Lütfen bekleyin..



Ramazan ve Oruç

18 Haziran 2015, 10:47 - Okunma: 2526

Ramazan ve Oruç ile ilgili açıklamalar:

RAMAZAN MANİSİ:

Sofrada fakir olsun,

Tabağı çukur olsun.

Karnı doyduktan sonra,

Duâyı okur olsun.

AYET:

-“Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” –El Bakara:183-

HADİS:

-“Bizim orucumuzla Ehli-i kitabın orucu arasında hudut, sahur yemeğidir.”-Müslim: 6, 60- Ramazan ve Oruç Ramazan ve Oruç ile ilgili açıklamalar: -“Ramazan'da orucunu tutup da Şevval'den de altı gün tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir.”-R.Salihin: 1259-

İftar duası:
Allah’ım senin için oruç tuttum. Sana iman ettim. Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım. (Muğnil Muhtac Sayfa: 134)

Oruç niyeti:
Allah rızası için bu senenin farz orucunu eda etmeye niyet ettim. (Muğnil Muhtac  Sayfa: 130) 

Ramazan ve Oruç ile ilgili açıklamalar:

1. Oruca ne zaman niyet edilir? Sahura kalkmış kişi, imsak vaktinden habersiz yiyip içerken vaktin geçtiğini öğrense orucu bozulur ve o günkü orucu kazâ etmesi gerekir, kefâret gerekmez. Unutarak yiyip içtikten sonra orucunun bozulduğunu zannedip yiyip içmeye devam edildiği veya cinsel ilişkide bulunulduğunda oruç bozulur, kazâsı gereklidir. Şafiilere göre; Ramazan orucu, kaza orucu ve adak orucuna geceden niyet etmek şarttır. Fakat nafile oruca zevalden önceye kadar niyetlenmek caizdir.

Hanefilere göre; Ramazan orucu, nafile oruçlar ve vakti belirtilmiş adak oruçlarının niyet etme vakti gün batımından başlayıp ertesi günün kuşluk vaktine hatta öğle namazı vaktinin girmesinden az önceki vakte kadar devam eder. Öğle namazı vakti girdikten sonra artık hiçbir oruca niyet edilemez.

2. Orucu bozan şeyler nelerdir?

Orucun anlamı ve temel unsuru; yemekten, içmekten ve cinsel ilişkilerden, zevklerden uzak durarak, insan nefsinin bunlardan mahrum bırakılmasıdır. Bunların ihlali orucu bozar.

3. Sadece kazayı gerektiren şeyler nelerdir?

Beslenme anlamı ve amacı taşımayan ve yenilip içilmesi alışılmış olmayan, yani insan tabiatının eğilim göstermediği şeylerin yenilip içilmesinden oruç bozulur, fakat bu oruç için sadece kazâ gerekir. Örneğin; çiğ pirinç, hamur, un, ham meyve yemek, kabuklu fındık, ceviz... Gibi şeyleri yutmak orucu bozmakla beraber kefâret gerektirmez. Ağza giren yağmur, dolu, kar'ı isteyerek yutmak da orucu bozar, fakat kefâret gerekmez. Kusma, kasıtlı olarak meydana gelir ve ağız dolusu olursa orucu bozar, sadece kazası yapılır, kefâret gerekmez. Kasıtsız kusmalar orucu bozmaz.

Gece niyetlenmeyi unutup gündüz niyetlendikten sonra, bu niyetin geçerli olmadığına kanaat getirip yiyip içmek, cinsel ilişkide bulunmak orucu bozar, kazâ gerekir, kefâret gerekmez. Oruçlu bayanın regl (aybaşı) kanaması başlasa orucu bozulur, kazâsı gereklidir.

Aniden sancılanan, dayanılmaz ağrılar içinde kalan oruçlu kişi; sağlığı için gerekli ilaçları içerek orucu bozar. Bu orucun kazâsı gereklidir, kefâret gerekmez.

Bayılma ve delirme hali orucu bozar. Fakat bu durumlar mükellefiyetin ön şartı olan 'bilinci' ortadan kaldırdığından bilinçsiz günlerin orucu, dolayısıyla kazâsı da yoktur.

