Lütfen bekleyin..


Muhammed Günay

SAVAŞ İSTİYORUZ

01 Eylül 2015, 09:59 - Okunma: 3294

          Bediuzzaman bir sözünde diyor ki: “Günümüzde konulan isimlerin manalarının tersiyle amel ediliyor.” Yani bir insan çıkıp barıştan konuşuyorsa, bilin ki bu savaş istiyor. Adam iş yerinin ismini “çağdaş” koymuş. Lakin dünyanın en cahil ve kültürsüz insanları arasında bulunuyor. İsmi Abdullah konulmuş ama Allah’a kulluktan uzak duruyor. Yani isimler ile fiiliyat tam birbirinin tersi durumunda. Fiil ile söz birbirine zıttır. İnsanoğlu güçlü olduğu zamanlarda rakibine acımaz. Onu alabildiğine ezmeye çalışır. Allah’a hakkıyla bağlanmış takvalı Müslümanlar hariçtir. İslam en güçlü olduğu dönemlerde rakiplerine iyi davranmıştır. Esirlerle ekmeğini paylaşmıştır. Onların şereflerine dokunmamıştır. Ama savaşın bazı kuralları da vardır. Savaşta üstün olan taraf barışa davet ederse rakibinin güç kazanmasına ve toparlanmasına zemin hazırlar. Bu sebepten onları tümüyle etkisiz hale getirmek için uğraşır. Onlara fırsat vermez.

“Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir.” -Muhammed Suresi: 35-

         Yeryüzünde fitne ve fesat çıkaranlara, yeryüzünde fitne çıkarmayın denilince biz ıslah edicileriz derler. Türkiye de yıllardır kan ve gözyaşından başka hiçbir şey yapmamış olanlar barış istiyoruz diye bağırıyorlar. Kendi özel toplantılarında savaş ve öldürme taktikleri veriyorlar ama halkın karşısında size “savaş yaptırmayacağız” diye bağırıyorlar. Bilmeyende ne kadar samimi olduklarını sanacaktır.

         KCK başkanları savaştan ve saldırmaktan konuşurken, hiçbir etkisi olmayan HDP eş genel başkanı barıştan konuşmaktadır. Milletvekili arabasıyla silah taşırken, ilçe başkanı dağa kaçırdığı iki şahısla beraber yakalanıyor. Başka biride “ biz sırtımızı HPG’ ye YPG’ ye ve PKK’ ye dayamışız “ diyor. Yani savaşanlara sırtımızı veriyoruz. Biz onlarla beraber hareket ediyoruz. Kendi açılarından haklıdırlar. Onların silahlarının halka saldığı korkudan olmasa kim şeytana tapanları, komünist olanları milletvekili yapardı. Hangi Müslüman Kürt, erkeğin erkekle (LGBT) evlenmesini isteyen, kadının kadınla (lezbiyen) evlenmesini isteyen bir partiye oy verirdi. Veya HDP milletvekilleri silahlı güçlerine tavır takınsalar aday yapılırlar mı?

        Üç buçuk yıllık çözüm süreci adı verilen sürede devletin silahlı güçlerine karışmayan PKK ve yandaşları halkın üzerine kabus gibi çöktüler. Dindar kesimlere özelde de HÜDA-PAR ve ona yakın derneklere yüzlerce saldırı yaptılar. Çeşitli yerlerde onlarca üyelerini öldürdüler. Vali ile görüşmüş diye korucu öldürdüler. Yolların kontrollerini ellerine aldılar. Bölgenin her tarafını sardılar. Köy ve şehir merkezlerine her türlü silah depoladılar. İlk günden itibaren savaş hazırlığı yaptılar. Her tarafta rahat bir şekilde dolaştılar. Güvenlik güçleri onların rahat bir şekilde hareket etmeleri için her türlü ortamı hazırladı. Mit’in daha önceden verdiği “silahlanıyorlar” raporlarını göz önüne almadılar. Çözüm sürecinin başına Kürt milliyetçiliği fikrini yayan Med-Zehra yapısından yetişen Yalçın Akdoğan gibi birini getirdiler. Bunlar diğer İslami cemaatlere karşıdırlar. Özellikle HÜDA-PAR çevresine. 7 Haziran seçimlerinde mensubu bulunduğu cemaat HDP’ ye oy verdi. Hatta Selahattin Demirtaş onlara teşekkür bile etti.

         Çözüm süreci sürecinde halka korku salan PKK, insanları kaçırıp sorgulamış, onlardan haraç almıştır. Halk sahipsiz bırakılmıştır. Devlet sahadan çekilmişti. Tümüyle meydan PKK’ ye terk edilmişti.

         Seçimden sonra devlet onların saldırılarına karşılık verince hareket sahaları daraldı. Hata yaptıklarını anladılar. Ve hemen çözüm sürecine geri dönmek istediler. İşi Erdoğan’ın düşmanlığına indirgediler. Sanki savaşları Erdoğan’ladır. Halbuki ondan öncede savaşıyorlardı.

         Yol kes, adam kaçır, sorgula, haraç al, öldür. Araba yak. Mahalleye ağır silahlarla saldır. Kurban eti dağıtan gençleri öldür. Derneğinin çatısını onaran adamı öldür. Kobane olaylarını bahane edip İslami cemaat ve derneklere saldır. Medrese yak. Halkı silahla sustur. Çözüm sürecinden istifade ederek diğer partilerin çalışmalarını engelle, arabalarını taşlat.

        Müdahale edenlere de barış istiyoruz diye bağır. İyi vallahi. Böyle barışa can kurban. Savaş isteseydiler ne yaparlardı acaba. Biz savaş istiyoruz. Belki barış anlaşılır. Camilerde telefonunuzu kapatın denilince millet kapatmıyor. Açın denilse belki kapatılır. Gerçek barış ve selamet İslam’dadır. Ama bunu anlamak için iyi bir şuur lazımdır.

          Allah'a emanet olun...

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
145 gün önce
362 gün önce
380 gün önce
466 gün önce
510 gün önce
517 gün önce
574 gün önce
607 gün önce
640 gün önce
652 gün önce
670 gün önce
678 gün önce
694 gün önce
1112 gün önce
1144 gün önce
1147 gün önce
1164 gün önce
1179 gün önce
1183 gün önce
1186 gün önce
1205 gün önce
1311 gün önce
1446 gün önce
1473 gün önce
1511 gün önce
1531 gün önce
1577 gün önce
1588 gün önce
1777 gün önce
1794 gün önce
2041 gün önce
2183 gün önce
2197 gün önce
2207 gün önce
2217 gün önce
2252 gün önce
2304 gün önce
2337 gün önce
2338 gün önce
2339 gün önce
2353 gün önce
2361 gün önce
2368 gün önce
2404 gün önce
2654 gün önce
2746 gün önce
2789 gün önce
2808 gün önce
2856 gün önce
2876 gün önce
2882 gün önce
2901 gün önce
2931 gün önce
2951 gün önce
2968 gün önce
2997 gün önce
3085 gün önce
3115 gün önce
3162 gün önce
3216 gün önce
3273 gün önce
3279 gün önce
3310 gün önce
3328 gün önce
3425 gün önce
3441 gün önce
3505 gün önce
3530 gün önce
3540 gün önce
3554 gün önce
3561 gün önce
3568 gün önce
3570 gün önce
3582 gün önce
3589 gün önce
3596 gün önce
3611 gün önce
3613 gün önce
3616 gün önce
3635 gün önce
3636 gün önce
3639 gün önce
3660 gün önce
3670 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=