet hastanesinde çalışan bir hekim günde 70-80 hasta bakmaktadır. Oysa normal şartlarda bir hekimin hastaya en az 10-15 dakika ayırarak günde ancak 20-30 hasta bakabilmesi gerekir. Bu tablo hekim eksikliğinin nasıl bir durumda olduğunu gösteriyor.
Mevcut randevu sistemi ise 10 dakikada bir aynı anda 3 hastaya birden randevu verir hale getirilmiştir. Bu defa bir türlü randevu bulamayan vatandaşlarımız çareyi acil servislerde aramakta ve acillerin de acil olmayan hastalarla dolmasına sebep olmaktadır. Bundan dolayı acil servislere başvuran hasta sayısı 3 bin ila 3 bin 500 arası bir sayıya ulaşmaktadır."
"Vatandaşlar dert yanıyor"
Son günlerde çok sayıda vatandaşın bu konu hakkında şikâyetlerini dile getirdiğini aktaran Dursun, "Vatandaşlar Sağlık Bakanlığı'nın 2011 yılında faaliyete geçirdiği Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve Alo 182 üzerinden randevu alamamaktan dert yanmaktalar. Bazı polikliniklerde aylar sonrasına randevu verilebildiğini söyleyen vatandaşlarımızın şikâyetleri üzerine bazı araştırmalar yaptık. Biz de MHRS ve Alo 182 üzerinden randevu almaya çalıştık. Polikliniklere en erken 10 gün sonrasına randevu alabildik. Ancak bazı polikliniklerde mesela deri ve zührevi hastalıkları, nöroloji kadın doğum, ortopedi-travmatoloji, göz polikliniklerine randevu bulamadık." diye konuştu.
"Haftalar sonrasına tetkiklere gün verilmesi tedavi sürecini ekiliyor"
Randevu bulamayan hastaların ciddi mağduriyet yaşadığına dikkat çeken Dursun, "Ayrıca randevuyu bir şekilde oluşturan hastalar bu defa tetkik ve tedaviler için endoskopi ve kolonoskopi gibi aylar sonrasına MR gibi hayati önem taşıyan tetkikler ise haftalar sonrasına gün verilmesi hastaların tedavi sürecini etkilemekte, hatta geç kalındığı için hayati bazı riskler meydana getirmektedir." ifadelerini kullandı.
"Sorun sevk zinciri sistemiyle düzelebilir"
Sorunun çözümüne yönelik de bilgi paylaşan Dursun, "Daha önce defaten yaptığımız MHRS ile ilgili açıklamamız da sorunun aile hekimlerinden sevk zinciri sistemiyle düzeltilebileceği görüşümüzü beyan etmiştik. Yine diyoruz ki çözüm olarak birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilerek hastanelere başvuruyu azaltmak. Sevk zinciri formülü üzerinden hekimin uygun gördüğü ve uzman hekim ihtiyacı olan hastaları hastanelere yönlendirmek, gereksiz tetkik ve girişimleri arttıran performans sisteminden vazgeçmek." dedi.
"Hayati bir mesele haline gelen bu sorun ivedilikle çözüme kavuşturulmalı"
Açıklamasının sonunda Dursun, şunları söyledi: "Eldeki mevcut kapasitemiz doğru bir biçimde uygulandığında gerçek manada ihtiyacı olan hastalar için uzayan hasta randevularının önüne geçilebilir ve dahi randevu alamayan vatandaşlarımızın gitmek zorunda kaldıkları özel hastanelerde çok yüksek ve fahiş fiyatların da önüne geçilmiş olunacaktır. Bu vesile ile yetkililerimizin bu konuyu ivedilikle bir çözüme kavuşturmaları gerekir. Çünkü artık bu sorun hayati bir mesele haline gelmiştir." (İLKHA)
