Lütfen bekleyin..


Muhammed Günay

Asla Yalan Söyleme!

26 Ekim 2017, 20:52 - Okunma: 2445

      Eski zamanlarda, insanlar ilim öğrenmek için çok çalışırlar, her türlü güçlüklere katlanırlardı. Küçük yaşlarında köylerinden, ailelerinden ilim öğrenmek için ayrılırlar, yıllarca onlardan uzaklarda zor şartlar altında yaşarlardı.
    Seyyid Abdulkadir’in de küçük yaşta içine öğrenme arzusu düşmüş, bunun çarelerini aramaya başlamıştı. Sonunda dayanamadı, annesine gelerek;
   - Anneciğim, ilim öğrenmek için Bağdat’a gitmek istiyorum...dedi.
   Annesi ise;  - Senden ayrılmaya gönlüm razı olmuyor. Ancak seni de Allah yolundan alıkoymak istemem. Annesi Abdulkadir için yol hazırlıkları yaptı. En sonunda da oğluna lazım olur diyerek, 40 altını kaybetmemesi için bir kese içinde yeleğinin koltuk altına dikti. Sonra oğlunun gözlerinin içine bakarak şöyle dedi;
   - Sana son olarak nasihatim şudur ki, eğer beni ve Allah’ı memnun etmek istiyorsan asla yalan söyleme, doğruluktan ayrılma. Allah her zaman ve her yerde doğruların yardımcısıdır.
   Seyyid Abdulkadir annesine söz verdi ve ağlayarak elini öptü. Bağdat’a giden bir kervana katılarak yola çıktı.
   Hemedan yakınlarında dar bir geçide girdiklerinde kervanda bir bağrışma koptu. Eşkıyalar kervana saldırmışlardı. Bir anda bütün sandıklar yere yıkıldı, eşyalar yağma edilmeye başlandı. Haydutlar kervandakilerin neyi var neyi yoksa hepsini alıyorlardı. Eşkıyalardan biri de Abdulkadir’in yanına geldi. Onun fakir haline bakarak şaka olsun diye;
   - Söyle bakalım senin neyin var fakir çocuk?
   Abdulkadir;   

- Yalnız 40 altınım var, diye cevap verdi. Haydut önce şaşırdı sonra gülmeye başladı. İnanamadı ve tekrar sordu;   - Doğru mu söylüyorsun?
   Abdulkadir:   - Evet, doğru söylüyorum, 40 altınım var.
   Eşkıya meraklandı. Abdulkadir’i elinden tutup reislerine götürdü.
   Durumu reislerine anlattı. Haydutların başı;   

- Senin 40 altının varmış, doğru mu bu?
   Abdulkadir: - Evet doğru.
   Reis: - Söyle bakalım. Onu nereye sakladın?
   Abdulkadir:  - Hırkamın içinde koltuğumun altında saklı.
   Bunun üzerine haydutlar hırkasının içinde, koltuğunun altında saklı bulunan 40 altını bularak reislerine verdiler. Herkes çok şaşırmıştı.
   Reis hayretle sordu:  - Peki evladım, sen niçin üzerinde altın olduğunu söyledin? Eğer bize söylemeseydin onları bulamazdık.
   Abdulkadir:  

