Lütfen bekleyin..


İhsan PINAR

NE İSTİYORUZ?

06 Ağustos 2015, 10:02 - Okunma: 3075

           Siyaset, halka hizmet etme aracıdır. STK’lar, partiler, örgütler halka hizmet etmek amacıyla kurulduklarını iddia ederler. Eğer bu tanım ve iddialar doğruysa; siyasilerin ve örgütlerin halkı peşlerinden sürüklemek yerine halka benzemeleri, halkın sesine kulak vermeleri gerekmektedir…

           Parti ve hükümetin halktan kopuk sürdürdükleri çözüm süreci, halkın derdine şifa olmadı ve yine halkın canına mal olacak çatışma sürecine girdiler. Ölümlere yol açan kavga ve çatışmaların önü alınacağına, siyasiler ve örgüt o kadar rahat birbirlerine meydan okumaktadırlar ki aklımız almıyor. Bizim canımızın hiç mi değeri yok ki, o kadar rahat çatışmacı bir dil ve barış adına savaş argümanları kullanılıyor?

           Biz halk olarak asla bir çatışma ve şiddet istemiyoruz. Dili, dini, mezhebi, siyasi düşüncesi ne olursa olsun; bütün insanların canı, malı, dini, nesli, aklı, namus ve şerefinin korunması gerektiğine ve insanın bu değerlerine yapılan saldırıların mutlaka cezalandırılmasını istiyoruz.                  Bütün vatandaşların ortak sermayesi olan devlet, adil olmalı ve bütün vatandaşlarına bir tek insan gözüyle bakmalıdır. Devletten adalet ve vatandaşları arasında adil paylaşım yapmasını istiyoruz. Kürt, Türk, Arap ayırımı olmamasını istediğimiz gibi, vekil! ve vatandaş arasında da ayırım yapılmamasını istiyoruz.

           Çözüm – demokratikleşme sürecinin her kesimden geniş bir katılımla zenginleştirilmesini ve sağlamlaştırılmasını istiyoruz.

Allah’ın ayetlerinden olan dillerin ve renklerin farklılığı aynı derecede makbul ve saygı görmelidir. Talep ve ihtiyaç durumuna göre Kürtçe ve diğer diller de başta eğitim olmak üzere her alanda kullanılabilmelidir.

         Devlet ekonomide adaleti sağlamakla mükellef olduğu gibi, yargıda da adaleti sağlamalıdır. Yargı sistemini Adalet sistemine dönüştürmelidir.

         Devlet, kumpaslarla suç delilleri üretilerek tutuklanan, cezalandırılan mağdur insanların dosyalarını araştırmalı ve bu mağduriyetlerine son vermelidir. Ciddi hastalığı olan tutukluların derdine şifa olmalıdır.

         Herkes inancında ve inancını açıklamakta serbesttir. Her kesim, bazı uygulamalara karşı çıkmak veya taleplerde bulunmak için miting ve basın açıklaması yapabilmelidir. Ancak bu hakların kullanımı önünde engel olmasını istemediğimiz gibi; bu haklar bir saldırı ve meydan okuma şeklinde kullanılmamalıdır. Bu eylemlerde halkın huzuruna, malına ve canına zararlar verilmemelidir. Polisin, bu meşru hakkın kullanılmasına müdahalesini istemediğimiz gibi; bu alanlara silah, Molotof, taş, sopa ve maske ile gelinmesini de istemiyoruz.

         Siyasiler sorumlu davranmalı; barışçıl, yapıcı ve toparlayıcı bir tavır içinde olmalıdırlar. Kolay olan birbirlerini suçlama yerine, herkes kendine dönmeli ve yanlışlarını düzeltmelidir.

Hiç kimse bir başkasına benzemek ve teslim olmak zorunda değildir. Çok tahripkâr olan, benden olmayan herkes düşmandır zihniyetine asla müsamaha gösterilmemesini istiyoruz.

Ders çalışması veya parklarda oyun oynaması gereken çocukların ideolojik kavgaların içine çekilmesini istemiyoruz.

         Etnik ırkçılık gibi, ideolojik ırkçılık ve partizanlık yapılmasını da istemiyoruz. İnsanlığın, akrabalık ve komşuluğun ideoloji ve particiliğe kurban edilmesini istemiyoruz. Toplumsal barış ve huzur için herkesin İnsanlığı, akraba ve komşuluğu bütün parti ve ideolojilerin üstünde tutmasını istiyoruz.

