Lütfen bekleyin..


Abdurrezzak ÇELİK

Bahadırlar Azad Olsun!!!

11 Kasım 2015, 09:44 - Okunma: 3223

“Sonra onlar, (Yusuf’un suçsuz olduğuna dair) delilleri görmenin ardından, onu bir zamana kadar zindana atmaları kendilerine uygun görüldü.” -Yusuf Suresi:35-

         Yusuflar, sevinç çığlıklarıyla yükselen kuş cıvıltılarını andıran Kur-an sesleri ve etrafında pervane olmuş minik yüreklere Kur-an/siyer dersleri verirlerken yakalandılar. İftira, yalan/dolanlarla hazırlanan dosyalar, kullara kul olmuş hâkim/savcıların önlerine bırakıldılar. Ve aradan kiminin 15/18 kiminin 20/23 yılları oldu modern zaviralarda sahipsiz bir şekilde.

         İçinde bulunduğumuz asra hak ile meydan okuyan bir kahramanlar kafilesi suretinde görünüyor Yusuflar. Kökleri Kur’an’a dayanan, dalları sünnete uzanan, Kur’an öğrettikleri için yargılanan ruhları inşaya gelen nadide tomurcuklardı bunlar. Bıyıkları yeni yeni terleyen gençler iken, şimdilerde sakallarında siyah kıllara rastlamak neredeyse imkânsız diyecek kadar yaşlandılar. Dile kolay 20 küsur yıl.

“Sen buna (Kur’an’ı tebliğe) karşı onlardan bir ücret istemiyorsun, o (Kur’an), âlemler için sadece bir öğüttür.” -Yusuf Suresi:104- şiarıyla, genç nesillerin fıtratıyla oynamak isteyenlere inat çekinmeden Kur’an dersleri verdiler. Beşeri kanunları ellerinde bulunduran İslam düşmanları, fitne çıkarıyorlar.“…Allah, fesat çıkaranı da işleri düzeltici olanı da bilir…” -El-Bakara Suresi: 220- bahanesiyle bu bir avuç insana tüm imkânlarını seferber ederek saldırdılar.

“Onlar, elbette kendi ağırlıklarını/günahlarını ve kendi ağırlıklarıyla beraber daha bir takım ağırlıkları da taşıyacaklar ve kıyamet günü iftira ettikleri/uydurdukları şeylerden mutlaka sorguya çekileceklerdir.” -Ankebut Suresi: 13-

Yusufları zindanlara doldurduktan sonra, bazı arkadaşları bu uğurda katledilip (şehit) canlarını Rablerine teslim ettiler, bazıları da ALLAH yolunda hicrete zorlandılar ve baba yurdundan hicret ettiler. Bu her üç hasletle de iftihar ediyoruz. Şehitler, zindandakiler ve muhacirler; bir elmanın yarısı gibidirler aynı tadı, kokuyu, rengi taşırlar. (İmam Huseyn)

          Cefa ve vefanın adı, kardeşliğin sigortası, İslam’ı öğreten zamanın Mus’ab Bin Umeyr’leri, dindar neslin başlıca öğretmenleri, camii yarenleri Kur’an öğrettikleri için zindandadırlar. Ey zindan! Farkında mısın? Bağrında ne yiğitler, ne azizler, ne Yusuflar barındırıyorsun. Peygamberlerin gelmediği bu ahir zamanda Peygamber varislerinin sana misafir olduklarının bilincinde misin? Kur’an sancaktarlarının korkusuz öğretmenleri senin mekânında konaklanmışlar sıkıntı veriyor musun?

Zindanlar bu ümmetin sabır mektepleridir. Sabır insanı hem insan, hem de sultan eder. İslam davasına mallarını, canlarını, özgürlüklerini feda eden Yusuflar, aslında özgürlüğün dersini bizlere veriyorlar. Sabrı kuşanmış olan azizler, tüm geleceklerini bir kenara bırakarak sancaktar görevinde bulundular. O sancağın yere düşmemesi için olan güçleriyle çalıştılar, çabaladılar. İslam düşmanları, ölümden korkmayan bu azizlerin aşk ve cehdine şahit olduktan sonra uydurma deliller zilletine düştüler. Akletmiyorlar ki, onların bir hesabı varsa, kainatı yoktan var edenin de kuşkusuz bir hesabı vardır. “…Şüphesiz ki sen her şeye hakkıyla gücü yetensin” -Al-i İmran Suresi: 26-

“…Bir topluluğa olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adil olun! Zira o takvaya en yakın olanıdır. Allah’tan sakının! Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. -Maide Suresi: 8- ALLAH tüm yaptıklarımızdan haberdar ise (ki öyledir) bu cezaları verenlerle beraber, göz yumanlar, duymamak için kulaklarını kapatanlar elbette hesapların görüldüğü o çetin günde hesap vereceklerdir. Yanlış anlaşılmasın şunu da özellikle belirtelim, Yusufların kimsenin affına ihtiyacı yok! Deliller ve dosyalar tekrar incelendiğinde suçsuz oldukları gün gibi aşikâr olacaktır. Daha ne zamana kadar çocuklar, anneler, babalar ve eşler nur yüzlü Yusufilerin ardından hasretle bakacak, yollarını gözleyeceklerdir.

          KCK, Balyoz, Jitem, Ergenekon, 28 Şubat, yolsuzluk vs. davalardan tutuklu ve hükümlü olanlar bir bir tahliye olurlarken, Aziz İslam’ın Aziz Müderrisleri ne zamana kadar tutuklu kalacaklar? Bu sorunun muhatabı Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Bakanı ve tüm vicdan sahipleridir. Duyulmayacak mı bu feryat ve figanlar? Ne zamana kadar sağır rolünü oynayacaklar. Birileri bunlara ölümün çok uzak olduğunun garantisini mi vermiş ki bu kadar rahat hareket ediyorlar? Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır söylemi onlar için bir şey ifade etmiyor mu?

           Ve sahipsiz, kimsesiz olduğumuza kanaat getirdiğimizde Hesbunellah we ni’mel wekil Allah bize yeter söylemi döküldü dudaklarımızda. Bu söylemin ardından gökleri yara yara gelen Allah’ın kelamı yetişti imdadımıza. “Nihayetinde o Peygamberler umutsuzluğa düşüp gerçekten yalanlandıklarını sandıkları bir sırada, onlara nusretimiz/yardımımız geldi de dilediğimiz kimseler kurtarıldı. Azabımız o suçlular/günahkârlar topluluğundan geri çevrilmez. -Yusuf Suresi:110-

Her aile reisinin çocuklarından uzaklarda değil de yanı başında olan günlerde buluşmak dileğiyle…

Etiketler : yusufiler, cezaevleri,
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
694 gün önce
806 gün önce
869 gün önce
995 gün önce
1029 gün önce
1037 gün önce
1086 gün önce
1122 gün önce
1128 gün önce
1135 gün önce
1219 gün önce
2161 gün önce
2644 gün önce
2679 gün önce
2686 gün önce
2756 gün önce
2832 gün önce
2919 gün önce
2953 gün önce
2982 gün önce
3002 gün önce
3024 gün önce
3038 gün önce
3066 gün önce
3177 gün önce
3249 gün önce
3294 gün önce
3284 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=