Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Sanaldan gerçek hayata dönmeliyiz!

22 Eylül 2022, 01:38 - Okunma: 416

Günümüzde teknolojinin gelişmesi; dijital ve mobil iletişimin yaygınlaşmasıyla yeni bir “bağımlılık” türü ortaya çıktı. “Sanal bağımlılık” veya “Teknoloji bağımlılığı” olarak adlandırılan zamane salgını; toplum, aile ve fertlerin sosyal hayatını sekteye uğratıyor ve toplumda önemli sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor.

Uzmanlar, Teknoloji bağımlılığını: “Bilgisayar, internet, video oyunları ve mobil cihazların aşırı kullanımı sonucunda kişinin, teknolojinin zararlı etkileriyle karşılaştığı bir çeşit dürtü kontrol bozukluğudur.” Şeklinde tarif ediyorlar. 

Gerek geleneksel medya araçları, gerekse dijital medya ve mobil iletişim araçları kullanılarak bilinçli ve planlı bir şekilde toplum ve özellikle de gençlik yönlendiriliyor. TV’lerde yayınlanan dizi ve programlar marifetiyle olsun, yeni medya araçlarıyla olsun sürekli olarak sanal tipler, karakterler ve olaylar gençlerimize ve toplumumuza sanal olarak örnek ve “rol model” olarak sunuluyor. Sanal hayatın ve sanal tiplerin gerçek hayatta da aynı olduğunu zanneden gençlerimiz, ancak acı bir tecrübeyle bu hakikati görebiliyorlar.

Bu anlamda bir dönem çok izlenen TV dizileri ve karakterleri örnek alan gençler, yanlış yollara girip yanlış işler yapabiliyorlar. Öyle ya, seyrettikleri mafya ve “derin devlet” maceralarını anlatan dizilerde; adam vuruyorlar, kaçırıyorlar, asıyorlar, kesiyorlar ve onlara hiçbir şey olmuyor. Ne devlet var ne polis ne asker ne karakol ne savcı ne hâkim ne mahkeme ne de cezaevi var.

“Kurtlar Vadisi kültürü” olarak sembolize edilen bu kültürle yetişen gençler de gerçek hayatın da böyle olduğunu zannediyorlar. En ufak bir tartışmada silaha sarılıyorlar ve iki taraf için de sonu hüsran olarak bitiyor. Bu kültürün etkisinde kalan gençler, aileleriyle yaşanan en ufak tartışmada intihara yönelebiliyorlar.

Bu vahim durumdan toplum olarak kurtulmamız elzemdir. Bunun için bizler de gençlerimiz de sanal âlemden kurtulup gerçek hayata dönmeliyiz.

Bakınız bu konuyla ilgili olarak Dr. İbrahim İpek, Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi’nde şöyle yazmış:

“Dizinin toplumda üzerindeki etkisi yarattığı fenomen karaktere gösterilen saygı ve sahiplenme izleyicilerde rol modele bürünebilmektedir. Gayrimenkul firmalarına, trafikteki araçların arkasında, kentlerdeki billboardlara kadar toplumda herkesin her zaman görebileceği yerlerde dizinin kahramanlarına ya da söylemlerine rastlamak mümkündür. Toplumdaki kabul ve içselleştirmenin bir göstergesi niteliğindeki bu durum dizideki şiddeti meşrulaştırırcasına her yaş grubunun ulaşabileceği noktada durmaktadır. Diziden etkilendiğini iddia ederek şiddete ve suça yönelen bireylerin gazete ve internet haberlerine bakıldığında dizinin toplumda olumsuz etki yarattığı görülmektedir. Toplumdaki şiddet ve suç eğilimlerini azaltma konusunda yapılacak çalışmalarda ailelere görev düştüğü kadar devlet yetkililerinin de şiddet içerikli bu yayınların durdurulması konusunda çalışma yapması gereklidir.”

Aynı şekilde 1990’lı yıllarda TV’lerde bir “Televole kültürü” bilinçli olarak yaygınlaştırılıp topluma hayali bir hayat gerçekmiş gibi sunulup toplum ve gençlerimiz bunalıma sürükleniyordu. Fakirlik ve ekonomik zorluklardan beli bükülen halkın durumunun sosyal bir patlamaya yol açacağı endişesiyle Kasım 2000’de dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, bazı gazetelerin Ankara temsilcilerini toplamıştı. “Televole adamı komünist yapar” sözüyle Türkiye'de çok geniş bir kesiminde rahatsızlık yaratan bu yayınların, büyük sorunlara yol açmak üzere olduğu ve doğuracağı sosyal tepkiler ve tehlikesi konusunda uyarıda bulunmuştu.

Sanal bağımlılık uyarısı ile ilgili olarak Rehber TV’de yayınlanan “Memleket Gezgini” programında, Malatya’da tarihi ve turistik bir mekândaki “İşletmemizde WİFİ yoktur, onun yerine karşınızdaki kişi ile konuşun” şeklindeki uyarı yazısını hatırlamakta fayda var. 

Evet, bizler de sanala “…ile bağlan hayata” takılmak yerine gerçek hayata, aile ve gerçek dostlarımıza bağlanmalıyız. Dünya ve ahiret saadeti için kendimizi, ailemizi ve toplumuzu bu tehlikeden ve kötü akıbetten koruyalım.

Selam ve dua ile…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
78 gün önce
483 gün önce
617 gün önce
631 gün önce
687 gün önce
743 gün önce
778 gün önce
797 gün önce
839 gün önce
854 gün önce
1134 gün önce
1267 gün önce
1440 gün önce
1463 gün önce
1492 gün önce
1676 gün önce
1806 gün önce
1827 gün önce
1952 gün önce
2019 gün önce
2045 gün önce
2076 gün önce
2218 gün önce
2255 gün önce
2360 gün önce
2383 gün önce
2613 gün önce
2682 gün önce
2803 gün önce
2961 gün önce
2964 gün önce
3020 gün önce
3038 gün önce
3041 gün önce
3062 gün önce
3096 gün önce
3151 gün önce
3160 gün önce
3233 gün önce
3352 gün önce
3327 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=