Lütfen bekleyin..


Fatih Oruç

Sapık Başbakan- Sapık First Lady!

01 Haziran 2017, 03:31 - Okunma: 2888

NATO liderleri, Brüksel'de "NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı" için bir araya geldi.

NATO’nun yeni karargâhı gerçekleştirilen törenle, Belçika Hükümeti tarafından NATO’ya teslim edildi.

 

Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Theresa May, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve diğer NATO ülkelerinin liderleri katıldı.

Liderlerlerle birlikte Brüksel'e gelen eşler için özel bir program düzenlendi.

 

Lider eşleri için hazırlanan bu programa, Türkiye, ABD, Fransa, Lüksemburg, Slovenya, İzlanda ve Bulgaristan devlet başkanlarının eşleri katıldı. First Lady’ler arasında tek erkek zirvenin en dikkat çeken karesini oluşturdu.

First Lady’lerle çekilen aile fotoğrafıyla, Brüksel'deki NATO toplantısında tarihe geçecek anlar yaşandı...

Bu erkek first lady, Lüksenbur’un  ilk eşcinsel Başbakanı olan Xaiver Bette’in eşi Gauthier Destenay’dı.

Gauthier Destenay, böylece tüm dünyanın dikkatini üzerinde topladı.

 

Lüksemburg’un 44 yaşındaki ilk eşcinsel Başbakanı olan Xaiver Bettel göreve geldikten iki sene sonra 2015 yılında Gauthier Destenay ile evlendi.

Belçikalı bir mimar olan Gauthier Destenay, First Lady’ler ile birlikte fotoğrafa girdikten sonra müze turuna, sonra da liderlerin eşleriyle birlikte yemeğe de katıldı.

Aslında bu fotoğraf, demokratik devletlerin önde giden en demokrat liderlerinin ahlaksızlıklarının, müptezelliklerinin ve rezilliklerinin fotoğrafı. Bu ahlaksızlıklarını, müptezelliklerini ve rezilliklerini de dünya kamuoyuna göstererek üstünlük sağladıklarını zannediyorlar.

 

Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in bir şiirinde dediği gibi;

“Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;

Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.”

 

Demokrasilerde ölçüsüz ve sınırsız özgürlük anlayışı, insanların Allah’ın çizdiği hadleri aşma özgürlüğüne dönüşmekte, bu da toplumda büyük zararlara sebebiyet vermektedir.

Sistematik olarak, başta kadınlar olmak üzere, insan hakları ihlalleri yapılıyor. İnsan bedenleri adeta gram gram, santim santim alınıp satılıyor. Bütün bunların neticesinde, hasta bir toplum meydana geliyor. Dolayısıyla bir insanlık suçu işleniyor ve insan şerefi ve onuru yok ediliyor. Bu tür ahlaksızlıklar, içerisinde bulunduğumuz çağda, toplumun bünyesini adeta kanser gibi sarmakta, insanî değerlerimizi kirletmekte.

Demokrasilerde, fuhuş, pornografi, cinsel sapıklık, kumar ve uyuşturucu bireysel bir tercih olarak değerlendirilmekte, temel hak ve özgürlüklerin bir parçası olarak görülmekte, sistemin kutsalı olarak kabul edilmekte. Bunun için de, yasal düzenlemelerle her türlü rezillikler ve ahlaksızlıklar koruma altına alınmaktadır.

Demokrasi kültürü, insanlara tek tip özgürlük anlayışı enjekte ediyor. O da ahlakî değerleri reddeden, toplumsal sorumluluğa mesafeli, bir bireycilik kültürüdür. Demokrasinin bu bireycilik kültürü, bu ahlâksızlıkları meşrulaştırılıyor ve normalleştiriliyor. Bu da insanlığın, sömürülmesinin, ezilmesinin ve aşağılanmasının yasallaşması demektir.

İslâm Devleti’nde, devletin beş asli görevinden biri nesil emniyetini sağlamaktır.

Demokratik, laik yönetimlerde, nesil emniyetinin ortadan kaldırılması, devlet eli ile teşvik edilmekte ve yaygınlaştırılmaktadır.

İslâmî açıdan gayr-i ahlâkî olarak kabul edilen yerlerin açılması ve devam ettirilmesi, birtakım hukukî düzenlemelerle ve güvenlik güçleriyle emniyet altına alınmaktadır.

Bunların işlevlerinin arttırılmaları için de medya yoluyla sürekli reklamları yapılmaktadır. Elde edilen gelirleri de vergilendirilmek suretiyle kutsanmakta ve demokratik sisteme katkı sağlanmaktadır.

Bütün bunlar, demokrasinin sağladığı temel hak ve hürriyetlerdendir.

 

“Onlar hayvanlar gibidirler. Hatta hayvanlardan bile daha sapık yoldadırlar…” (Furkan, 25/44)

Âyetten de anlaşıldığı gibi, demokrasilerdeki şahsi özgürlük hakları, insanları, hayvandan da daha aşağılık bir hale getirmektedir.

 

Batının, demokrat liderleri, yöneticileri ve elitleri de bu hayvanlıkları ile övünmektedirler.

İnsanî erdem ve onurunu yok sayan, her şeyi metalaştıran, ahlâksızlığı bir yaşam tarzı haline getiren tek bir zihniyetin, demokrasi denilen tek bir kültürün dışa yansımaları.

Kısaca, batının demokratik, laik ve kapitalist yapısı küreselleşme olgusuyla, dünyaya şizofrenik bir toplum hediye ediyor.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
381 gün önce
421 gün önce
548 gün önce
623 gün önce
900 gün önce
989 gün önce
1077 gün önce
1123 gün önce
1346 gün önce
1444 gün önce
1836 gün önce
1950 gün önce
2193 gün önce
2257 gün önce
2285 gün önce
2305 gün önce
2319 gün önce
2347 gün önce
2361 gün önce
2403 gün önce
2411 gün önce
2452 gün önce
2480 gün önce
2495 gün önce
2543 gün önce
2859 gün önce
2901 gün önce
2908 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=