Lütfen bekleyin..


Ahmed Said Şirvan

Karne Yerine Bomba

25 Ocak 2016, 10:39 - Okunma: 2777

Bu geçen Cuma çocuklara karneleri verildi. Dört gözle bugünü bekleyen çocuklar da, karnesinin sonucuna göre kimi sevindi, kimisi de yeterince sevinemedi. Ancak bunlar kadar şanslı olmayan çocuklarda vardı. Kimisi hiç eğitim görmedi. Kimisi bir aydan beridir okula gidemiyor, kimisi de karne günü, karne yerine bombalarla karşılandı.

PKK çetelerinin şiddeti, kaosu ve katliamları her yere yayma yönündeki amaçları neticesinde, karne günü okulun bahçesinde bekleyen ve birbirleriyle oynayan çocukların üzerine el yapımı bombalar atarak, Kürt çocuklarına olan sevgisini(!!!???) bir kez daha bize gösterdi. Beş kişinin çeşitli şekillerde yaralandığı bu olay sonra tek tesellimiz, hiçbir çocuğun ölmemiş olmasıdır.

Bu olay neticesinde, oluşan korku ve dehşet sahneleri bir tarafa, onlarca masum çocuğun bulunduğu bir mekâna çok vahşiyane bir şekilde onların üzerine bombaları atılabilecek kadar ‘bir gözü dönmüşlükle’, bir canavarlıkla bu saldırıyı gerçekleştirmeleridir. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin, aslında bu çocukların gelecekleri hakkında ne düşündüklerini de bize göstermektedir.

Geçenlerde Kandil’in komünist şeflerinden ve aynı zamanda bir Türk olan Duran Kalkan bir gazeteciye şöyle röportaj veriyordu: “Kesinlikle çocuklarınızı okula göndermeyin” diye Kürtlere çağrıda bulunuyordu. Kendisi bir Türk olan bu komünist şef sadece bu çağrıyı Kürtlere yapıyordu. İlgili videosunu internetten izleyen herkes, karne günü Kürt çocukların üzerine niçin bombaların atıldığını daha iyi anlayacaktır?

Okula yönelik saldırılar her kimden gelirse gelsin, aslında eğitime bakış açısını da ortaya koymaktadır. Eğitimin olmadığı yerde, birileri daha rahat bir şekilde insanları amaçları doğrultusunda kullanabilecektir. Okula gitmeyen/gidemeyen çocukların gelecekleri daha kolay bir şekilde karartılabilecektir. Onlarca okulda eğitimin engellenmesi, öğretmenlerin tehdit edilmesi ve en acısı da okulların ateşe verilmesi, aslında bu Kürt toplumuna yönelik hedeflenen büyük kin ve düşmanlığı, geleceklerine yönelik karanlık düşüncelerini de ortaya koymaktadır.

Yan yana gelmesi gereken kavramlar çocuk ve sevgi, çocuk ve eğitim, çocuk ve gelecek’tir. Bu kavramlar birbirlerini tamamlayan, birbirini besleyen ve birlikte kullanıldıklarında insana anlamlı ve tatlı gelir. Ancak çocuk ve bomba, çocuk ve cehalet, çocuk ve ölüm ise insana tam anlamıyla kararmış bir dünyayı hatırlatmaktadır. Hayatın, geleceğin ve sevginin/çocuğun olmadığı bir dünyayı tasavvur etmek ise mümkün değildir.

Bombalarla sevginin inşa edilmeyeceği gibi, geleceği ve hayata bakışı da insani bir şekilde inşa edemeyiz. Bombanın olduğu yerde hayat yoktur. Bombanın olduğu yerde sevgi yoktur. Bombanın olduğu yerde gelecekte yoktur. İnsanların hayatlarının söz konusu olduğu yerlerde ise eğitimden, çocukların okula gitmesinden bahsetmek ise çok tali bir mesele olarak karşımıza çıkacaktır.

Bombalarla, silahlarla ve ölümlerle, aslında uygulanmaya konulan bir projenin de ortaya çıktığını görmekteyiz. Hani bir atasözü vardır:”Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek” diye. Komünist PKK çetesi de halka bombalarla, silahlarla saldırıp ölümü göstermekte, akabinde okullarını yakmakta, eğitimsiz çocuklarını gasp ederek kendisine ‘kurşun asker’ olmasına, halkın rızası dışında zorla kabul ettirmektedir.

Gelinen noktada takke düşmüş, kel görünmüştür. Bunca okulun yakılması, tahrip edilmesi tesadüf değildir. Bu kadar öğrencinin eğitimsiz bırakılması ve geleceklerinin karartılması ise tasarlanmış ve uygulanmaya konulmuş bir projedir. Karne günü çocukların bombalarla karşılanması ise bu işi ne kadar da ciddi tuttuklarının göstergesidir. Adeta ‘en değerli varlığınız, en sevdiğiniz insanı bir çırpıda ne hale getirdiğimizi gördünüz ona göre dediğimizden çıkmayın’ şeklinde Kürt halkına karşı niyetlerini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bu yıkıcı projenin amacına ulaşması noktasında önüne çıkabilecek her engelin kesinlikle imha edilmesi gerektiği mesajı net olarak karşımıza çıkmaktadır. Neticede onlarca masum çocuğun ölümüne, sakat kalmasına, hayatlarının karartılmasına mal olsa da, değişik türde travmalara ve dehşet derecede psikolojik baskılara sebebiyet verse de bunu uygulamaktan asla geri durmayacaklardır.

Kürt halkının, şu ve bu şekilde bu zihniyete destek vermiş olanların, başını iki elinin arasına alarak düşünmesi ve bir karara varması gerekmektedir. Bu güne kadar zarardan başka bu halka bir şey vermeyenlerin görülmesi, bilinmesi ve onlara verdiğimizin her türlü desteği terk etmemiz lazımdır. Dün köyleri ve bütün ekinleriyle ateşe verenler, bugün okulları ateşe vermektedir. Yarın bu halkı toptan ateşin içine atamayacakları ne malum. 

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=