Yasin Börü Şehadetiyle Ümmeti Uyandırdı!

          Geçtiğimiz yıl 6-8 Ekim olaylarında, Yasin Börü ve arkadaşları PKK’lılar tarafından milyonların gözü önünde, vahşice katledildiler. Nazik bedenleri, insanlıktan nasibini alamamış yaratıklar tarafından, paramparça edildi. Aslında onların şahsında inancımız katledilmek istendi. Hedef; inancımız ve bedenlerimizdi.

          Yasin Börü, mazlumlara/fakirlere/çaresizlere kurban eti dağıtıyordu. Gayesi, Allah’ın rızasına nail olmaktı. Amacı doğru, yolu doğruydu. Yüreği, bedeni, zihni, aziz İslam’la şereflenmişti. Bu çağda, böyle gençler çok kolay yetişmiyor.

          Allah (c.c.), Yasin Börü ve arkadaşlarını şehadet mertebesiyle taçlandırdı. Şehadet/şehidlik herkese nasip olmaz. Allah, ancak onu dilediğine verir. Yasinlerin yolu, şehadet yoluydu, adalet yoluydu.

          Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşice katledilmelerinin üzerinden bir yıl geçti. Halen o masum/mazlum Müslümanların acıları yüreklerimizde tazeliğini korumakta. Çünkü bizler bir vücudun azaları gibiyiz, öyle olmalıyız, öyle davranmalıyız. İnancımız bunu gerektirmektedir. Bütün müminler kardeştir. Rengi, ırkı, dili hiç önemli değil…

         Kanayan yara bizim yaramızdır. Katledilen sadece Yasin Börü ve arkadaşları değil, onların şahsında, İslam’a gönül vermiş, bütün Müslümanlardır. 6-8 Ekim olaylarında, dindar Kürtlere çok büyük bir zulüm uygulandı. Tarihte eşi ve benzeri az görülmüş bir vahşet uygulandı. Lütfen hafızalarımızı çok değil, biraz geriye götürelim. Vahşetin fotoğrafını bir kez daha gözlerimizin önüne getirelim. Bir kez daha, derin bir kavrayışla o gün yaşanan vahşeti düşünelim…

         PKK, böyle yaparak Müslüman Kürtleri sindireceğini zannediyordu. Ama hiçte öyle sandıkları gibi olmadı. Müslümanlar, Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadetiyle birbirlerine daha çok kenetlendiler. Yasin Börü, İslam Ümmetini Doğu’dan Batı’ya, Batı’dan Doğu’ya yakınlaştırdı. Onlar canlarını Allah yolunda feda ettiler, ama aynı anda milyonlara hayat verdiler!

         Kur’an “şehidler ölmez” der:

             “Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz.” (El Bakara, 2 /154)

Onlar hiçbir zaman için ölmediler, ölmeyeceklerdir.

       6-8 Ekim olaylarında, vahşetin fotoğrafı oldukça büyüktü. PKK ve HDP’nin mesajı çok netti. Biz barış değil, hayatlarınızı, bedenlerinizi, canlarınızı, inançlarınızı, istiyoruz. Hayatlarınızı, inançlarınızı bize teslim ettiğiniz vakit, ancak barış gelecektir.

        Eğer o dönemde, bu yaşanan vahşetin fotoğrafı, hükümet tarafından net okunmuş olsaydı, süreç çok farklı olacaktı. Adına “çözüm süreci” mi dersiniz, “barış süreci” mi dersiniz, ne derseniz deyin, Yasin Börü’nün katledilmesiyle bu süreç bitmişti.

        Evet, Yasin Börü ve arkadaşlarına Rabbimden bir kez daha rahmet diliyorum. Bizler kardeşlerimizi hiçbir zaman için unutmayacağız. Şehid Yasin Börü’nün annesinin sözleri, hep yüreklerimizde ve zihnimizde yer alacaktır:

          “Oğlumun katili, Selahattin Demirtaş’tır.” İşte PKK, HDP budur.