Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Evet. Rüşveti Önleme Bakanlığı kurulmalıdır. Belki diyeceksiniz ki bu Bakanlığın bünyesinde çalışanların rüşvet almasını engelleyecek bir birim daha onun için kurulmalıdır. Doğrudur. Ama bizim şu anda en büyük sorunumuz rüşvettir.
Kim tarafından piyasaya sürülür. Aç gözlü, halkın malına musallat olmuş olan idareciler tarafından ortaya çıkarılmıştır. Ve liyakatsiz, tembel, çalışmaktan uzak olan, başkalarının hakkını yemek için hak etmediği bir makamı veya işi veya ihaleyi elde etmek için yetkililere rüşvet vererek hakkı olmayan bir şeyi elde etmeye çalışan kesimler tarafından sahip çıkılmıştır. Yani rüşveti alanda, rüşveti verende aynı safta birleşmişler. Çevremize baktığımızda şunu rahatlıkla göreceğiz. Kurumlar rüşvet üzerine döner. En basit bir İŞKUR alımında bile rüşvet ortaya girer. Rüşvet memleketi öyle bir sarmış ki toplumun her tarafına yayılmıştır. Bütün yetkili birimler o işin içinde oldukları için yanlış yapılan veya sahte yapılan işlerden dolayı hiçbir kesimden hesap sorulmuyor. Kimseye bir ceza verilmiyor. En basitinden 3 yıl önce yapılmış olan bir okulun veya hastanenin veya başka resmi bir kurumun kolonlarında çatlamalar meydana geliyor. Temeli oturuyor ve binaya yıkım kararı veriliyor. 3 yıl önce bu binayı inceleyen teknik heyet binanın sağlam olduğuna karar veriyor. 3 yıl sonra aynı kurumdan gelen teknik heyet binanın yıkılmasına karar veriyor. Onlara niçin bina yıkılmalıdır? diye sorulduğunda diyorlar ki bina sağlam yapılmamıştır. Demiri az konulmuş. Çimentosu standartlara uygun yapılmamış. Sıvasından tutunda bütün işçilikte kullanılan malzeme kötü malzemedir. Bilmem şu şu standartlara uyulmamıştır. Şu kalınlıktaki demiri kullanmaları gerekirken şunu kullanmışlar. Şu betonu kullanmaları gerekirken düşük olanı kullanmışlar diye cevaplar verirler. Bunu onaylayan kimdir? Bu raporu hazırlayanlar yani yıkım raporunu hazırlayanlar bu binanın sağlam olduğuna bu binanın iyi yapıldığına dair raporu veren, bu binayı teslim alan İnsanlardır. 3 yıl sonra gelip bu binanın çürük olduğunu söylüyorlar. Bunu araştırmak lazım. Niye hesap sorulmuyor. Siz 3 yıl önce bu bina sağlamdır diye teslim aldınız. Şimdi çürük diyorsunuz. O zaman rüşvet mi aldınız ki sağlam raporu verdiniz. Veya bina yapım- denetim şirketleri binaları tam denetlemeden teslim alıyorlar. Vatandaş satın aldıktan 3 yıl sonra duvarlarda çatlaklar meydana geliyor. Depremlerde zarar görüyorlar. Denetleyene, müteahite ceza yok. Vatandaşa yıkılmış ev kalıyor.
Diğer taraftan belediyeler 5-6 kat izin vermeleri gerekirken, uygun olmayan yerlerde 11- 12 kat izin veriyorlar. Bunların hepsi rüşvet ile ilgili olan sorunlardır. Rüşvet ortadan kalkarsa bu sıkıntılardan hiç bir tanesi olmayacaktır.
Bu belanın önüne nasıl geçilebilir? Yapılan sahte işte kimin imzası varsa hepsinin malına el konulur. Memur ise işten atılır. Mütahit ise karnesi iptal edilir. Gerekirse hapse atılırlar. 2017 yılında Bitlise gittim. Bitlise yakın bir yerde karayoluna asfalt dökülüyordu. Bir yıl sonra tekrar Bitlise gittim. Önceki sene yapılan yer kazılmış yeniden yapılacak dediler. Her şehir böyledir. Yapılan karayolu kısa sürede bozuluyorsa, o kontrolü yapan mühendisi, onun bağlı olduğu şube müdürünü, onun bağlı olduğu müdürü, oranın üst yetkililerinin hepsini cezalandırmak gerekir. Hepsinin mal varlıklarına el konulmalı ve işten atılmalıdırlar. O zaman bir daha kimse yolsuzluk yapmaz.
Partilerin İl Başkanı, İlçe Başkanı maaşsız görev yapıyorsa masraflarını rüşvet alarak haletmeye çalışıyor. Bir şahıs Milletvekili olmak için büyük miktarda para harcıyorsa, seçildiği zaman masraflarını kat kat çıkartır.
"Hz.Abbas (ra)'ın valilik görevi biter ve Mekke'ye bir kaç deve yükü malla döner.
Hz.Ömer (ra) “Ya! Abbas bu mallar nedir?” diye sorar.
Hz. Abbas (ra), “Ticaretten kazandığım mallardır" diye cevap verir.
Hz. Ömer (ra), "Abbas, bu malları hazineye vermelisin" der.
Hz. Abbas (ra) “Ya! Ömer benden şüphen mi var?" diyerek malları hazineye vermeyi reddeder.
Hz. Ömer (ra) bu kez Halife Hz. Ebubekir (ra)'e giderek mallara el konulmasını ister.
Hz. Ebubekir (ra) de “Ya Ömer, bu kişi Abbas'tır. Ondan nasıl şüphelenirsin" diyerek bu isteği reddeder.
Hz. Abbas (ra) o gece sabaha kadar rüyasında suda boğulduğunu görür.
Sabah olduğu zaman ilk iş olarak Hz. Ebubekir'e gider durumu anlatır. Ardından da bütün malları hazineye bağışlar.
Hz. Ömer'i çağırarak "Sen haklı çıktın. Bu karara nasıl vardın?" diye sorarlar.
Hz. Ömer (ra) de içtihadını açıklar:
KAMU YÖNETİCİLERİ GÖREVLERİ SÜRESİNCE ZENGİNLEŞEMEZLER."
Rüşvet ortadan kaldırıldığı zaman, liyakatli, sağlam, işin ehli olan insanlar iş başına gelir. Rüşvete karşı ciddi duracak olan bir oluşum oluşturmaktır. Rüşvet biterse bütün taşlar yerine oturur.