- Ben annemden ayrılırken, asla yalan söylemeyeceğime dair söz vermiştim. Arkadaşınız senin bir şeyin var mı diye sorunca, altınlarım olduğunu söyledim. 40 altın için verdiğim sözden döneceğimi mi zannediyorsunuz?
   Bu sözleri duyan haydutların reisi çok şaşırdı ve derin bir düşünceye daldı. Sonra etrafındakilere dönerek;
   - Yazıklar olsun bizlere. Bu çocuk kadar olamadık. Bu çocuk annesine verdiği sözünden dönmemek için her şeyini veriyor. Bizler ise Allah’a söz verdiğimiz halde, hiçbir zaman verdiğimiz sözlerde durmadık. O’nun yapma dediklerini yaptık yarın Allah’ın huzuruna çıktığımızda halimiz nice olacak?
   Sonra şöyle devam etti: - Sizler şahit olun. Şuanda bu çocuk benim kötü yoldan dönmeme sebep oldu. Şimdiye kadar yaptığım bütün günahlarım için pişman olup tövbe ediyorum. Bundan sonra iyi bir insan olup, Rabbim’in sevmediği işleri yapmayacağım.
   Reislerine çok bağlı olan haydutlar hep bir ağızdan;
   - Reisimiz, biz senden ayrılmayız. Sen hangi yolda yürürsen biz de o yolda yürürüz diyerek hepsi birden pişman olup tövbe ettiler.
   Kervandaki insanlardan ne aldılarsa hepsini geri verdiler ve bir daha haydutluk yapmayacaklarına söz verdiler.
   Seyyid Abdulkadir ise yoluna devam ederek Bağdat’a ulaştı. Orada ilim tahsiliyle meşgul oldu. Kısa bir zaman içinde çok ünlü bir alim oldu. Binlerce insanın
   Kötülüklerden vazgeçip iyi birer insan olmalarına vesile oldu.                                             

    Kıymetli çocuklar hiçbir şekilde yalan söylemeyin. Kendinizi yalandan uzak tutun. Yaptığınız bir yanlışı yalanla örtmeye çalışmayın. Bu yalanınız da açığa çıkar. Sonra bu yalanı başka bir yalanla kapatmaya çalışırsınız. Böyle devam eder. Ama en baştan doğru söyleseniz, belki de hatanız af edilir. Sizde sıkıntıya girmezsiniz. İnsanlar arasında da yalancı olarak tanınmazsınız. Dürüst olmak sürekli fayda verir.  

  (İman sahibi, her hataya düşebilir. Fakat, hainlik yapamaz ve yalan söyleyemez.) [İbni Ebi Şeybe, Bezzar]
(Doğru olun, doğruluk iyiliğe, iyilik ise, Cennete çeker. Yalandan sakının, yalan fücura, fücur ise Cehenneme götürür.)[Buhari]
(Sözle çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitne gibidir. Yalan söylemek, iftira etmek ile çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitneden de kötüdür.) [İbni Mace]

Çocuklarımıza yalan söylemenin çok büyük günah olduğunu öğretmeliyiz. Hatta kavratmalıyız. Bir anne- baba çocuğuna dürüstlükten daha kıymetli bir şey veremez.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
44 gün önce
89 gün önce
153 gün önce
186 gün önce
218 gün önce
231 gün önce
249 gün önce
257 gün önce
272 gün önce
691 gün önce
723 gün önce
725 gün önce
742 gün önce
758 gün önce
762 gün önce
765 gün önce
783 gün önce
890 gün önce
1024 gün önce
1052 gün önce
1090 gün önce
1110 gün önce
1156 gün önce
1167 gün önce
1356 gün önce
1372 gün önce
1619 gün önce
1761 gün önce
1776 gün önce
1785 gün önce
1795 gün önce
1830 gün önce
1882 gün önce
1916 gün önce
1917 gün önce
1917 gün önce
1931 gün önce
1939 gün önce
1946 gün önce
1982 gün önce
2232 gün önce
2324 gün önce
2386 gün önce
2434 gün önce
2454 gün önce
2460 gün önce
2479 gün önce
2509 gün önce
2529 gün önce
2547 gün önce
2575 gün önce
2664 gün önce
2694 gün önce
2741 gün önce
2795 gün önce
2851 gün önce
2858 gün önce
2889 gün önce
2906 gün önce
3004 gün önce
3020 gün önce
3084 gün önce
3109 gün önce
3119 gün önce
3133 gün önce
3140 gün önce
3147 gün önce
3148 gün önce
3154 gün önce
3161 gün önce
3168 gün önce
3174 gün önce
3190 gün önce
3192 gün önce
3195 gün önce
3214 gün önce
3215 gün önce
3218 gün önce
3239 gün önce
3249 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=