Lütfen bekleyin..


İhsan PINAR

Evet mi, Hayır mı?

28 Mart 2017, 21:20 - Okunma: 3478

Tercihiniz ne olursa olsun, size ait olsun. Vereceğiniz karar: aklınızın, vicdanınızın, doğru bilgi ve dürüstlüğün semeresi olsun.

        Siyasilere, örgütlere, kalemşor medyaya aldanmayın. Onlar Hakkı ve adaleti bırakmış; demode olmuş ideolojilerinin, çıkar ve iktidar hırsıyla kör ve acımazsız bir kampanya yürütmektedirler. Kendilerini, amaç ve projelerini anlatmaktan ziyade, karşıtlarını karalama ve yıpratma derdindedirler.

        Sakın bunların hırs ve emellerine alet olarak:  komşu, akraba ve çevrenizle aranızı bozmayın. Siyasilerin ve örgütlerin ayrıştırıcı ve çatıştırıcı propagandalarına prim vermeyin. İnsanlığımız, İnancımız, komşuluğumuz, akrabalığımız, arkadaşlığımız; Hak, adalet, huzur ve bir arada kardeşçe yaşamamız, bütün parti, örgüt ve ideolojilerden çok daha üstün ve değerlidir. Bu değerleri parti, lider ve ideolojilerine kurban edenlerin, toplum ve insanlığa kan ve gözyaşından başka verecekleri bir şeyleri olmaz zaten.  

        Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar, temelsiz bina gibi her an yıkılmaya mahkûmdurlar. Doğru bilgi de: parti, örgüt ve liderlerinizden aldığınız tek taraflı bilgiler değildir. Objektif olarak, muhaliflerinizi ve karşıt fikirleri araştırıp dinlemeden, kendi fikrinin doğruluğunu teyit edemezsin.

        Ancak ne yazık ki, toplumu kutuplaştırmada öncülük eden siyasiler ve örgütler, tarafgirlik aşısıyla insanların düşünce melekelerini uyuşturup arkalarından sürüklemektedirler.

        Önümüzde bir referandum var. Muhalefet, bu maddelerin hazırlanmasında uzlaşıp katkı sağlayacağına küskünleri oynadı. Şimdi de halka sunulan taslağın içini okumadan, “ tek adam -  Diktatörlük…” gibi ucuz ama tahrip gücü yüksek bir propagandayla, sistemin değişmesini engellemek istiyor.

        Bizler, siyasilerin kirli kavgalarına taraf olmadan; akıl, vicdan ve yaşananlarla ilgili bildiklerimizle mukayese ve muhasebemizi yapmalıyız. Akıl ve vicdanlarını, gönüllü olarak parti ve liderlerine teslim ederek, bir vagon gibi lokomotifin arkasından sürüklenenlerin özgürlüğünde zaten söz edilemez.

        Siyasilere, şahıslara ve tarafgirliğe takılmadan, hür irademiz ve aklımızla değerlendirmemizi yapalım:

        1 – Temeli zulüm üzerine kurulmuş; Kürt, Türk, Alevi, gayri Müslim, Müslüman… Bütün Türkiye halkına acılar yaşatmış tek tipçi bu vesayet sisteminden memnun muyuz?

       2 – Getirilen yeni maddeler, mevcut maddelerden daha iyi veya daha kötü müdür?

       3 -  Taraflar ve söyledikleri ne kadar doğru ve gerçekçidir.

       4-  Halk olarak hepimiz bu vesayetçi Anayasadan şikâyetçi değil miydik? Seçim propagandalarında bütün siyasi partiler, Ülkenin ve halkın önünü tıkayan bu vesayetçi Anayasayı değiştireceklerine dair söz vermiyorlar mıydı?

        Devrimciler, Sosyalistler, Şeriatçılar… “Bizim şahıslarla işimiz yok, bu sistem mutlaka değişmelidir” demiyor muydunuz?  

        Getirilen maddelere baktığınızda çok fazla bir değişiklik yok. Ancak tıkanıklığı gidermek için zemin hazırlama mahiyetinde bir iyileştirme var. En önemli maddesi, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığın birleştirilmesidir.

        Yeni sistemle, siyasilerin bu anlamsız hırs ve çirkin kavgaları biraz azalacaktır. Her gün onların nutuklarını ve kavgalarını izlemek zorunda kalmayacağız.

        Hükümeti yıpratmak için verilen gensoru, ülkeyi kaosa götüren koalisyonlar ve kısır çekişmelerden kurtulacağız.

        İsim ve siyasilere takılmadan hür irademizle kendi kararımızı verelim. Şahıslara ve siyasilere karşı olan duygularımız, bizi doğrudan ayırmamalıdır. Yıllardır bu sistemin mutlaka değişmesi gerekir diyen Devrimci, Sosyalist ve İslami duyarlılık sahiplerinin, Erdoğan karşıtlığıyla, zulüm üreten bu sistemin koruyucuları pozisyonuna girmeleri, kendilerini inkâr demektir.  

        Taraf olmadan önce İnsan olmak gerekir. Taraf olunca da: Haktan, Adaletten, insanlıktan, akıl ve vicdandan, doğruluk ve dürüstlükten ayrılmamak lazım. İnsanlığın ve toplumun iyiliğini çıkar ve hislerimize kurban etmememiz lazım…  

        Hz.Ali’nin buyurduğu gibi: Hakkı, şahıslara göre değil; Şahısları, Hakka göre değerlendirmeliyiz. Ben, zulüm üzerine kurulu bu baskıcı sistemle hiç barışık olmadım. İsim ve şahıslara takılmadan, kim halkı bu sistemin vesayetçi ve baskıcı prangalarından kurtarmaya çalışırsa, “Eyvallah” demek boynumun- boynumuzun borcudur…          

Etiketler : Anayasa referandumu, pkk, hdp, chp,
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1668 gün önce
2099 gün önce
2658 gün önce
2732 gün önce
2834 gün önce
2910 gün önce
2919 gün önce
2934 gün önce
2991 gün önce
2995 gün önce
3096 gün önce
3101 gün önce
3440 gün önce
3445 gün önce
3488 gün önce
3549 gün önce
3569 gün önce
3612 gün önce
3630 gün önce
3693 gün önce
3714 gün önce
3729 gün önce
3737 gün önce
3755 gün önce
3760 gün önce
3784 gün önce
3794 gün önce
3797 gün önce
3808 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=