Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Kanaat Önderleri Meselesi!

01 Aralık 2022, 00:03 - Okunma: 660

Bölgemizde yaşanan toplumsal meselelerde sürekli olarak “Kanaat Önderleri” sözü karşımıza çıkıyor. Zaman zaman gerek devlet büyükleri gerekse mülki amirler bu zevatı toplayıp görüşlerinden faydalanmaya veya konjonktürün belirlediği şekilde onlara vaziyet etme ve yön vermeye çalışırlar.

Kanaat Önderleri: Toplumda kabul görmüş, güvenilir, sözüne ve düşüncesine itibar edilen, fikir alınan, danışılan, topluma etki eden ve toplumu yönlendirme kabiliyeti ve ehliyeti olan etkili kişilere denir.

Bu anlamda baktığımızda gerçekten bu sıfat ve donanıma sahip insanların varlığı, içinde yaşadıkları toplumlar için şanstır. Her konuda fikir ve görüşlerine başvurulan bu kişiler toplumlara yön verme görevini de üstlenirler. Ayrıca toplumda çıkan veya çıkması muhtemel sorunlarda insiyatif alarak taraflarla konuşup sorunları çözerler. Bir nevi arabulucu görevi de üstlenirler. Batı’da bunun karşılığı olarak “Ombudsmanlık” (kamu denetçiliği) kavramı ortaya çıktı.

Toplumumuzda geçmiş dönemlerde ve halen de ağırlıklı olarak âlimler, tarikat büyükleri ve aşiret reisleri bu görevi ifa ederler. Bu görevi hakkıyla yerine getirenler olduğu gibi, bu makama layık olmadıkları halde hasbelkader sahip oldukları sosyal statü ve babadan oğula tevarüs etme şekliyle kendini bu meselelerin içinde bulanlar da olabiliyor.

Topluma önderlik eden bu üç kesim dışında zaman ve şartların değişmesiyle; bu görevi Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar), sendikalar, meslek odaları, gazeteciler ve siyasi partiler üstlendiler. Gerek geleneksel yapılar olsun, gerek zamane yapıları olsun görüldüğü gibi devlet erki ve yöneticileri dışında sivillerden oluşur. Toplum aslında kendi sorununu öncelikle kendi içinde çözme yoluna gitmeyi tercih ediyor.

Toplumsal yapının geleneksel kurumları yüzyıllar boyunca çok önemli misyon üstlenmiş olması gerçeğine rağmen bazı kesimler bu yapıları nedense; “feodal” veya “geri kalmış toplumların ürünleri” olarak megaloman bir anlayışla karalamaya çalışıyorlar. Aşiret, tarikat vs. diyerek hor gördükleri yapıların aslında günümüz sosyal ve siyasi yapılarından ne kadar önde oldukları gerçeğini görmek istemezler. Aşiretler derken nedense bir proje dâhilinde üretilen Yeşilçam filmlerinde gösterilen itici ve şaz tipleri topluma ve nesillere gerçek ve tamamı öyleymiş gibi sundular. Aynı oyun dini kurumlarımıza karşı da oynandı. Ağalar hep zalim, imamlar hep sahtekâr gösterildi. Peki, gerçek öyle mi?

Şimdi siyasi partiler, sendikalar, STK’lar ve örgütlü yapılara bakalım: İstedikleri süslü isimleri tabelalarına yazsınlar. Bu sadece maske ve makyaj amaçlıdır. Kahir ekseriyetinde lider sultası ve dayatma mevcuttur.  Kendilerine “Demokrat ve sivil” diyenlerin hangisinde istişare ve toplumun iradesi ve kanaatinin önemi var? Lider ve etrafındaki yalaka takım ne diyorsa o yapılıyor. “Önderlik bunu demiş”, “Parti bunu demiş”, “Başkan bu kararı almış hepiniz uymak zorundasınız” diyen yapıların neresi aşiretlerden daha demokratik veya meşrudur? Seçmenini, tabanını ve üyelerini “koyun” yerine koyanların; “Ceketimi koysak kazanırız!” diyenlerden tutun (Affedersiniz) “Tuvalet terliğimi koysam oy verirler” diyenlere kadar,  ya da “Sandığa tıpış tıpış gideceksiniz…” diyenler mi daha özgür ve demokrat?

Bu kesimler dışında son zamanlarda iletişim araçlarının yaygınlaşması sonucu sosyal medya platformlarında “sanal cemaat ve topluluklar” oluşmaya ve “Youtuberlar” takipçi alarak kendilerini tehlikeli bir şekilde “Kanaat önderi” yerine koymaya başladılar ve maalesef genç nesillerimizi de etkilemektedirler.

Konunun başına dönecek olursak; İnsanların çıkıp “Ben kanaat önderiyim” demesinin hiçbir önemi yoktur. Öncelikle kişi içinde bulunduğu topluma güven vermeli, sözüne itibar edilen biri olmalıdır. Fikir ve vizyon sahibi ve sözünün eri olmalıdır. Menfaat peşinde koşan değil, toplumun ıslahı ve iyiliği için çalışan, adaletli ve sorun çözme kabiliyeti olmalıdır.  Zaten bu vasıflara haiz kişi kendini belli eder, toplum da onu kabullenir. Böylelikle sorunların çözümü için aracı olmasını ister ve fikir almak için başvurulan bir “otorite” olur. Fakat günümüzde bu toplumsal müessese istismar edilerek neredeyse para ve makam sahibi olan herkes için kullanılmaya başlandı. Bazen de mülki amirlerin veya il ziyaretinde bulunan devlet erkânının bu kişilerle bir araya geldiklerini görürüz. Katılımcı listesi ve profiline baktığımızda, “Bunlar da kim?” diyebiliyoruz. İşin garibi sürekli aynı kişi ve kurumlar çağrılabiliyor. Tabi bu sorunu çözecek olan da toplumun kendisi ve dinamiğidir.

Sonuç itibariyle; menfaat odaklı düşünmeyen, topluma faydalı olmayı esas edinmiş, adalet ve liyakat sahibi kişi ve kurumların toplumda hak ettikleri konumda olmaları ümit ediyoruz.

Selam ve dua ile…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
63 gün önce
133 gün önce
231 gün önce
287 gün önce
350 gün önce
357 gün önce
567 gün önce
609 gün önce
672 gün önce
1077 gün önce
1211 gün önce
1225 gün önce
1281 gün önce
1337 gün önce
1357 gün önce
1372 gün önce
1391 gün önce
1433 gün önce
1448 gün önce
1468 gün önce
1476 gün önce
1506 gün önce
1512 gün önce
1579 gün önce
1728 gün önce
1861 gün önce
2034 gün önce
2057 gün önce
2086 gün önce
2270 gün önce
2400 gün önce
2421 gün önce
2546 gün önce
2613 gün önce
2639 gün önce
2670 gün önce
2812 gün önce
2849 gün önce
2954 gün önce
2977 gün önce
3207 gün önce
3276 gün önce
3397 gün önce
3555 gün önce
3558 gün önce
3614 gün önce
3632 gün önce
3635 gün önce
3656 gün önce
3690 gün önce
3745 gün önce
3754 gün önce
3827 gün önce
3946 gün önce
3921 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=