Lütfen bekleyin..
Toplum-Der Batman Şubesinin üye ve müdavimlerinden 12 kişiye verilen hapis cezasını değerlendiren Molla Emin Ulutaş, "Fetullah Gülen kime hizmet ediyor?" diye bir yazı yazdığı için kendisinin de cezalandırıldığını söyledi.
2003 yılında kurulup, 2011 yılında feshedilen Toplumsal Hakları ve Değerleri Koruma, Eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Toplum-Der) Batman Şubesi üye ve müdavimlerinden oluşan 4'ü kadın 12 kişiye, toplam 56 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Mahkemenin 3 yıl bir ay 15 gün hapis cezası verdiği 75 yaşındaki Molla Emin Ulutaş (Mele Eminê Botiki), kendilerine ceza verilmesinin asıl nedeninin, Fethullah Gülen hakkında yazdığı yazı olduğunu söyledi. Yazısında "Fethullah Gülen kime hizmet ediyor?" diye sorduğunu söyleyen Ulutaş, yaşanan süreci anlattı.
Verilen cezaların hukuksuz olduğunu belirten Ulutaş, "Ben Diyanette 30 sene çalıştım ve emekli oldum. 2008'de Batman'a geldim. Emekli olduktan sonra arada sırada gazetelerde yazılar yazıyordum. Tercümeler yapıyordum. Kitap yazıyordum. Hayat İlmihali isminde bir eserim var. Temel Şafii Fıkhı Ehyar kitabını Türkçeye çevirdim. Diyanette çalışırken de emekli olduktan sonra da vaazlar vermeye devam ettim. Bazen STK'ları ziyaret ederdim. Bu dernekler arasında Toplum-Der de vardı." dedi.
4 yıl önce gözaltına alındığını dile getiren Ulutaş, sözlerine şöyle devam etti: "Gözaltına alınmama gerekçe olarak, bu derneğin bazı illegal çalışmalarının olduğu ileri sürüldü. Dernek resmi bir dernekti ve bütün faaliyetleri denetleniyordu. Yapılan açıklamalar bile polis nezaretinde gerçekleştiriliyordu. İllegal bir şey yoktu. Ben de oraya misafir olarak gidiyordum. Batman İl Emniyet Müdürlüğünde 3 gün gözaltında kaldım. Daha sonra serbest bırakıldık. 2013 yılında 7 kez Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesine gittik, ifade verdik. Yaşananları çok önemsemedim. Her şeyin bittiğini zannettim."
"Dernekte çalışan iki kişiyle taziyeye gitmem verilen cezaya gerekçe gösterildi"
Geçerli hiçbir gerekçe olmadığı halde kendisine hapis cezası verildiğini söyleyen Ulutaş, "Ceza verildiğinde şoke olduk. O dernekte çalışan iki kişiyle taziyeye gitmem, yine o dernekte çalışan iki kişinin telefonunun benim telefonumda kayıtlı olması, evimde Mizgîn Dergisi ve Mısırlı Yazar Dr. Fehmi Şinavi'nin 'İslam Ümmetinin Yetimleri Kürtler' isimli kitabının bulunması verilen cezaya gerekçe gösterildi." ifadelerini kullandı.
"Cezalandırılmamızın gerekçesinin Fetullah Gülen hakkındaki yazı olduğunu düşünüyorum"
Kendisine ceza verilmesinin asıl nedeninin Fetullah Gülen hakkında yazdığı yazı olduğunu anlatan Ulutaş, "2010 yılında yazılan bu yazı bazı emniyet mensuplarını rahatsız etti. O dönemde Batman'da yerel bir gazetede haftada bir yazı yazıyordum. Fetullah Gülen'in, Mavi Marmara Gemisi'yle ilgili olarak, 'Neden İsrail'den izin almadınız?' diye bir beyanatı vardı. Ben de 'Fetullah Gülen kime hizmet ediyor?' diye bir yazı yazdım. Yazıda Fethullah Gülen'in yaptıkları ve dünya görüşlerini de izah ettim. Bu da bazı polisleri rahatsız etmiş, hatta gazete sahibine 'Bu gazeteyi emniyete göndermeyin.' diye haber göndermişler. Cezalandırılmamıza gerekçe olarak öncelikle bu yazının olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"Herkesin beraat ettiği yerde biz cezalandırılıyoruz"
Polisin her an kendisini cezaevine götürebileceği endişesi içerisinde olduğunu sözlerine ekleyen Ulutaş, "Yargıtay'a müracaat ettik. Yargıtay yaklaşık 4 sene bekledi. Yargıtay savcısı benim beraatımı istemiş. 4 ay önce Yargıtay, aldığımız cezayı onadı. Bize yaptıkları büyük bir zülüm ve haksızlık… Şu anda Toplum-Der'in genel merkez üyelerinin hepsi beraat etmiş durumda. Birkaç ay içeride kalanlar tazminat bile aldı. Herkesin beraat ettiği yerde biz cezalandırılıyoruz. Aldığımız ceza tamamen fikir hürriyeti ile ilgili. 'Birinin siyasi görüşü benimkiyle çelişiyorsa onu cezalandırayım.' diye düşünmek hukuksuzluktur. Yetkililerin bu konuya el atmalarını talep ediyorum." dedi. (İLKHA)
