Lütfen bekleyin..


Ahmet Öztürk

Süleymaniye Camii ve Külliyesi -3-

13 Temmuz 2017, 08:18 - Okunma: 2724

Kapılar:

Süleymaniye camii’nde dış avlunun İmaret kapısından girildiğinde bir saray cephesi görünüşü ile beliren taç kapı, mimari kuruluşu, süslemeleri ve kitabeleri ile önem taşır. Avlu kapısı ve cümle kapısının kavsaralarında yer alan mermer laleleri, sayılı örnekler halinde günümüze gelmiş, mermer zincirlere asılı avizeler, bugün ancak bağlantı yerleri görülen eserler olmuşlar, mermer de geçen yüzyıllar içinde kaybolmuştur. XVI. Yüzyılın natüralist çiçek üslubunun önemli bir eseri olan kapının alınlığı, saray nakkaş hanesinde hazırlanan örneğe göre yapılmış olmalıdır.

Zemini mermerlerle döşenmiş olan iç avlunun 3 kapısı bulunmaktadır. Bunlardan biri, kuzey-batı kapısı ve diğer ikisi de kuzey-doğu ve güney-batı yan kapılardır.

Caminin iç kısmına 3 ayrı kapıdan girilir. Bunlar iç avludan girilen cümle kapısı ile mihrabın sağında ve solundaki batı ve doğu harim kapılarıdır. Evliya Çelebi hünkâr mahfilinin altına açılan kapının “Hünkâr kapısı”, bu kapının karşısındaki kapının “Müezzin kapısı” olarak anıldığını bildirmiştir.

Dış avluda minareye girişi sağlayan kapılar derin bir köşenin yaratacağı kuytuda bırakılmamış, cami minareleri tek sütunun desteklediği bir çatı ile sevimli bir portik halinde sunulmuştur.

Caminin ana giriş kapısı ile iç avluya girilen kapı, mimari ve süsleme bakımından oldukça farklılık arz eder. Kayıtlarda cami kapısı ve avlu kapısı kavsaralarının toplam 42 avizeli olduğu kaydedilmiştir.

Cami kapısı ile yan kapıların, kilit ve halkalarının altın ve gümüş görünümlü olduğu ifade edilmiş; satın alınan 95 okka fildişi ise, bu kapıların kanatları ile cami içinde bulunan dört dolabın kapak süslemelerine kullanıldığı zikredilmiştir. Cami kapısı, Ser Neccar ( baş marangoz ) Usta Ahmet’in eseridir.

Pencereler:

Mimaride taşıyıcı ve sınırlayıcı işlev üstlenen duvarlar, klasik Osmanlı mimarisinde giderek taşıyıcı görevlerini terk ederler. Taşıyıcılık görevi çoğunlukla düşey elemanlara( ayak, destek, sütun vb. ) aktarıldığından, duvar kalınlıkları azaltılabilmiş, perde niteliği kazanan bu yüzeyler üzerine çok sayıda pencere açmak kolaylaşmıştır.

Cami, 138 pencereden ışık almaktadır. Işık düzenini iyi ayarlayan Mimar Sinan camlardan süzülen güneş ışığını Cebrail kanadına benzetmiştir.(1) Cami ile ilgili muhasebe kayıtları, camide Mihrap duvarında 5 ve her iki yanda 2 pencere düzeni ile kıble duvarına açılan değişik büyüklük ve özelliklerde 9 müzeyyen pencereden bahseder. Mihrabın üzerindeki bu renkli pencereler (vitraylar),devrin tanınmış üstadı İbrahim Usta’nın eseridir.(2)

Evliya Çelebi, renkli cam süslemeleri geçerek bir ışık ve renk cümbüşü haline mekâna dolan öğle güneşinin aydınlığını hayranlıkla anlatmıştır. “yüz bin parça ” renkli camla yapılan çiçekler, yazılan Allah adları, yapıyı gören seyyahların övgü ile bahsettikleri eserler olmuşlar.(3)

Uzun cephelerde açıkça görülebilen büyük kemerlerin içini örten perde duvarların içi çok sayıda pencere ile delinebilmiştir. Buraya revzenler ustaca yerleştirilmiş, hem duvar cephesi hafifletilmiş hem de iç mekânı aydınlatan en güçlü ışık kaynakları yaratılmıştır.

Caminin pencere dağılımı şöyledir:

 

Lokma parmaklık:

Caminin ana kütlesinde 71

Avlu duvarında 30 adet

Ahşap doğrama:

Caminin ana kütlesinde 59

Avluda 21 adet

Künde kari kepenk:

Caminin ana kütlesinde 37

Avluda 27 adet

İçlik:

Caminin ana kütlesinde 178

Avluda 18 adet

Dışlık:

Caminin ana kütlesinde 159

Avluda 18 adettir.

 

Mihrap:

Çini dekorlar ortasında yükselen mihrap, iki kabartma oluklu ve altın yaldız stalâktit kaideli sütunlarla tek parça olarak yapılmıştır. Sade bir yapıya sahiptir. Konyalı Yahya tarafından en iyi mermerlerden yapılmış ve 1554 Nisan ayı sonunda tamamlanmıştır.

Muhasebe kayıtları, mermer mihrabı çevreleyen çinileri, süsleme özelliklerine ve yüzeydeki yerlerine göre ayrı adlarla anmış, sayılarını 746 adet olarak vermiştir.(1) Ayrıca mihrabın iki yanında yer alan iki pencerenin pirin şebekeli olduğunu açıklamaktadır.

Evliya Çelebi, mihrabın iki yanında bulunan “adam boyu” yüksekliğinde altın yaldızlı iki bakır şamdanın büyük mumlarının, her gece yandığını, bu mumların onbeş basamaklı bir merdivene çıkılarak yakıldığını bildirmiştir.

Mihrap sekisinin iki yanındaki müzeyyen pencerelerin üzeri çini ayet kitabelidir.

Minber:

Mimar Sinan, Tezkiret ül-bünyan’ da minberin tasarımını yaptığını söylemiştir. Caminin estetiğine uygun olarak inşa edilen minber, mermer işçiliği ürünüdür. Minber âleminin altın sikkelerle yaldızlandığı ve minber köşkünün altın varak kaplı bir askı topu olduğu belirtilmiştir.(2)

 

Kanuni Sultan Süleyman (1494-1566) Rahmetullahi Aleyh

Kalın sağlıcakla.

Kaynaklar:

Yılmaz Öztuna Büyük Osmanlı Tarihi

Evliya Çelebi Seyahatnamesi

Ömer Lütfi Barkan, Süleymaniye Camii ve İmareti inşaatı

T.T. Kurumu Mufassal Osmanlı Tarihi

Hammer Büyük Osmanlı Tarihi

Tanju Cantay, adı geçen eser

Selçuk Mülayim, adı geçen eser

 

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
2245 gün önce
2279 gün önce
2420 gün önce
2437 gün önce
2451 gün önce
2570 gün önce
2574 gün önce
2585 gün önce
2591 gün önce
2624 gün önce
2639 gün önce
2651 gün önce
2658 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=