Lütfen bekleyin..


Bera Selam

Çözüm Sürecinin Yeni Rotası

09 Ocak 2016, 13:50 - Okunma: 2712

Oslo süreci akabinde özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde huzur yakalanmıştı. Askeri operasyonlar yapılmadı ancak bunun karşılığında, PKK’nın silahlı unsurlarının Ülke dışına çıkarılması istendi.     

PKK silahlı unsurlarını Ülke dışına çıkarmadığı gibi silah yığınakları yapmaya başladı. KCK ise karayollarında araç kontrolleri yaparak, istediklerini yargılayarak, asayiş adı altında yapılanmalar oluşturarak süreci kendi lehine gerçekleştirdi.   

7 Haziran seçimleri ile HDP yüzde on dört oy alarak büyük bir başarı gerçekleştirdi. HDP Beyaz Türkler ve Muhafazakar Kürtler gibi daha önce kendine oy vermeyen kesimler de dahil geniş bir kesimden oy aldı.     

Daha önce HDP’ye oy vermeyip 7 Haziran’da HDP’ye oy verenler ölümlerin bitmesi dolayısıyla çatışmanın sona ermesini istiyorlardı. Açıkçası sorunların Meclis’te yani sivil alanda çözülmesini istediler.

Ancak HDP, 7 Haziran sonrası PKK’nın istediği şekilde davranarak çatışmalı alanı şehirlere kaydırmayı uygun gördü. Şehirlere çatışmaların kayması ile sivil ölümleri arttı.

Tüm bu yaşananlar sonucu Hükümet ve dolayısıyla Devlet’in HDP’ye olan güveni azaldı. Sivil alana çekilip çözülmesi düşünülen Kürt Sorununda tek muhatap olarak alınan HDP bundan böyle tek muhatap olarak görülmeyecek.

Çözüm sürecinde; Hükümet bundan böyle diğer Kürt Partileri (HÜDA-PAR, HAK-PAR, KA-DEP)’e öncelik verecek. Bu partilerin ortak özelliği şiddet ve çatışmaya karşı çıkmalarıdır.

Kuzey Irak Kürt Bölgesinin Lideri Mesut Barzani kendi halkını ekonomik ve siyasal anlamda ileri taşıyarak halkının sempatisini kazanmıştır. Kürt Sorunun çözümünü siyasal alanda çözmek isteyen Hükümet bu anlamda Mesut Barzani gibi çözüm yanlısı olan ve çözümü siyasal alanda yapmak isteyenleri tercih edecektir.

HÜDA-PAR 1 Kasım seçimlerine katılmadı. Çatışmalı süreçte kendi menfaati yerine bölge halkının maslahatını düşünerek işin daha da karmaşık hale gelmesini engelledi. HÜDA-PAR kendine yakın STK’lar ile halkın içinde olmayı ve halkın ihtiyaçlarını gidermeyi tercih etti.

HAK-PAR(Hak ve Özgürlükler Partisi) her ne kadar Sosyalist bir çizgiyi takip etse de çözümün siyasal alanda olması gerektiğini savunuyor. Şiddet ve çatışmanın karşısında olduğu için Hükümet bu Parti’yi de muhataplar listesine alabilir.

Bunun dışında KADEP Liberal çizgiyi takip eden bir parti ve aynı zamanda şiddet karşıtı olduğu için çözüm sürecinin yeni rotasında görüşülecek bir parti olabilir.

Çözüm süreci boyunca PKK’nın yanında yer almayan, şiddete karşı duran ve bu konuda beyanat veren STK ve Kanaat önderleri de Yeni çözüm sürecinin aktörleri olarak gözükebilir.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=