Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Sanaldan gerçek hayata dönmeliyiz!

22 Eylül 2022, 01:38 - Okunma: 668

Günümüzde teknolojinin gelişmesi; dijital ve mobil iletişimin yaygınlaşmasıyla yeni bir “bağımlılık” türü ortaya çıktı. “Sanal bağımlılık” veya “Teknoloji bağımlılığı” olarak adlandırılan zamane salgını; toplum, aile ve fertlerin sosyal hayatını sekteye uğratıyor ve toplumda önemli sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor.

Uzmanlar, Teknoloji bağımlılığını: “Bilgisayar, internet, video oyunları ve mobil cihazların aşırı kullanımı sonucunda kişinin, teknolojinin zararlı etkileriyle karşılaştığı bir çeşit dürtü kontrol bozukluğudur.” Şeklinde tarif ediyorlar. 

Gerek geleneksel medya araçları, gerekse dijital medya ve mobil iletişim araçları kullanılarak bilinçli ve planlı bir şekilde toplum ve özellikle de gençlik yönlendiriliyor. TV’lerde yayınlanan dizi ve programlar marifetiyle olsun, yeni medya araçlarıyla olsun sürekli olarak sanal tipler, karakterler ve olaylar gençlerimize ve toplumumuza sanal olarak örnek ve “rol model” olarak sunuluyor. Sanal hayatın ve sanal tiplerin gerçek hayatta da aynı olduğunu zanneden gençlerimiz, ancak acı bir tecrübeyle bu hakikati görebiliyorlar.

Bu anlamda bir dönem çok izlenen TV dizileri ve karakterleri örnek alan gençler, yanlış yollara girip yanlış işler yapabiliyorlar. Öyle ya, seyrettikleri mafya ve “derin devlet” maceralarını anlatan dizilerde; adam vuruyorlar, kaçırıyorlar, asıyorlar, kesiyorlar ve onlara hiçbir şey olmuyor. Ne devlet var ne polis ne asker ne karakol ne savcı ne hâkim ne mahkeme ne de cezaevi var.

“Kurtlar Vadisi kültürü” olarak sembolize edilen bu kültürle yetişen gençler de gerçek hayatın da böyle olduğunu zannediyorlar. En ufak bir tartışmada silaha sarılıyorlar ve iki taraf için de sonu hüsran olarak bitiyor. Bu kültürün etkisinde kalan gençler, aileleriyle yaşanan en ufak tartışmada intihara yönelebiliyorlar.

Bu vahim durumdan toplum olarak kurtulmamız elzemdir. Bunun için bizler de gençlerimiz de sanal âlemden kurtulup gerçek hayata dönmeliyiz.

Bakınız bu konuyla ilgili olarak Dr. İbrahim İpek, Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi’nde şöyle yazmış:

“Dizinin toplumda üzerindeki etkisi yarattığı fenomen karaktere gösterilen saygı ve sahiplenme izleyicilerde rol modele bürünebilmektedir. Gayrimenkul firmalarına, trafikteki araçların arkasında, kentlerdeki billboardlara kadar toplumda herkesin her zaman görebileceği yerlerde dizinin kahramanlarına ya da söylemlerine rastlamak mümkündür. Toplumdaki kabul ve içselleştirmenin bir göstergesi niteliğindeki bu durum dizideki şiddeti meşrulaştırırcasına her yaş grubunun ulaşabileceği noktada durmaktadır. Diziden etkilendiğini iddia ederek şiddete ve suça yönelen bireylerin gazete ve internet haberlerine bakıldığında dizinin toplumda olumsuz etki yarattığı görülmektedir. Toplumdaki şiddet ve suç eğilimlerini azaltma konusunda yapılacak çalışmalarda ailelere görev düştüğü kadar devlet yetkililerinin de şiddet içerikli bu yayınların durdurulması konusunda çalışma yapması gereklidir.”

Aynı şekilde 1990’lı yıllarda TV’lerde bir “Televole kültürü” bilinçli olarak yaygınlaştırılıp topluma hayali bir hayat gerçekmiş gibi sunulup toplum ve gençlerimiz bunalıma sürükleniyordu. Fakirlik ve ekonomik zorluklardan beli bükülen halkın durumunun sosyal bir patlamaya yol açacağı endişesiyle Kasım 2000’de dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, bazı gazetelerin Ankara temsilcilerini toplamıştı. “Televole adamı komünist yapar” sözüyle Türkiye'de çok geniş bir kesiminde rahatsızlık yaratan bu yayınların, büyük sorunlara yol açmak üzere olduğu ve doğuracağı sosyal tepkiler ve tehlikesi konusunda uyarıda bulunmuştu.

Sanal bağımlılık uyarısı ile ilgili olarak Rehber TV’de yayınlanan “Memleket Gezgini” programında, Malatya’da tarihi ve turistik bir mekândaki “İşletmemizde WİFİ yoktur, onun yerine karşınızdaki kişi ile konuşun” şeklindeki uyarı yazısını hatırlamakta fayda var. 

Evet, bizler de sanala “…ile bağlan hayata” takılmak yerine gerçek hayata, aile ve gerçek dostlarımıza bağlanmalıyız. Dünya ve ahiret saadeti için kendimizi, ailemizi ve toplumuzu bu tehlikeden ve kötü akıbetten koruyalım.

Selam ve dua ile…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
56 gün önce
126 gün önce
224 gün önce
280 gün önce
343 gün önce
350 gün önce
560 gün önce
602 gün önce
665 gün önce
1071 gün önce
1204 gün önce
1218 gün önce
1274 gün önce
1330 gün önce
1351 gün önce
1365 gün önce
1385 gün önce
1427 gün önce
1442 gün önce
1462 gün önce
1469 gün önce
1500 gün önce
1505 gün önce
1573 gün önce
1721 gün önce
1855 gün önce
2027 gün önce
2051 gün önce
2079 gün önce
2264 gün önce
2393 gün önce
2415 gün önce
2539 gün önce
2606 gün önce
2632 gün önce
2663 gün önce
2805 gün önce
2842 gün önce
2947 gün önce
2970 gün önce
3200 gün önce
3270 gün önce
3391 gün önce
3549 gün önce
3551 gün önce
3608 gün önce
3626 gün önce
3629 gün önce
3650 gün önce
3684 gün önce
3739 gün önce
3748 gün önce
3821 gün önce
3939 gün önce
3914 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=