Lütfen bekleyin..


Ahmed Said Şirvan

Mezuniyet Baloları Veya Hedefe Konulan Ar Damarı

14 Haziran 2016, 13:03 - Okunma: 2431

Bir eğitim öğretim yılının daha sonuna geldik. Yılsonunun yaklaşmasıyla mezun olacak öğrenciler de “Mezuniyet Baloları” adı altında bazı etkinlikler düzenlenmektedir. Yıllardır, birileri tarafından bilinçli bir şekilde dayatılan bu tür etkinlikler, etkili bir ifsat aracı olarak iş görmesi planlanmıştır.

Bu tür mezuniyet balolarında, gençlere adeta iki büyük haram işleme mecburiyeti dayatılmaktadır. Bunlardan birincisi, bugüne kadar normal bir kıyafetle okuluna devam etmiş çocukların, açık saçık/dekolte kıyafetlerin giyilmesi gerekirmiş algısıdır. Ve birçok çocuk ilk defa bu tür etkinliklerde açık kıyafetle arkadaşlarının karşısına çıkmaktadır. İkincisi ise alkol kullanmayı normal hale getirmektir. Gençlerin çoğu, alkol ile ilk defa bu tür etkinliklerde karşılaşmakta ve ‘bir kereden bir olmaz’ dayatmasıyla bu büyük harama bulaşmaktadır.

Batıdan ithal edilen ve tamamıyla bir Hıristiyan âdeti olan bu tür etkinlikler, Müslüman çocukları için kelimenin tam anlamıyla büyük günahlardandır. Bu tür etkinliklerle özellikle çocukların seçilmiş olması ise kesinlikle tesadüf değildir. Daha bu yaşta, çocuklarımızın iki büyük musibetle karşı karşıya bırakılmaları tasarlanmış bir tahribat projesidir. Özellikle alkol kullanımı ve açık saçıklığın ön plana çıkarılması, tahribatın işin en başında daha etkili ve bir hayat boyunca sürekli olabilecek şekilde devam etmesinin düşünülmesindendir.

Bu haramların işlenmesini yıllardır dayatanların, Müslüman halkın çocuklarını, Hıristiyanların çocuklarına benzetmek gibi bir görevle görevlendirildiklerini biliyoruz. Bu ifsat yöntemini kullanırken acımasızca davrandıklarını ve bir kâhya edasıyla, sadık bir şekilde bu projeyi yürüttüklerini görmekteyiz. Batıya entegre edilen sistemin, Müslüman halkın çocuklarını daha işin başından itibaren sistematik olarak öğütebilmesi için bu tür etkinliklerin bütün her yerde yapılabilmesinin sağlanması için yerine göre devletin tüm imkanları da kullanılmıştır.

Acı olan ise, ‘Müslümanım’ diyen halkımızın çocuklarının bu haramı işlerken görmezlikten gelmeleridir. Daha hayatlarının baharındayken, çocuklarına dayatılan bu ifsadı görmek istememeleridir. Dindar bir kimlikle çocuklarına sahip çıkmayarak, bu büyük tahribatı uygulamaya koyanların işini adeta kolaylaştırmalarıdır. Hatta ‘gençliğini yaşasın, bir kereden bir şey olmaz’ basiretsizliğiyle, ifsat projesinin bir parçası haline gelebilmektedir.

Daha önce sadece üniversitelerde uygulanan bu projeler, zamanla liselerde de uygulanmaya başlandı. Şimdilerde ise ortaokul ve ilkokullara kadar uzanan bu tahribat uygulamalarına karşı çocuklarımızı korumak zorundayız. Çocuklarımızın geleceğini düşündüğümüz kadar, onların ahretini de düşünmemiz gerekmez mi?

Eğitimin ailede başladığını bildiğimize göre, çocuklarımıza İslami bir bilinç vermemiz gerekir. Harama yaklaşmamaları ve günaha girmemelerini sağlayacak bir terbiye vermemiz gerekmektedir. Hiçbir aile çocuğunun alkolik olmasını istemez. Ama alkole bu tür etkinliklerde başladığını da bilmesi gerekir. Bir ömür boyu etkisinde kalacağı “Her kötülüğün anası olan” bu melaneti işlemesine fırsat vermeyecek şekilde eğitilmesi de ailenin görevidir.

Bir görev de çocuklarımızı teslim ettiğimiz eğitim sistemine düşmektedir. Okullarımızda içkinin ve ahlaksızlığın kötü alışkanlıklardan olduğu vurgulanmaktadır. Ancak sene sonu geldiğinde, bir şekilde bu ‘kötü alışkanlıkların’ işlenmesinin, okullarda tertip edilen mezuniyet balolarında karşımıza çıktığını üzülerek görmekteyiz.

Bu tür mezuniyet balolarına baktığımızda, o güne kadar giymekten imtina ettiği ve ‘ben bu şekilde arkadaşlarımın arasında nasıl dolaşırım?’ diyen kızlarımızın, bu etkinliklerde rahat bir şekilde bu kıyafetleri giyebildiğini ve ailesinin de buna itiraz etmediğini görmekteyiz. Aslında ‘balo’ için oluşturulmuş olan algı çıplaklık ve alkoldür. Bu balolara gidenlerin peşinen kabul etmek zorunda oldukları iki asli prensiptir. ‘Bunlara uymalıyız, yoksa olmaz’ basiretsizliği oluşturulan algıya peşinen teslim olmaktır.

Oysa bilinçli bir insan, bütün ‘proje algıları’ ayağının altına alması gerektiği gibi, ar damarının çatlamasını hedefe koyan bu tür melanet ‘mezuniyet balolarına’ katılmayarak ifsat projelerini bir balon gibi söndürmelidir.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=