4. Kaza ve kefaret gerektiren durumlar nelerdir?

Orucu bozup hem kaza hem de kefareti gerektiren hallerin başında; Ramazan günü oruçlu veya farz bir oruca niyetli iken yapılan cinsel ilişkidir. Bu konuda bütün fıkıh mezhepleri görüş birliğine varmışlardır. Bir şey yiyip içmenin kefareti konusu mezhepler arasında tartışmalı olmakla beraber Hanefî mezhebi; bilerek isteyerek bir şey yiyip içmeyle bozulan oruç için kaza ve kefaretin gerektiğini söyler.

Örneğin; Kişi tam bir şey yiyor, içiyorken imsak vaktinin girdiğini anlasa hemen yemeyi ve içmeyi kesmelidir. Bile bile devam edecek olsa, Hanefî imamlara göre bu durum kaza ve kefareti gerektirir. Ayrıca iftar vaktinin girdiğini zannedip orucunu açan kişi için de kaza ve kefaret gerekir. Şafii Mezhebine göre ise; sadece kaza gerekir.

5. Orucu mazeretsiz olarak kasten bozmanın kefareti nedir?

Bir mazeret olmaksızın bilerek, isteyerek yeme, içme veya cinsel birleşmeyle oruç bozmak dinen bir hata olup telâfisi için Hanefi mezhebine göre; peş peşe 60+1 (2 Kameri ay+1 gün) gün oruç tutmak zorunluluğu vardır. Yani bir sebep olmaksızın niyetlenilmiş (başlanmış) farz bir orucu bozmanın cezası ara vermeden iki ay oruç tutmaktır. Ayrıca bozulan oruç için de kazası (bir gün) ilâve edilir, böylece kefaret 61 güne tamamlanır. Kefaret borcu olan kişinin oruç tutmaya "gerçekten" gücü yetmezse; o vakit altmış fakiri doyurmalıdır. Doyurmak için yemek verebileceği gibi, kefaretini parasal olarak da ödeyebilir. Kefaretin parasal tutarı bir veya birkaç kişiye pay edilebilir. Önemli olan kefâret verilen kişilerin fakir kişiler olmalarıdır. Şafiî Mezhebi; sadece bilerek cinsel ilişkiyle bozulan orucun kefâretini ister.

6. Unutarak yemek-içmek orucu bozar mı?

Unutarak bir şey yemek ve içmekle oruç bozulmaz. Peygamberimiz oruçlu olduğunu unutarak yiyip içenlerin oruca devam etmelerini, onları Allah'ın yedirip içirdiğini söylemiştir. Unutarak bir şey yiyen veya içen kişi oruçlu olduğunu hatırladığında hemen yemeyi keser ve orucuna devam eder.

7. İğne ve serum orucu bozar mı?

İğne veya damar yoluyla alınan ilaç, serum veya aşı vücudun içine akıtılmış olmaktadır. Bunlar beslenme sayılmamakla beraber vücudu güçlendirdikleri kesindir. Bu şekilde alınan ilâç Ebû Hanîfe'ye göre; orucu bozar ve kazâ gerektirmekle beraber kefâret gerektirmez. Buna mukabil olarak İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'in; "derin yara üzerine sürülen merhemin orucu bozmayacağı" görüşünü esas alanlar, iğneyle vücuda ilâç zerk edildiğinde orucun bozulmayacağını söylemişlerdir. Eskiden fetvahâne ve daha sonra 1948 yılında Ezher Üniversitesi Fetva Komisyonu "vücudun tabii deliklerinin dışında vücuda giren bir şeyin orucu bozmayacağı" yönünde fetva vermiştir. Ramazan Ayında iğne vurdurup vurdurulmayacağını öğrenmek isteyenlere şunu söylemek istiyoruz: İğne iki çeşittir bunlardan bir kısmı ya damardan ve adaleden ya da cilt altından alınır bunlar hakkında herhangi bir ihtilafa gitmeye gerek yoktur.Ne mideye ulaşırlar ne de besleyici özelliği vardır. Bu nedenle oruçlu olanın orucunu bozmaz. İmam Şafii mezhebinde böyledir. Çünkü Şafiilere göre menfez olan yerden bir şey girerse orucu bozar, menfez olmayan yerlerden girerse orucu bozmaz. 

