Lütfen bekleyin..


Muhammed Günay

SAVAŞ İSTİYORUZ

01 Eylül 2015, 09:59 - Okunma: 3335

          Bediuzzaman bir sözünde diyor ki: “Günümüzde konulan isimlerin manalarının tersiyle amel ediliyor.” Yani bir insan çıkıp barıştan konuşuyorsa, bilin ki bu savaş istiyor. Adam iş yerinin ismini “çağdaş” koymuş. Lakin dünyanın en cahil ve kültürsüz insanları arasında bulunuyor. İsmi Abdullah konulmuş ama Allah’a kulluktan uzak duruyor. Yani isimler ile fiiliyat tam birbirinin tersi durumunda. Fiil ile söz birbirine zıttır. İnsanoğlu güçlü olduğu zamanlarda rakibine acımaz. Onu alabildiğine ezmeye çalışır. Allah’a hakkıyla bağlanmış takvalı Müslümanlar hariçtir. İslam en güçlü olduğu dönemlerde rakiplerine iyi davranmıştır. Esirlerle ekmeğini paylaşmıştır. Onların şereflerine dokunmamıştır. Ama savaşın bazı kuralları da vardır. Savaşta üstün olan taraf barışa davet ederse rakibinin güç kazanmasına ve toparlanmasına zemin hazırlar. Bu sebepten onları tümüyle etkisiz hale getirmek için uğraşır. Onlara fırsat vermez.

“Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir.” -Muhammed Suresi: 35-

         Yeryüzünde fitne ve fesat çıkaranlara, yeryüzünde fitne çıkarmayın denilince biz ıslah edicileriz derler. Türkiye de yıllardır kan ve gözyaşından başka hiçbir şey yapmamış olanlar barış istiyoruz diye bağırıyorlar. Kendi özel toplantılarında savaş ve öldürme taktikleri veriyorlar ama halkın karşısında size “savaş yaptırmayacağız” diye bağırıyorlar. Bilmeyende ne kadar samimi olduklarını sanacaktır.

         KCK başkanları savaştan ve saldırmaktan konuşurken, hiçbir etkisi olmayan HDP eş genel başkanı barıştan konuşmaktadır. Milletvekili arabasıyla silah taşırken, ilçe başkanı dağa kaçırdığı iki şahısla beraber yakalanıyor. Başka biride “ biz sırtımızı HPG’ ye YPG’ ye ve PKK’ ye dayamışız “ diyor. Yani savaşanlara sırtımızı veriyoruz. Biz onlarla beraber hareket ediyoruz. Kendi açılarından haklıdırlar. Onların silahlarının halka saldığı korkudan olmasa kim şeytana tapanları, komünist olanları milletvekili yapardı. Hangi Müslüman Kürt, erkeğin erkekle (LGBT) evlenmesini isteyen, kadının kadınla (lezbiyen) evlenmesini isteyen bir partiye oy verirdi. Veya HDP milletvekilleri silahlı güçlerine tavır takınsalar aday yapılırlar mı?

        Üç buçuk yıllık çözüm süreci adı verilen sürede devletin silahlı güçlerine karışmayan PKK ve yandaşları halkın üzerine kabus gibi çöktüler. Dindar kesimlere özelde de HÜDA-PAR ve ona yakın derneklere yüzlerce saldırı yaptılar. Çeşitli yerlerde onlarca üyelerini öldürdüler. Vali ile görüşmüş diye korucu öldürdüler. Yolların kontrollerini ellerine aldılar. Bölgenin her tarafını sardılar. Köy ve şehir merkezlerine her türlü silah depoladılar. İlk günden itibaren savaş hazırlığı yaptılar. Her tarafta rahat bir şekilde dolaştılar. Güvenlik güçleri onların rahat bir şekilde hareket etmeleri için her türlü ortamı hazırladı. Mit’in daha önceden verdiği “silahlanıyorlar” raporlarını göz önüne almadılar. Çözüm sürecinin başına Kürt milliyetçiliği fikrini yayan Med-Zehra yapısından yetişen Yalçın Akdoğan gibi birini getirdiler. Bunlar diğer İslami cemaatlere karşıdırlar. Özellikle HÜDA-PAR çevresine. 7 Haziran seçimlerinde mensubu bulunduğu cemaat HDP’ ye oy verdi. Hatta Selahattin Demirtaş onlara teşekkür bile etti.

         Çözüm süreci sürecinde halka korku salan PKK, insanları kaçırıp sorgulamış, onlardan haraç almıştır. Halk sahipsiz bırakılmıştır. Devlet sahadan çekilmişti. Tümüyle meydan PKK’ ye terk edilmişti.

         Seçimden sonra devlet onların saldırılarına karşılık verince hareket sahaları daraldı. Hata yaptıklarını anladılar. Ve hemen çözüm sürecine geri dönmek istediler. İşi Erdoğan’ın düşmanlığına indirgediler. Sanki savaşları Erdoğan’ladır. Halbuki ondan öncede savaşıyorlardı.

         Yol kes, adam kaçır, sorgula, haraç al, öldür. Araba yak. Mahalleye ağır silahlarla saldır. Kurban eti dağıtan gençleri öldür. Derneğinin çatısını onaran adamı öldür. Kobane olaylarını bahane edip İslami cemaat ve derneklere saldır. Medrese yak. Halkı silahla sustur. Çözüm sürecinden istifade ederek diğer partilerin çalışmalarını engelle, arabalarını taşlat.

        Müdahale edenlere de barış istiyoruz diye bağır. İyi vallahi. Böyle barışa can kurban. Savaş isteseydiler ne yaparlardı acaba. Biz savaş istiyoruz. Belki barış anlaşılır. Camilerde telefonunuzu kapatın denilince millet kapatmıyor. Açın denilse belki kapatılır. Gerçek barış ve selamet İslam’dadır. Ama bunu anlamak için iyi bir şuur lazımdır.

          Allah'a emanet olun...

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
236 gün önce
453 gün önce
471 gün önce
557 gün önce
601 gün önce
608 gün önce
666 gün önce
699 gün önce
731 gün önce
744 gün önce
762 gün önce
769 gün önce
785 gün önce
1203 gün önce
1235 gün önce
1238 gün önce
1255 gün önce
1270 gün önce
1274 gün önce
1277 gün önce
1296 gün önce
1402 gün önce
1537 gün önce
1564 gün önce
1602 gün önce
1623 gün önce
1668 gün önce
1679 gün önce
1869 gün önce
1885 gün önce
2132 gün önce
2274 gün önce
2289 gün önce
2298 gün önce
2308 gün önce
2343 gün önce
2395 gün önce
2428 gün önce
2429 gün önce
2430 gün önce
2444 gün önce
2452 gün önce
2459 gün önce
2495 gün önce
2745 gün önce
2837 gün önce
2880 gün önce
2899 gün önce
2947 gün önce
2967 gün önce
2973 gün önce
2992 gün önce
3022 gün önce
3042 gün önce
3059 gün önce
3088 gün önce
3176 gün önce
3206 gün önce
3253 gün önce
3307 gün önce
3364 gün önce
3370 gün önce
3401 gün önce
3419 gün önce
3516 gün önce
3532 gün önce
3596 gün önce
3622 gün önce
3631 gün önce
3646 gün önce
3653 gün önce
3660 gün önce
3661 gün önce
3674 gün önce
3681 gün önce
3687 gün önce
3703 gün önce
3704 gün önce
3708 gün önce
3726 gün önce
3727 gün önce
3730 gün önce
3751 gün önce
3761 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=