          Devlet ve örgütler büyük fotoğrafı görmelidirler. Coğrafyamızdaki sorunların ve çatışmaların emperyalistlerin senaryosu olduğu görülmelidir. İnsan öldürmekle zafer kazanılmaz ve iyi neticeler elde edilemez. Sorunlar konuşarak, anlaşarak siyasi yollarla çözülmelidir.                       Siyaset güçlensin ki silahlar sussun diye her kesimden HDP’ye destek verildi. HDP umutları boş çıkarmamalı, ciddi ve kararlı bir şekilde silahların susması ve şiddetin bir daha geri dönmemek üzere son bulması için çaba harcamalıdır.

          Çatışmaların neticesi kan ve gözyaşıdır. Zulüm ve vahşetlere kapı açmaktır. Yoksulluk ve geri kalmışlıktır. Nerdeyse her saat başı bir saldırı, bir ölüm haberi gelmektedir. Bu ölümlerin hiç birimize faydası olamaz. Ve asker, polis, gerilla, sivil öldürülenlere bakın, hepsi fakir, köylü gariban halkımın çocukları olduklarını göreceksiniz. Biz halk olarak hiç kimsenin kavga etmesini ve hiç kimsenin öldürülmesini istemiyoruz.                     Şiddet için mazeretler uydurulmamalıdır. Hiçbir mazeret masum insanların öldürülmesine gerekçe olamaz. Siz devrimci şiddet dersiniz, bir başkası kutsal savaş, bir diğeri yanlış yorum ve uygulamalarla Cihat! Amerika ve işbirlikçileri de demokrasi için diyerek hayatı cehenneme çevirirler. Oysa insan hayatı her şeyden daha değerlidir.

Halk olarak açık olan devletten istek ve şikâyet hakkımız olduğu halde, hesap soramayacağımız paralel veya gizli devletler istemiyoruz.

Belli yasalara ve kurumlara bağlı olan, itiraz hakkı ve yolları olan, eleştirebildiğimiz, açık ve hesap sorabildiğimiz devletin vergi sistemi, yargı sistemi, emniyet güçlerinden şikâyetlerimiz olduğu halde; bilmediğimiz, tanımadığımız, hiçbir bağlayıcı ilkeleri olmayan, istismara açık, hesap soramayacağımız, yüzü maskeli insanlar tarafından yargılanmak, vergiye tabi tutulmak veya yolumuzun kesilmesini istemiyoruz. Bir hâkim ve savcının bir partinin adamı olmasına itiraz ediyoruz, peki bir parti veya ideolojinin emrindeki yargı ve emniyeti kim kabul edebilir ki? Kim başka parti ve örgütler tarafından yargılanmak, yönetilmek isteyebilir ki? Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkalarına yapmamalısınız. Karşıtlarınızın yapmasına tahammül edemeyeceğiniz şeyleri sizler de yapmamalısınız…

           Bu kavganın tamamıyla bitmesini istiyoruz. Bundan sonra bir tek insanımızın canına kıyılmasın. Hayatının baharındaki gençlerimiz bu kavgaya kurban edilmesin. Analarımız ağlamasın, babalar kanlı gözyaşlarını içlerine akıtmasın, çocuklar yetim, daha eli kınalı gelinlerimiz dul bırakılmasın. Savaşa lanet, barış yollarının açılmasını istiyoruz. Eller silah yerine kalem tutsun istiyoruz. Ölmeye ve öldürmeye şartlandırılan gençlerimizin okumasını, evlenmesini, iş sahibi olmasını ve mutlu bir hayat yaşamasını istiyoruz. İnsanlarımız çalışsın, memleketimiz zenginleşsin, insanlarımızın hayat standardı yükselsin istiyoruz.

          Barış, huzur ve kardeşliğin temeli Adalettir. Başarının sırrı çalışmak ve gönül kazanmaktır. Barış için ortak yaşam kültürü ve farklılıklar arasında tahammül ve diyalog geliştirilmelidir. Herkesin birbirine saygı duyduğu, adalet ve barışın egemen olacağı bir gelecek dileğiyle…

Etiketler : siyaset, çözüm
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1441 gün önce
1872 gün önce
2431 gün önce
2505 gün önce
2607 gün önce
2683 gün önce
2692 gün önce
2707 gün önce
2764 gün önce
2768 gün önce
2869 gün önce
2874 gün önce
2956 gün önce
3212 gün önce
3218 gün önce
3261 gün önce
3322 gün önce
3342 gün önce
3385 gün önce
3403 gün önce
3465 gün önce
3486 gün önce
3501 gün önce
3509 gün önce
3527 gün önce
3533 gün önce
3567 gün önce
3570 gün önce
3581 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=