Birde glikoz iğnesi gibi mideye giderek, kana karışan iğneler hakkında çağımız alimleri arasında ihtilaf söz konusudur. Çünkü selef alimleri bu tür iğne ve ilaç çeşitlerini bilmiyorlardı. Peygamber (S.A.V.)'den herhangi bir şey varid olmamıştır. Sahabeninde bu konuda bir görüşü mevcut değildir. O devirlerde bu türden hiç bir şey yoktu. Bu nedenle şimdiki alimler bu konuda değişik görüşlere sahiptirler. Bazıları serum ve mideye ulaşan bazı iğne çeşitlerinin orucu bozucu nitelik oluşturduğunu söylemektedirler. Çünkü serum ve benzeri ilaçlar direkt kana karışıp bir gıda olarak vücudun en ücra kadar ulaşır. Şafii Mezhebine göre bu tür serumlar da orucu bozmaz çünkü menfez yerlerden vücuda girmemiştir. Ama ihtiyat olarak bu glikoz denilen iğne ve serumların oruçlu ilen kullanılmaması uygun olur. Güneş battıktan sonra vurmaları daha uygundur. Zaten hasta olan kişilerin oruç tutmamalarını ALLAH mubah kılmıştır. Birde ALLAH'u Teala, oruçlu kimsenin açlık ve susuzluk çekmesini istemiştir. Bu sayede ALLAH’ın nimetlerinin kadrini anlayacak hayatta kalmak için ızdırap çekenlerin ve açların halini bilecektir.

Oruçlu bir kimsenin serum ve benzeri ilaçları vurdurabileceğine kapı aralarsak korkarız ki varlıklı Müslümanlar, orucun açlığı ve susuzluğunu hissetmemek için, gündüzleri serum vurmayı düşünebilirler. Öyleyse en uygunu, oruçlu kimsenin serum vurdurmayı iftardan sonraya bırakmasıdır.

Kulağa damla akıtılmayı ve önden ve arkadan fitil almaya gelince, İmamı Şafii mezhebine göre, menfez yerlerden alındığı için orucu bozar . Ancak asrımızın alimlerinden Yusuf El Karadavi, “Bunda bir sakınca yoktur” demiştir. Ama göze sürme çekmeye gelince Şafii mezhebine göre orucu bozmaz.

Bu noktadan hareketle; astım ve nefes darlığı için ağza sıkılan sprey, zerrecikler halinde içeri girmekle beraber ilâcın akciğerden öte gitmediği ve mideye ulaşmadığı, gıda ve susuzluk gidermediği göz önünde tutulduğunda bunların orucu bozmayacağı ileri sürülmüştür.

Hangi görüş ile ibadet edilirse edilsin, tercih, karar ve sorumluluk mükellefe aittir.

8. Yıkanmak orucu bozar mı?

Yıkanmak, duş almak, yüzmek orucu bozmaz. Ancak ağza kontrolsüz su kaçırmamak ve yutmamak şartıyla. Peygamberimiz oruçluyken gusül almış, yıkanmıştır.

9. Oruçlu iken uykusunda ihtilâm olan veya cünüp olarak sabahlayan kişinin durumu nedir?

Oruçlu iken ihtilâm hali yaşayan veya cünüp olarak sabahlayan kişi uyandığında gusül abdestini alır ve orucuna devam eder.

10. Astım hastalarının ağızlarına püskürttükleri sprey orucu bozar mı?

Astım hastalarının nefeslerini açmak için ağızlarına sıktıkları sprey orucu bozmaz. İzahı yukarıda bulunmaktadır.

Devamı yarın...

Hazırlayan: Veysi Demir 

Etiketler : ramazan, oruç
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
YAŞAM Kategorisindeki Diğer Haberler
Batman Gercüş’ün Yayladüzü (Gundik) köyünde geleneksel olarak her yıl bir k..
Gazeteci Veysi Demir, oğlu Eğitimci Hüseyin Demir’i evlendirdi.
Batman'da onlarca yetim ve ihtiyaç sahibi aileye giyim ve ayakkabı yard..
Cuma Hutbelerinde “Ailemiz: Huzur Ve Güven Kaynağımız” konusu işlendi...
HÜDA PAR Batman Merkez İlçe Başkanı Cihad Altun, ‘Engelliler Haftası’ neden..
Batman'da 6 yaşındaki küçük kız çocuğu Hayrunnisa Yanaç, harçlıklarını ..

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=