Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Farklı Görünme Hastalığı Ve Gazeteciler Günü!

17 Ocak 2018, 10:34 - Okunma: 3540

Toplumuzda kendini ön plana çıkarmak ve gündem olmak için can atan “medya maymunları” ile sık karşılaşıyoruz. Bu tip insanlar gündem olma pahasına içinden çıktığı, kesim, camia, parti, örgüt, meslek vs.’den ayrı olduğunu belirterek, “Ben onlardan değilim, ben onlar gibi düşünmüyorum” veya “Ben farklı düşünüyorum” diyerek hayatlarının çizgisini değiştirdiklerine şahid oluyoruz.

Farklı görünerek gündem olmak isteyen bu kişilere ilahiyatçılardan, siyasetçilere ve spor camiasına kadar geniş bir yelpazede görmek mümkündür. Sırf birilerine yaranmak, birlerine şirin görünmek, kıymete binme ve gündeme gelme amacıyla dostlarını ve bağrından çıktıkları yapıları kötülemekten veya en azından onlardan farklı olduklarını söylemekten çekinmezler. Bilakis, övünerek ve bilinçli olarak, kalın çizgilerle mükerreren bunu ifade eder dururlar.

Bu kişiler genel itibariyle şahsi menfaat ve ikballerinin esiri olmuş, çıkarı için memleketi düşünmeyen karakterde kişilerdir. Bu kişiler böyle yaparak birkaç gün belki gündeme gelirler, lakin sonrasında siyaset ve tarih çöplüğünde kazurat olarak yerlerini almaktan kurtulamazlar.

Dostuna sırtını dönüp düşmanlarına şirin görünmeye çalışanlara Ebu Müslim Horasani’nin Emeviler ile ilgili olarak söylediği: “Onlar zararlarından emin oldukları için; dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu” veciz sözlerini hatırlatmak isterim.

Kimse dostlarına sırt dönerek ve düşmanlarına şirin görünerek bir yere varamaz.

 

 ‘10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü'

Gazeteciler günü konusuna gelmeden dikkatimi çeken bir durumu paylaşmak isterim. Ne kadarda belirlenmiş gün ve haftamız varmış böyle. Nerdeyse kurum, meslek, sosyal sınıf, hastalıklar, afetler vs. ismi verilmemiş gün veya haftamız yok. Yani anlayacağınız her gün ve haftaya bir isim bulma konusunda bayağı mahiriz.

Şimdi asıl konumuz olan gazeteciler gününe gelelim…

Gazetecilerin 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmalarının ardından 10 Ocak tarihi “Çalışan Gazeteciler Bayramı” daha sonrada “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlandı.

Bugün dolayısıyla sağ olsunlar nerdeyse mesaj ve mail atmayan ve bu günü kutlamayan kurum, STK, meslek örgütü kalmadı. Bazı yerlerde de, nezaket gösterilip basın kuruluşları ziyaret edildi. Hepsine teşekkür ediyoruz.

Doğrusu bu mesajlarının çoğunun şablon olarak gönderilen cum’a ve bayram mesajlarından pek bir farkı ve değeri yoktur.

Engellilerin, yaşlıların vs. durumu gibi basın mensuplarının da sorunları ile ilgilenmeden; sadece o güne has onları sormak ve ‘dostlar alışverişte görsün’ misali mesaj yayınlamanın pek bir manası yoktur.

Gerek kurumlarımız gerek STK ve meslek örgütlerimiz, gerekse de devlet gücünü ellerinde bulunduran yetkililer, kutlama mesajı yayınlıyor tamamda; gazetecilerin durumunu, ahvalini soran yok. Sorunları neler? Ne haldeler? Bilen yok. Birçok meslektaşımız işsiz veya işsiz kalma tehdidiyle karşı karşıya. Ancak hep ezilen aynı kişi ve kesimler olurken, nedense kazananlarda hep aynı tipler oluyor.

Mesele sadece devlet kurumları değil. STK’larımızda aynı durumda. Yıllarca haberlerini hiçbir menfaat beklemeden yapan muhabirlere ‘çam sakızı çoban armağanı’ basit bir hediye bile vermek akıllarına gelmez. Hele hele bu arkadaşlarımızın başına bir musibet gelirse de bunlar, yapılanlarını unutup sormayı akıllarına getirmezler. Yani anlayacağınız gazetecilik nankör bir meslek, evet ama gazetecilere karşı da bazen nankörlük yapılıyor.

Sözün özü: BİK ve ilgili bakanlığın çalışan gazeteci, muhabir ve yazarlara mesleklerini icra etmeleri noktasında maddi ve manevi yönden destek olmalıdır. Aksi halde özellikle yerel gazetelerin ve haber sitelerinin “kaliteli yayın” yapmaları fantezi ve lüks olmaktan öteye geçmeyecektir. Kaliteli yayın bir yana, gazeteler maddi sıkıntılar nedeniyle kapanma tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Maddi buhran içinde olan gazeteciler etik olmayan davranışlar ve iş ilişkilerine girerek veya bir başka gelir kapısı bularak, ayakta kalmaya çalışıyor. Bunun önüne geçilmesi için basın kuruluşları maddi ve manevi yönden desteklenmelidir. Aksi halde medyanın 4. Kuvvet olma özelliğini yerine getirmesi mümkün olmayacaktır.

Selam ve dua ile…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
15 gün önce
85 gün önce
183 gün önce
239 gün önce
302 gün önce
309 gün önce
519 gün önce
561 gün önce
624 gün önce
1030 gün önce
1163 gün önce
1177 gün önce
1233 gün önce
1289 gün önce
1310 gün önce
1324 gün önce
1344 gün önce
1386 gün önce
1401 gün önce
1421 gün önce
1428 gün önce
1459 gün önce
1464 gün önce
1532 gün önce
1680 gün önce
1814 gün önce
1986 gün önce
2010 gün önce
2038 gün önce
2223 gün önce
2352 gün önce
2374 gün önce
2498 gün önce
2565 gün önce
2591 gün önce
2622 gün önce
2764 gün önce
2801 gün önce
2906 gün önce
2929 gün önce
3159 gün önce
3229 gün önce
3350 gün önce
3508 gün önce
3510 gün önce
3567 gün önce
3585 gün önce
3588 gün önce
3609 gün önce
3643 gün önce
3698 gün önce
3707 gün önce
3780 gün önce
3898 gün önce
3873 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=