Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Beslenme kaynaklarımıza dikkat ediyor muyuz?

01 Şubat 2016, 10:57 - Okunma: 3413

İnsanoğlu hem madde hem maneviyata ihtiyacı olacak şekilde yaratılmıştır. İnsan maddi ve manevi yönleri, boyutları olan bir varlıktır. Yani insan hem ruh hem bedenden ibarettir. Yeme, içme, yatma, giyinme, barınma, eğitim, ticaret ve kariyer ile maddi ihtiyaçlarımızı ALLAH'ın verdiği rızık ile karşılarız.
Aynı şekilde maddi ihtiyaçlarımız gibi fıtrat olarak manevi ihtiyaçlarımız vardır. Bedeni ihtiyaçlarımızın yanında ruhi olarakta beslenmemiz gerekir. Ruhi olarak insanoğlu din, iman, vicdan ve moral değerler ile beslenir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi hem beden hem de ruhtan müteşekkil olan insanoğlu nedense bedeni ihtiyaçlarına fazlasıyla değer ve önem atfederken, ruhi ihtiyaçlarını hep öteliyor. Oysa sağlıklı düşündüğümüzde ruh ve ruh sağlığının beden ve beden sağlığından daha önemli ve gerekli olduğunu göreceğiz.
Yeme, içme, giyinme ve diğer bedeni ihtiyaçlarımızı hemen karşılama yoluna gideriz. En ufak bir rahatsızlık ve hastalıkta hemen tedavi yolları ararız. Ruhi ihtiyaç ve rahatsızlıklarda ise hiç oralı olmayız. 
Aynı şekilde çocuklarımızı ve gençleri okuyup doktor, mühendis, avukat vs. olmaları için tembih ederiz de, dinlerini öğrenip yaşamaları konusunu hep geri plana atarız. 
Sonradan da sadece maddi-bedeni ihtiyaçlarını karşılamaya alışan nesiller sonucu şahsi ve toplum sağlığı bozulmuş, sadece kendini ve maddiyatı düşünen evladlardan şikâyet ediyoruz.
Bizler her şeyden önce fıtrata uygun olarak, bizi Yaratanın bizi hem ruh hem beden olarak yarattığını göz ardı etmeden yaşasaydık, maddeyi ihmal etmeden lakin manevi emir ve ihtiyaçlarımıza daha fazla önem verirdik. Maneviyat olmadan insanın makineden hatta hayvandan bir farkı kalmadığını ve robotlaştığını görelim artık. Maneviyata sarılıp ALLAH'ı ve bize gönderdiği dini öğrenmeden, yaşamadan dünyada mutlu bir düzen kurmamız mümkün değildir.
Bir başka konuda bedenimizi beslemek için aldığımız gıdaların temiz, sağlıklı ve helal olmasına dikkat ettiğimiz gibi ruhi gıdalarımıza da dikkat etmemiz gerektiğidir. Bedenimize bozuk gıda aldığımızda nasıl ki vücudumuz hastalanıyorsa, ruhumuzu besleyeceğimiz bozuk gıdalarda maneviyatımızı ve ruhi sağlığımızı bozacaktır. Bunun için bizler evladlar ve neslimizin maddi olarak beslendikleri gıdalara baktığımız ve onlar üzerine titrediğimiz gibi manevi olarak evladlarımızın hangi gıdalarla beslendiklerini veya gıda diye verilen hangi fikirler ve düşünceler ile zehirlendiklerine dikkat etmemiz gerekir.

Maddi ve bedeni hastalıkların tedavisi belki biraz zaman ve para ile çözülür ancak evladlarımızın okudukları zararlı kitaplar, aldıkları düşünceler sonucunda manevi olarak zehirlendikleri zaman onları tedavi etmek mümkün değildir. Bu durumda olup batılın bataklığına düşen evlad ve nesillerimizin hem dünya hem ahiret hayatları hüsrana dönüşecektir. Bu duruma engel olma imkanı varken, engel olmayan biz ebeveynler, okuluna, işine verdiği önemi, akide ve düşünce yapısının oluşması aşamasında lakayt kaldığımız için büyük vebal altında kalacağımızı-kaldığımızı unutmayalım. Göz göre göre evlad ve nesillerimizi maneviyat dünyalarına girmediğimiz ve göz ardı ettiğimiz için ateşe atmış oluyoruz. Bunun manevi sorumluluğunu düşünelim ve gözümüzden bile sakındığımız evladlarımızı aynı şekilde ateşten de korumalıyız.

İslam düşmanları, gençlerimiz ve nesillerimizi İslam’dan uzaklaştırmak ve maneviyatlarını bozmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunun için her türlü hile ve desiseye başvuruyorlar.  "Müzik ruhun gıdasıdır" ve "güzele bakmak sevaptır" gibi kelime oyunları ve algı operasyonlarıyla nesli bozmak emelinde olduklarının bilincinde olalım.  Müslüman anne-babalar olarak şunu unutmayalım ki; eğer bizler evlad ve nesillerimizi maneviyatı doğru bir şekilde vermezsek, yanlış bir şekilde beslenerek yanlış yollara ve düşüncelere gireceklerinden son pişmanlıkta fayda vermeyecek ve bizler bunun vebalinden kurtulamayacağız.

Unutmayalım ki, ruhun ve kalplerin gıdası müzik, sinema, TV vs. değil ALLAH'a iman, ibadet, takva ve kulluktur. Ve kalplerin ancak ALLAH'ı anmakla mutmain olduğunu unutmayalım…

 “Onlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ın zikriyle mutmain olanlardır. Dikkat edin! Kalpler, ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur.” -Ra’d Suresi: 28-

Selam ve dua ile…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
32 gün önce
102 gün önce
200 gün önce
256 gün önce
319 gün önce
326 gün önce
536 gün önce
578 gün önce
641 gün önce
1046 gün önce
1180 gün önce
1194 gün önce
1250 gün önce
1306 gün önce
1326 gün önce
1341 gün önce
1360 gün önce
1402 gün önce
1417 gün önce
1437 gün önce
1445 gün önce
1475 gün önce
1481 gün önce
1548 gün önce
1697 gün önce
1830 gün önce
2003 gün önce
2026 gün önce
2055 gün önce
2239 gün önce
2369 gün önce
2390 gün önce
2515 gün önce
2582 gün önce
2608 gün önce
2639 gün önce
2781 gün önce
2818 gün önce
2923 gün önce
2946 gün önce
3176 gün önce
3245 gün önce
3366 gün önce
3524 gün önce
3527 gün önce
3583 gün önce
3601 gün önce
3604 gün önce
3625 gün önce
3659 gün önce
3714 gün önce
3723 gün önce
3796 gün önce
3915 gün önce
3890 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=