Lütfen bekleyin..


Fatih Oruç

İslâm’da Hukukun Üstünlüğü

14 Şubat 2017, 14:01 - Okunma: 3077

Bir toplumda, adâletin sağlanması ve huzur ve güven duygusunun tesisi için hukukun üstünlüğü ilkesi çok önemlidir. Bu ilke, hukukun toplumun her alanında belirleyici olması ve her vatandaşın hukukun muhatabı olması anlamına gelir. İster devlet başkanı olsun, ister sade bir vatandaş olsun, hiç kimsenin hukukun üstünde olmaması demektir. Hukukun o toplumdaki değerinin ve yüksekliğinin göstergesidir.

“Ey iman edenler! Kendinizin, ana babanızın veya akrabalarınızın aleyhine olsa bile, adâleti titizlikle ayakta tutan ve sırf Allah için şahidlik eden kimseler olun. (Haklarında şahitlik ettikleriniz) ister zengin, ister fakir olsunlar. Çünkü Allah, her ikisine de (sizden) daha yakındır. Haktan ayrılarak hevâ ve hevesinize uymayın. Eğer (şahidlikte), dilinizi eğip büker (yalancı şahitlik eder)seniz veya (şahidlikten) kaçınırsanız, (bilin ki bu, kul hakkını ihlaldir, zulümdür.) Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Nisa, 4/135)

“Hayır! Öyle (dedikleri gibi) değil. Rabbine andolsunki, (onlar) aralarında ihtilaf ettikleri meselelerde seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümden içlerinde bir sıkıntı (ve şüphe) duymadan, (sana) tam teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa, 4/65) ayrıca bkz. (Mâide, 5/8)

Yukarıdaki âyetler, hukukun üstünlüğüne en güzel örneklerdir.

Müslümanlar, inanç farklılığından, ırk farklılığından ve renk farklılığından adâlet açısından farklı uygulama yapamaz.

İslâm hukuku, zulüm Müslümanlardan da gelse, buna karşı çıkmak, mazlum ve mağdur, gayr-i müslim olsa bile yanında yer almak zorundadır.

Müslümanlar, kendi aralarında, adil olduğu gibi, diğer insanlar arasındaki ilişkilerinde de adil olmak zorundadırlar. Yukarıdaki âyette, Allah’ın her şeyden haberdar olduğu vurgulanmakta. İnsanlar, insanları aldatabilirler, ama Allah’ı aldatamazlar.

Hukuku eşit, tarafsız ve taviz vermeden uygulamak o toplum için bir rahmettir.

İslâm hukukunun iki bağlayıcı kaynağı vardır. Bunlar Kur’ân-ı Kerîm ve Sahih Sünnet’tir. Müctehidler ictihad yaparken kararlarını, bu üst hukuka dayandırmak zorundadırlar. Bu da, hukukun üstünlüğünün bir göstergesidir.

İslâm’da hukukun üstünlüğüne en güzel örneklerden biri de,

Resulullah (s.a.s)’ın veda hutbesinde geçen,

“Ey müminler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allah’ın Kitabı (Kur’ân-ı Kerim) ve Peygamberinin Sünneti’dir.”

Kitab ve Sünnet, İlâhî Kanunların üstünlüğünü ifade eder.

Yine Hz. Resulullah (s.a.s) buyuruyor ki;

“Allah’a yemin ederim ki, Muhammed’in kızı Fatıma da hırsızlık etse, elini keserdim.” (Buhârî)    

Raşid Halifelerin, iktidara geldiklerinde: “Ben görevimi hakkıyla yaparsam bana yardım ediniz, yanılırsam doğru yolu gösteriniz.” gibi sözleri Hz. Peygamber (s.a.s)’den sonraki uygulamalardır.

Hz.Ömer (r.a.)’ın, oğluna işlediği bir suçtan dolayı, had cezasını eksiksiz uygulaması, hukukun üstünlüğü uygulamasına başka bir örnektir.

Kur’ân âyetlerinde ve hadislerde açıkça ifade ediliyor ki, insanların hukuk açısından, birbirlerinden hiçbir ayrıcalığı yoktur, herkesin eşit olduğudur ve üstünlüğün yalnız takvada olmasından dolayıdır.

“Ey insanlar! Şüphesiz biz, sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. (Irkınız ve şahsınızla övünmeniz için değil; sırf iyilik uğrunda) tanışasınız (yarışıp ve yardımlaşasınız) diye sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Hiç şüphesiz ki, sizin Allah yanında en şerefliniz, en takvalınız (Allah’ın emirlerine en uygun yaşayanınız ve günahlardan sakınanınız)dır. Şüphesiz, Allah hakkıyla bilendir, (her şeyden) haberi olandır.” (Hucurât, 49/13)

Allah (c.c.) bütün insanları, Âdem ile Havva’nın çocukları olarak eşit bir şekilde yaratmıştır. Onun için hiçbir kimsenin başka birini, ırkından ve kavminden dolayı küçümseme hakkı yoktur.

Farklı ırk ve kabilelere mensup olmak, bu hakkı kimseye vermez. Ola ki, kendisini hor gördüğünüz ve küçümsediğiniz bir insan, Allah’ın emirlerine sizlerden daha fazla riâyet ettiği için, Allah (c.c.) katında sizlerden daha üstün konumda olabilir. Allah (c.c.), hepinizin yaptıklarından ve söylediklerinden haberdardır.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
476 gün önce
480 gün önce
926 gün önce
965 gün önce
1023 gün önce
1092 gün önce
1167 gün önce
1317 gün önce
1403 gün önce
1445 gün önce
1533 gün önce
1622 gün önce
1668 gün önce
1891 gün önce
1988 gün önce
2381 gün önce
2495 gün önce
2737 gün önce
2801 gün önce
2829 gün önce
2850 gün önce
2864 gün önce
2892 gün önce
2906 gün önce
2948 gün önce
2955 gün önce
2996 gün önce
3024 gün önce
3039 gün önce
3087 gün önce
3404 gün önce
3446 gün önce
3453 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=