Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Biliyorsunuz fakir fukarayı-garip gurebayı enflasyonun baskısı altından kurtarmak amacıyla TTK marketleri kuruldu. Kurulacağı söylenen 1000 (bin) şubesiyle sayıları on binleri bulan zincir marketlerin zincirlerine eğe olacağı söylenmişti. En azından beklentiler o yöndeydi. Çünkü koskocaman Cumhurbaşkanı talimat vermişti; “Ürünlerde indirime gidilsin. Kâr amacı güdülmesin. Benim vatandaşım et yesin, yumurta yesin. Namerde muhtaç olmasın”
Sahadan gelen haberler doğru ise -ki doğru gibi gözüküyor- TKK Marketleri eğe olup zincirleri kıracağına zincir marketlerin zincirine bir halka olmuş durumda. Bu fakir fukaranın-garip gurebanın dört bir yandan zincire vurulması anlamına gelmektedir. Bunun bilinmesi lazım.
Sülün Osman’ı bilirsiniz. Sülün Osman bir gün bir sırığın iki ucuna avladığı iki kekliği asmış, elinde bohçası ile şehrin sokaklarında bağırmaya başlamış: “Geliiiin ucuzluk burada. Böylesi görülmedi. Üç tane 10 liraya. Üç tane 10 liraya. Bak al! Gör al”
Gerçekten de üç keklik on liraya çok ucuzdu. Kafasını pencereden çıkaranlar Sülün Osman’ın sırığının ucundaki keklikleri görünce hemen arkasından koşmuşlar ve paralarını uzattıktan sonra üç adet istemişler. Sülün Osman da bohçasından üç serçe kuşu çıkarıp uzatıp onlara veriyormuş. Sırığın ucunda keklikler, bohçada serçeler… İşte bu mesele kimse kusura bakmasın TKK marketlerine ilham kaynağı olacaktı.
Cumhurbaşkanı demek başkomutan demektir. Genelkurmay Başkanının da bir üstü demek. Zincir marketlerde işler tıkırında giderken emir-komuta zincirinde hayra yorulmayacak bir kırılma görüyoruz. Veya talimatla fiyatların inmeyeceğini görüyoruz.
Daha önce defalarca gündeme geldiği üzere zincir marketler arasında herhangi bir rekabet yok aksine gözle görülür bir uyum var. Öyle ki bir ara Nimet Gündüz adında bir sosyal medya kullanıcısı farklı zincir marketlerin milim milim fiyat listesini bir görselle paylaşmış ve: “Size söz veriyorum. Beni Watsap grubunuza alın. Hiçbir şey söylemeyeceğim, sadece izleyeceğim” notuyla da konuyu tiye almıştı. Görünen o ki TKK marketleri de bu işe uyum sağlamış durumda. Gruba dahil olmuş durumdalar.
Millet de “TKK marketleri için indirim reklamı yapıldı ama fiyat etiketlerinin sadece rengi değişmiş” diyerek konuyu tiye alıyorlar. Kimileri de keklendik, diyorlar.
21 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti market işini veya amiyane tabirle bakkaliyeyi bile işletemeyecek duruma gelmiş diyerek alay ediyorlar. Tanzim et satışı diyerek kasaplık yapmaya çalıştı onu da başaramadı diyerek AK Parti ile kafa buluyorlar.
Yoksa AK Parti, milletin TKK marketinden çıkıp umduğunu bulmayan kişinin “Üzgünüz, Sayın cumhurbaşkanımıza güveniyorduk, hâlâ da güveniyoruz, arkasındayız. Acaba ona oynanan bir oyun mu bu bilmiyorum. Kendisine başarılar diliyorum, arkasındayız” dediği gibi düşündüğünü mü zannediyor?
Meşhur sözdür; “Avcılar tüfekleriyle de dilleriyle de iyi atarlar”… Avcının biri avdan dönmüş. Akşam köy odasında ‘Bugün 75 kurdu beraber gördüm’ demiş. Demesiyle beraber bir uğultu başlamış. “Mümkün değil” “O kadar kurt bir araya gelmez” “İnanmıyorum, şahidin var mı” ve benzer tepkilerle karşılaşmış. Avcı neye uğradığını şaşırmış ve vaziyeti kurtarmak için ’50 kurt idi” demiş. Aynı dozajda tekrar tepkiler gelmiş. Avcımız vartaya düştüğünü anlamıştı. Aklına gelen tek şey sayıları indirmek olmuş; ’25 kurt idi” demiş. Ne yazık ki yırtık yama tutmuyordu. Yine tepkilerle karşılaştı. Kurtların sayısını 5’e indirdi, yine olmadı. Gerçeğe dönmekten başka alternatifi kalmamıştı; ‘O zaman ağaçların arasından gelen hışırtılar neyin nesiydi? Yemin ediyorum ne yapsanız da hışırtıdan aşağı inmedim”
İnanınız bu hikâyeyi neden anlattığımı ve nereye bağlayacağımı unuttum. Bir yerlere bağlayabilirseniz bağlayabilirsiniz.
