Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Kanaat Önderleri Meselesi!

01 Aralık 2022, 00:03 - Okunma: 401

Bölgemizde yaşanan toplumsal meselelerde sürekli olarak “Kanaat Önderleri” sözü karşımıza çıkıyor. Zaman zaman gerek devlet büyükleri gerekse mülki amirler bu zevatı toplayıp görüşlerinden faydalanmaya veya konjonktürün belirlediği şekilde onlara vaziyet etme ve yön vermeye çalışırlar.

Kanaat Önderleri: Toplumda kabul görmüş, güvenilir, sözüne ve düşüncesine itibar edilen, fikir alınan, danışılan, topluma etki eden ve toplumu yönlendirme kabiliyeti ve ehliyeti olan etkili kişilere denir.

Bu anlamda baktığımızda gerçekten bu sıfat ve donanıma sahip insanların varlığı, içinde yaşadıkları toplumlar için şanstır. Her konuda fikir ve görüşlerine başvurulan bu kişiler toplumlara yön verme görevini de üstlenirler. Ayrıca toplumda çıkan veya çıkması muhtemel sorunlarda insiyatif alarak taraflarla konuşup sorunları çözerler. Bir nevi arabulucu görevi de üstlenirler. Batı’da bunun karşılığı olarak “Ombudsmanlık” (kamu denetçiliği) kavramı ortaya çıktı.

Toplumumuzda geçmiş dönemlerde ve halen de ağırlıklı olarak âlimler, tarikat büyükleri ve aşiret reisleri bu görevi ifa ederler. Bu görevi hakkıyla yerine getirenler olduğu gibi, bu makama layık olmadıkları halde hasbelkader sahip oldukları sosyal statü ve babadan oğula tevarüs etme şekliyle kendini bu meselelerin içinde bulanlar da olabiliyor.

Topluma önderlik eden bu üç kesim dışında zaman ve şartların değişmesiyle; bu görevi Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar), sendikalar, meslek odaları, gazeteciler ve siyasi partiler üstlendiler. Gerek geleneksel yapılar olsun, gerek zamane yapıları olsun görüldüğü gibi devlet erki ve yöneticileri dışında sivillerden oluşur. Toplum aslında kendi sorununu öncelikle kendi içinde çözme yoluna gitmeyi tercih ediyor.

Toplumsal yapının geleneksel kurumları yüzyıllar boyunca çok önemli misyon üstlenmiş olması gerçeğine rağmen bazı kesimler bu yapıları nedense; “feodal” veya “geri kalmış toplumların ürünleri” olarak megaloman bir anlayışla karalamaya çalışıyorlar. Aşiret, tarikat vs. diyerek hor gördükleri yapıların aslında günümüz sosyal ve siyasi yapılarından ne kadar önde oldukları gerçeğini görmek istemezler. Aşiretler derken nedense bir proje dâhilinde üretilen Yeşilçam filmlerinde gösterilen itici ve şaz tipleri topluma ve nesillere gerçek ve tamamı öyleymiş gibi sundular. Aynı oyun dini kurumlarımıza karşı da oynandı. Ağalar hep zalim, imamlar hep sahtekâr gösterildi. Peki, gerçek öyle mi?

Şimdi siyasi partiler, sendikalar, STK’lar ve örgütlü yapılara bakalım: İstedikleri süslü isimleri tabelalarına yazsınlar. Bu sadece maske ve makyaj amaçlıdır. Kahir ekseriyetinde lider sultası ve dayatma mevcuttur.  Kendilerine “Demokrat ve sivil” diyenlerin hangisinde istişare ve toplumun iradesi ve kanaatinin önemi var? Lider ve etrafındaki yalaka takım ne diyorsa o yapılıyor. “Önderlik bunu demiş”, “Parti bunu demiş”, “Başkan bu kararı almış hepiniz uymak zorundasınız” diyen yapıların neresi aşiretlerden daha demokratik veya meşrudur? Seçmenini, tabanını ve üyelerini “koyun” yerine koyanların; “Ceketimi koysak kazanırız!” diyenlerden tutun (Affedersiniz) “Tuvalet terliğimi koysam oy verirler” diyenlere kadar,  ya da “Sandığa tıpış tıpış gideceksiniz…” diyenler mi daha özgür ve demokrat?

Bu kesimler dışında son zamanlarda iletişim araçlarının yaygınlaşması sonucu sosyal medya platformlarında “sanal cemaat ve topluluklar” oluşmaya ve “Youtuberlar” takipçi alarak kendilerini tehlikeli bir şekilde “Kanaat önderi” yerine koymaya başladılar ve maalesef genç nesillerimizi de etkilemektedirler.

Konunun başına dönecek olursak; İnsanların çıkıp “Ben kanaat önderiyim” demesinin hiçbir önemi yoktur. Öncelikle kişi içinde bulunduğu topluma güven vermeli, sözüne itibar edilen biri olmalıdır. Fikir ve vizyon sahibi ve sözünün eri olmalıdır. Menfaat peşinde koşan değil, toplumun ıslahı ve iyiliği için çalışan, adaletli ve sorun çözme kabiliyeti olmalıdır.  Zaten bu vasıflara haiz kişi kendini belli eder, toplum da onu kabullenir. Böylelikle sorunların çözümü için aracı olmasını ister ve fikir almak için başvurulan bir “otorite” olur. Fakat günümüzde bu toplumsal müessese istismar edilerek neredeyse para ve makam sahibi olan herkes için kullanılmaya başlandı. Bazen de mülki amirlerin veya il ziyaretinde bulunan devlet erkânının bu kişilerle bir araya geldiklerini görürüz. Katılımcı listesi ve profiline baktığımızda, “Bunlar da kim?” diyebiliyoruz. İşin garibi sürekli aynı kişi ve kurumlar çağrılabiliyor. Tabi bu sorunu çözecek olan da toplumun kendisi ve dinamiğidir.

Sonuç itibariyle; menfaat odaklı düşünmeyen, topluma faydalı olmayı esas edinmiş, adalet ve liyakat sahibi kişi ve kurumların toplumda hak ettikleri konumda olmaları ümit ediyoruz.

Selam ve dua ile…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
76 gün önce
481 gün önce
615 gün önce
629 gün önce
685 gün önce
741 gün önce
776 gün önce
795 gün önce
837 gün önce
852 gün önce
1132 gün önce
1265 gün önce
1438 gün önce
1461 gün önce
1490 gün önce
1674 gün önce
1804 gün önce
1825 gün önce
1950 gün önce
2017 gün önce
2043 gün önce
2073 gün önce
2216 gün önce
2253 gün önce
2358 gün önce
2381 gün önce
2611 gün önce
2680 gün önce
2801 gün önce
2959 gün önce
2962 gün önce
3018 gün önce
3036 gün önce
3039 gün önce
3060 gün önce
3094 gün önce
3149 gün önce
3158 gün önce
3231 gün önce
3350 gün önce
3325 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=