Lütfen bekleyin..


Mehmet Ziya Gümüş

Hapishane Notlarım!

21 Nisan 2021, 12:26 - Okunma: 852

Eşyalarımı karıştırırken hapishane notlarıma denk geldim. Düştüğüm notlara bir göz atmak istedim.

Bugünün hızlı dünyasında tefekküre yer kalmamış. Bir insanın düşünmeye ihtiyacı varsa geleceği en iyi yer hapishanedir” şeklinde bir nota rastladım. Dışarıdayım, elhamdülillah… Hapishane dünyanın cehennemidir. Allah kimseyi düşürmesin. Bu notuma dışarıdan bakarak bir ekleme yapmak istiyorum; Düşünmek, bir ihtiyaçtır. Düşünceyle, tefekkürle insan birçok şeyin farkına ve künhüne varabiliyor. Eğer düşünmeye ihtiyacınız varsa –ki vardır- şu aklımızı bizden alıp, kendisine koyan ve bizi akılsız bırakan akıllı telefonlardan biraz uzaklaşmayı öğrenmek gerekiyor ki düşünmeye fırsat bulalım.

“Gerçeğin ne olduğu hakkında bilinçaltınızdaki peşin hükümler, temelde ve başlangıçta yanlışsa, dünyanın bütün bilgisayarlarını alsanız, bir işe yaramaz. Bu makinaların yapacağı tek şey pahalı bir şekilde ahmak olmanızı sağlamaktır”. Böyle bir notu nasıl, ne zaman, hangi şartta, nerede düşmüşüm aklıma hiçbir şey gelmedi. Madem yazımıza düşünmeyle başladık. Bu nota düşünce projektörümüzü tutalım, bakalım neler düşüneceğiz…

“Yazarak düşünmenin veya yazmanın bir düşünme egzersizi olduğuna dair” bir notum daha var. Toplum içerisinde okuyan kaç kişi kaldı ki yazanlar olsun? Millet düşünce arabalarını boşa atmış, motorla bağlantıyı kesmiş, yol alıyor. Oysaki yola ve arabaya hâkim olabilmenin en önemli şartlardan biri de düşünebilmektir. Aksi halde kazalar mukadderdir. Oluyor nitekim…

Ve bir not daha: “İletişim insanı insana ulaştırır. İnsanla iletişim kuramayan insan, yaşanması gereken hayatı yakalayamaz, hayatın ve toplumun dışına düşer. İnsanın başkasıyla kurduğu iletişim, sözle, beden diliyle, gönül diliyle kurduğu ilişkilerdir. İletişim kuramayan insan, yalnız başına kalır. Kendisini yalnızlık hapishanesine sokar. İletişim kuran insan ise, kendisini çoğaltır, kasasını ve kalbini zenginleştirir”… Dışarıdan bakıldığında şu çok açık bir şekilde görülüyor ki, bütün iletişim kanallarımız ve damarlarımız anjiyo gerektirecek kadar kapalı, tıkalı… Yakınımız, Konu komşu ve akrabalarımızla iletişimimiz neredeyse kalmamış. Geçenlerde “Niyet ettim Allah rızası için sıla-i rahm yapmaya” diyerek bir akrabamı ziyarete gittim, uzun zamandı bana uğramayan garip duygular ve düşünceler yaşadığımı hissettim.

Başka ne tür notlar düşmüşüm diye göz atmaya devam ediyorum. Ve bir not daha: “Ruhunu geniş tutmasını erken öğrenmiş kişi, sonraları dünyayı içine sığdırabilir”… Bugünün dünyasında iyice agresifleşen ve daralan insana sanırım bir diş sarımsak bile çok gelir.

Doğrusu notlarımı sevdim. Son bir not;  “Dünyada her şeyin bir tartısı vardır. Sevginin tartısı da fedakârlıktır. Fedakârlık yapmayanın sevgisine inanılmaz”. Toplumun içine girince insan yavaş yavaş dünyanın ayarının nasıl ve neden bozulduğunu anlayabiliyor. Demek ki, dünyanın dengesini sağlayan fiziki etkenlerden birisi dağlar olsa da, toplumsal dengeyi sağlayan fedakârlık gibi etkenler de varmış. Dağlar olmazsa dünya, fedakârlık yoksa bencillik ön plandaysa toplum sallanırdı…

Sallanıyor nitekim…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
50 gün önce
71 gün önce
240 gün önce
310 gün önce
345 gün önce
380 gün önce
401 gün önce
534 gün önce
541 gün önce
604 gün önce
611 gün önce
653 gün önce
696 gün önce
700 gün önce
797 gün önce
831 gün önce
874 gün önce
973 gün önce
987 gün önce
993 gün önce
1034 gün önce
1063 gün önce
1105 gün önce
1113 gün önce
1175 gün önce
1274 gün önce
1302 gün önce
1322 gün önce
1337 gün önce
1351 gün önce
1385 gün önce
1406 gün önce
1477 gün önce
1482 gün önce
1492 gün önce
1512 gün önce
1521 gün önce
1528 gün önce
1540 gün önce
1589 gün önce
1603 gün önce
1609 gün önce
1623 gün önce
1659 gün önce
1666 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=