Lütfen bekleyin..


Mehmet Ziya Gümüş

Hapishane Notlarım!

21 Nisan 2021, 12:26 - Okunma: 890

Eşyalarımı karıştırırken hapishane notlarıma denk geldim. Düştüğüm notlara bir göz atmak istedim.

Bugünün hızlı dünyasında tefekküre yer kalmamış. Bir insanın düşünmeye ihtiyacı varsa geleceği en iyi yer hapishanedir” şeklinde bir nota rastladım. Dışarıdayım, elhamdülillah… Hapishane dünyanın cehennemidir. Allah kimseyi düşürmesin. Bu notuma dışarıdan bakarak bir ekleme yapmak istiyorum; Düşünmek, bir ihtiyaçtır. Düşünceyle, tefekkürle insan birçok şeyin farkına ve künhüne varabiliyor. Eğer düşünmeye ihtiyacınız varsa –ki vardır- şu aklımızı bizden alıp, kendisine koyan ve bizi akılsız bırakan akıllı telefonlardan biraz uzaklaşmayı öğrenmek gerekiyor ki düşünmeye fırsat bulalım.

“Gerçeğin ne olduğu hakkında bilinçaltınızdaki peşin hükümler, temelde ve başlangıçta yanlışsa, dünyanın bütün bilgisayarlarını alsanız, bir işe yaramaz. Bu makinaların yapacağı tek şey pahalı bir şekilde ahmak olmanızı sağlamaktır”. Böyle bir notu nasıl, ne zaman, hangi şartta, nerede düşmüşüm aklıma hiçbir şey gelmedi. Madem yazımıza düşünmeyle başladık. Bu nota düşünce projektörümüzü tutalım, bakalım neler düşüneceğiz…

“Yazarak düşünmenin veya yazmanın bir düşünme egzersizi olduğuna dair” bir notum daha var. Toplum içerisinde okuyan kaç kişi kaldı ki yazanlar olsun? Millet düşünce arabalarını boşa atmış, motorla bağlantıyı kesmiş, yol alıyor. Oysaki yola ve arabaya hâkim olabilmenin en önemli şartlardan biri de düşünebilmektir. Aksi halde kazalar mukadderdir. Oluyor nitekim…

Ve bir not daha: “İletişim insanı insana ulaştırır. İnsanla iletişim kuramayan insan, yaşanması gereken hayatı yakalayamaz, hayatın ve toplumun dışına düşer. İnsanın başkasıyla kurduğu iletişim, sözle, beden diliyle, gönül diliyle kurduğu ilişkilerdir. İletişim kuramayan insan, yalnız başına kalır. Kendisini yalnızlık hapishanesine sokar. İletişim kuran insan ise, kendisini çoğaltır, kasasını ve kalbini zenginleştirir”… Dışarıdan bakıldığında şu çok açık bir şekilde görülüyor ki, bütün iletişim kanallarımız ve damarlarımız anjiyo gerektirecek kadar kapalı, tıkalı… Yakınımız, Konu komşu ve akrabalarımızla iletişimimiz neredeyse kalmamış. Geçenlerde “Niyet ettim Allah rızası için sıla-i rahm yapmaya” diyerek bir akrabamı ziyarete gittim, uzun zamandı bana uğramayan garip duygular ve düşünceler yaşadığımı hissettim.

Başka ne tür notlar düşmüşüm diye göz atmaya devam ediyorum. Ve bir not daha: “Ruhunu geniş tutmasını erken öğrenmiş kişi, sonraları dünyayı içine sığdırabilir”… Bugünün dünyasında iyice agresifleşen ve daralan insana sanırım bir diş sarımsak bile çok gelir.

Doğrusu notlarımı sevdim. Son bir not;  “Dünyada her şeyin bir tartısı vardır. Sevginin tartısı da fedakârlıktır. Fedakârlık yapmayanın sevgisine inanılmaz”. Toplumun içine girince insan yavaş yavaş dünyanın ayarının nasıl ve neden bozulduğunu anlayabiliyor. Demek ki, dünyanın dengesini sağlayan fiziki etkenlerden birisi dağlar olsa da, toplumsal dengeyi sağlayan fedakârlık gibi etkenler de varmış. Dağlar olmazsa dünya, fedakârlık yoksa bencillik ön plandaysa toplum sallanırdı…

Sallanıyor nitekim…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
129 gün önce
150 gün önce
319 gün önce
389 gün önce
424 gün önce
459 gün önce
480 gün önce
613 gün önce
620 gün önce
683 gün önce
690 gün önce
732 gün önce
774 gün önce
779 gün önce
876 gün önce
910 gün önce
953 gün önce
1052 gün önce
1066 gün önce
1072 gün önce
1113 gün önce
1142 gün önce
1184 gün önce
1191 gün önce
1254 gün önce
1353 gün önce
1380 gün önce
1401 gün önce
1416 gün önce
1430 gün önce
1464 gün önce
1485 gün önce
1556 gün önce
1561 gün önce
1570 gün önce
1590 gün önce
1600 gün önce
1606 gün önce
1618 gün önce
1668 gün önce
1682 gün önce
1688 gün önce
1702 gün önce
1738 gün önce
1745 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=