Bağımsızlığa adım adım!

Bildiğiniz üzere 25 Eylül’de Irak bölgesel Kürt Yönetimi bağımsızlık için referanduma gidiyor. 25 Eylül Irak Kürtlerinin makus talihi için tarihi bir dönüm noktasıdır. Ne diyordu Şeriati: “Kürtler İslam’ın yetim çocuklarıdır.” İşte o yetim çocuğunuzun bu gün sizin, İslam âleminin desteğine ihtiyacı var. Kürtlerin de diğer tüm halklar gibi kaderini tayin etme hakkı vardır; çünkü İslam kardeşinin sahip olduğu tüm hakları sana da bir hak olarak görür. Bir Müslüman olarak ümmetçi duruşumuzla tüm İslam aleminin tek çatı altında olması temennimizdir. Lakin bugün 63 Müslüman devleti ve 23 Arap devletinin uluslarını tamamlayarak ırki temele dayanan devletlerini kurmaları Ümmetin tek çatı altında birleşmelerini mümkün kılmıyor. O halde bugün Irak Kürtlerinin yanında olmanız gerekmez mi? Sorarım size Ümmet sadece Kürtlerin devlet kurmasıyla mı parçalanıyor?

Osmanlının en zayıf olduğu dönemde ve belki Kürtler gibi herkesimin sahip çıkması gerektiği bir devirde ayrılıp kendi uluslarınızı kurarak ümmeti bölmediniz mi? Belki de Kürtlerin yaşadığı bunca eza, dert, katliamlar ve sahipsizlikdevletsiz oluşlarından kaynaklanıyordur. Bu manada şu örneği verebilirim Irak Kürdistan’ında federe devlet kurulmadan önce aşiretler arası iç savaşlar, fikirsel anlaşmazlıklarla yıllarca birbirilerini yiyip duruyordular. Lakin Barzani önderliğinde Saddam sonrası kurulan yarı devlet iç savaşları durdurdu. Bilimsel, kültürel gelişmelerle huzurlu ve kaliteli bir yaşama sahip ülke konumuna getirmiştir. Federe bir devlet bu duruma geldiyse tam ve bağımsız bir devlet Kürtlerin makustalihini değiştirecektir.  Bu açıdan Kürtlerin geçmişte karşı karşıya kaldıkları zulüm ve katliamlardan geçirilmesinin durdurulması açısından Devletleşme yerinde bir karar olacaktır. O yüzden bu referandum Başur (Kuzey Irak-Güney Kürdistan)için tarihi bir gündür.

Bugün gelin görün ki yıllarca hor, cahil ve dağlı gördüğünüz o Kürtler mecliste yemini Kur’an-ı kerim üzerine yapıyor. Bizim köhnemiş Kemalist dayatma ürünü yemin metinlerine karşı kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim. Söyleyin kim daha medeni…

Buradan Başur Kürtlerine Üstad’ın şu tanımıyla çağrı yapmak istiyorum:

Ey Kürtler! Cihangir Asya ordularının kahraman piştdarı olan ataların torunları! 25 Eylül referandumunda oy kullanırken;

Selahaddin- i  Eyyübi, Şeyh Ahmed-ê Xani, Meleye Cezeri, Feqiyê Teyran, Şeyh Said, Said-ê Kurdi-Nursi, Melle Mustafa ve Qadi Muhammed gibi önder, alim şahsiyetlerin gözlerinin açık gitmemesi için;

Enfal, Halepçe, Zilan, Dersim, Susa şehitleri ve kıyımdan geçirilen Barzan çocukları için, Yeni Aylan Kurdi’lerin Akdeniz açıklarında cansız bedenlerinin kıyıya vurmaması için oy kullandığını bil! Ve bu bilinçle oy kullan!

Sizi Seyda Şeyh Ahmed-ê Xani’nin 360 yıl önce söyledikleriyle baş başa bırakarak yazımı sonlandırıyorum selam ve dua ile…

“Şaştım kaldım Allah’ın hikmetinde

Acaba Kürtler bu dünya devletinde

Neden böyle hep mahrum kalmışlar?

Ne diye hepsi böyle mahkum kalmışlar?

Şöhret şehrini kılıçla fethetmişler

Gayret ülkesine boyun eğdirmişler.

Beylerden her biri cömertlikte hatemdir;

Erkekle cengaverlikte birer Rüstem’dir....”