Diyarbakır'da geçtiğimiz haftalarda yapılan "Hayat Namazla Güzeldir" ve "Niyet Ettim Tesettüre" etkinliklerinden rahatsız olan DEM Parti milletvekillerinin konuyu, Müslüman halkın temsilcilerinin bulunduğu TBMM'ye taşımasına yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor.
Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Başkanı Molla Beşir Şimşek, konuya ilişkin açıklamasında vakfın amacının "ümmetin kurtuluşu için Peygamber'in yolunu öğretmek" olduğunu belirterek, düzenledikleri faaliyetleri halka İslami ahlakı anlatma ve öğretme gayesiyle yaptıklarını söyledi.
Şimşek, örnek faaliyetler olarak siyer yarışmaları, mevlid etkinlikleri, Kur'an eğitimi ve Resulullah’ın hayatının öğretilmesini gösterdi.
Şimşek, DEM Parti'deki bazı milletvekillerinin yaptıkları hayırlı hizmetleri "suç"muş gibi TBMM'ye soru önergesiyle taşımasının kendileri için şaşırtıcı ve kabul edilemez olduğunu ifade etti.
"Halkımız dindar ve Müslüman bir halktır. Biz bu güzel hasletleri insanlarımızla paylaşırken suç mu işliyoruz?" diye soran Şimşek, çocuklara Kur'an ve siyer öğretmenin, gençlere İslami terbiyeyi vermenin, kız çocuklarına tesettürü öğretmenin neresiyle suç sayılabileceğini sorguladı.
Açıklamasında toplumdaki bazı olumsuzluklara da değinen Şimşek, "Aynı insanlar çocuklara silah verildiğinde veya gençler ahlaksızlığa itildiğinde soru önergesi vermediler." diyerek tepkisini sürdü.

"Çocuklarımız her türlü ahlaksızla müptela olduğunda neden şikayette bulunulmadı"
Şimşek, "Bu insanlar çocuklarımızın parklarda, çarşılarda her türlü ahlaksızlık hastalığına müptela edildiği zaman kimse bir şikayette bulunmadılar. Neslimiz bugün ne hale geldiği hepimizin malumu değil midir? Aile diye bir şey kalmadı, terbiye diye bir şey kalmadı. Çocuklarımız madde bağımlısı oldu. Genç kızlarımız artık her gün maneviyatsızlığın neticesinde intihar eşiğine geldi. Bütün bunlara mukabil bir çare olmak üzere bu hayırlı hizmetlerimizi insanlarımıza yaparken suçlu ilan ediliyoruz. Bu hayırlı hizmetlerimizden dolayı Meclis'e soru önergesi verenleri önce Allah'a, sonra halkımıza şikayet ediyorum." dedi.
Şimşek, vakıf olarak çocuklara namaz, Kur’an, Peygamber’in ahlakı ve İslami terbiye öğrettiklerini, bunların Müslümanların görevi olduğunu belirtti.
"Çocuklarınızın Kur'an okumasına, kız çocuklarınızın iffetli yetişmesine engel olsunlar diye mi onlara yetki verdiniz?"
Anne-babalara seslenen Şimşek, şunları söyledi:
"Siz bunun için mi bunlara yetkiyi verdiniz? Sizin namazınızın önüne geçsinler mi diye? Çocuklarınızın Kur'an okumasına engel olsunlar mı diye? Kız çocuklarınızın iffetli yetişmesine engel olsunlar diye mi bunu yaptınız? Onlara bu yetkiyi verdiniz. Ve verdiğiniz yetkiyi gözden geçirmenizi tavsiye ediyorum. Onların bu yaptığı, bu halkın hizmeti değildir. Bu halkın desteğiyle Meclis'e gitmiş olan bu insanların buna karşı çıkması manidardır. Halkımız bunu görmesi lazımdır."
DEM milletvekillerinin, yaptıkları hizmetleri "suç" gibi göstermeye çalıştığını belirten Şimşek, kendilerini eleştiren bu kişilerin aynı zihniyetin ahlaksızlığı yaymaya çalışanlarını desteklediğini ifade etti ve halkı bu çelişkiye dikkat etmeye çağırdı.
"Biz çocuklarınızın eline silah vermiyor, onları çukurlarda öldürtmüyoruz"
Şimşek, "Diğer taraftan aynı şahsiyetler, aynı zihniyetler bu halka LGBT'liği, ahlaksızlığı, iffetsizliği aşılamaya çalışanları alkışlıyor. Onların yanında duruyor. Onları destekliyor. Yani ben bu vesileyle halkımızın bu hakikatların farkına varmasını söylemek istiyorum. Bizim yaptığımız sadece dinimizin emrettiği şeylerdir, kulluğumuzun gereğidir ve bunları yapmaya devam edeceğiz Allah'ın izniyle. Biz çocuklarınızın eline bıçak vermiyoruz, çocuklarınızın eline silah vermiyoruz, çocuklarınızı çukurlarda öldürtmüyoruz. Çocuklarınızı yaşatmak istiyoruz, bu milleti yaşatmak istiyoruz." diye konuştu.
"Halkımız, bunların kendilerinin dostu olmadığını görmelidir"
Son olarak, yaptıkları çalışmaların dinin ve kulluğun gereği olduğunu belirten Molla Beşir Şimşek, vakfın faaliyetlerine devam edeceğini ifade etti ve sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:
"Bu milletin huzurunun, birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin ancak İslami bir hayatta mümkün olabileceğine inandığımız için, dinimiz bize bunu emrettiği için çocuklarımıza, gençlerimize, genç kızlarımıza tesettürü öğretiyoruz, namazı öğretiyoruz, İslami (hükümleri) öğretiyoruz, ahlakı öğretiyoruz. Peygamberlerin tamamı bu vazifeyle görevlendirilmişlerdir.
Peygamberlerin vazifesini yapmaya çalışıyoruz. Neden suç işlemiş gibi soru önergeleriyle bunların önü alınmaya çalışılıyor? Halkımız bunu görsün, halkımız bunu artık değerlendirsin ve bu yapanların dostların işi olmadığını görmesi gerekir diye tavsiyede bulunuyorum. Çünkü bunlar Allah'ın dininin önüne geçmeye çalışıyorlar. Kur'an'ın ifadesiyle onlar Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar ama Allah-u Teala mutlaka nurunu tamamlayacaktır."
Kaynak: İLKHA
Lütfen bekleyin..























