Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Beslenme kaynaklarımıza dikkat ediyor muyuz?

01 Şubat 2016, 10:57 - Okunma: 3323

İnsanoğlu hem madde hem maneviyata ihtiyacı olacak şekilde yaratılmıştır. İnsan maddi ve manevi yönleri, boyutları olan bir varlıktır. Yani insan hem ruh hem bedenden ibarettir. Yeme, içme, yatma, giyinme, barınma, eğitim, ticaret ve kariyer ile maddi ihtiyaçlarımızı ALLAH'ın verdiği rızık ile karşılarız.
Aynı şekilde maddi ihtiyaçlarımız gibi fıtrat olarak manevi ihtiyaçlarımız vardır. Bedeni ihtiyaçlarımızın yanında ruhi olarakta beslenmemiz gerekir. Ruhi olarak insanoğlu din, iman, vicdan ve moral değerler ile beslenir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi hem beden hem de ruhtan müteşekkil olan insanoğlu nedense bedeni ihtiyaçlarına fazlasıyla değer ve önem atfederken, ruhi ihtiyaçlarını hep öteliyor. Oysa sağlıklı düşündüğümüzde ruh ve ruh sağlığının beden ve beden sağlığından daha önemli ve gerekli olduğunu göreceğiz.
Yeme, içme, giyinme ve diğer bedeni ihtiyaçlarımızı hemen karşılama yoluna gideriz. En ufak bir rahatsızlık ve hastalıkta hemen tedavi yolları ararız. Ruhi ihtiyaç ve rahatsızlıklarda ise hiç oralı olmayız. 
Aynı şekilde çocuklarımızı ve gençleri okuyup doktor, mühendis, avukat vs. olmaları için tembih ederiz de, dinlerini öğrenip yaşamaları konusunu hep geri plana atarız. 
Sonradan da sadece maddi-bedeni ihtiyaçlarını karşılamaya alışan nesiller sonucu şahsi ve toplum sağlığı bozulmuş, sadece kendini ve maddiyatı düşünen evladlardan şikâyet ediyoruz.
Bizler her şeyden önce fıtrata uygun olarak, bizi Yaratanın bizi hem ruh hem beden olarak yarattığını göz ardı etmeden yaşasaydık, maddeyi ihmal etmeden lakin manevi emir ve ihtiyaçlarımıza daha fazla önem verirdik. Maneviyat olmadan insanın makineden hatta hayvandan bir farkı kalmadığını ve robotlaştığını görelim artık. Maneviyata sarılıp ALLAH'ı ve bize gönderdiği dini öğrenmeden, yaşamadan dünyada mutlu bir düzen kurmamız mümkün değildir.
Bir başka konuda bedenimizi beslemek için aldığımız gıdaların temiz, sağlıklı ve helal olmasına dikkat ettiğimiz gibi ruhi gıdalarımıza da dikkat etmemiz gerektiğidir. Bedenimize bozuk gıda aldığımızda nasıl ki vücudumuz hastalanıyorsa, ruhumuzu besleyeceğimiz bozuk gıdalarda maneviyatımızı ve ruhi sağlığımızı bozacaktır. Bunun için bizler evladlar ve neslimizin maddi olarak beslendikleri gıdalara baktığımız ve onlar üzerine titrediğimiz gibi manevi olarak evladlarımızın hangi gıdalarla beslendiklerini veya gıda diye verilen hangi fikirler ve düşünceler ile zehirlendiklerine dikkat etmemiz gerekir.

Maddi ve bedeni hastalıkların tedavisi belki biraz zaman ve para ile çözülür ancak evladlarımızın okudukları zararlı kitaplar, aldıkları düşünceler sonucunda manevi olarak zehirlendikleri zaman onları tedavi etmek mümkün değildir. Bu durumda olup batılın bataklığına düşen evlad ve nesillerimizin hem dünya hem ahiret hayatları hüsrana dönüşecektir. Bu duruma engel olma imkanı varken, engel olmayan biz ebeveynler, okuluna, işine verdiği önemi, akide ve düşünce yapısının oluşması aşamasında lakayt kaldığımız için büyük vebal altında kalacağımızı-kaldığımızı unutmayalım. Göz göre göre evlad ve nesillerimizi maneviyat dünyalarına girmediğimiz ve göz ardı ettiğimiz için ateşe atmış oluyoruz. Bunun manevi sorumluluğunu düşünelim ve gözümüzden bile sakındığımız evladlarımızı aynı şekilde ateşten de korumalıyız.

İslam düşmanları, gençlerimiz ve nesillerimizi İslam’dan uzaklaştırmak ve maneviyatlarını bozmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunun için her türlü hile ve desiseye başvuruyorlar.  "Müzik ruhun gıdasıdır" ve "güzele bakmak sevaptır" gibi kelime oyunları ve algı operasyonlarıyla nesli bozmak emelinde olduklarının bilincinde olalım.  Müslüman anne-babalar olarak şunu unutmayalım ki; eğer bizler evlad ve nesillerimizi maneviyatı doğru bir şekilde vermezsek, yanlış bir şekilde beslenerek yanlış yollara ve düşüncelere gireceklerinden son pişmanlıkta fayda vermeyecek ve bizler bunun vebalinden kurtulamayacağız.

Unutmayalım ki, ruhun ve kalplerin gıdası müzik, sinema, TV vs. değil ALLAH'a iman, ibadet, takva ve kulluktur. Ve kalplerin ancak ALLAH'ı anmakla mutmain olduğunu unutmayalım…

 “Onlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ın zikriyle mutmain olanlardır. Dikkat edin! Kalpler, ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur.” -Ra’d Suresi: 28-

Selam ve dua ile…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
19 gün önce
75 gün önce
138 gün önce
145 gün önce
355 gün önce
397 gün önce
460 gün önce
866 gün önce
999 gün önce
1013 gün önce
1069 gün önce
1125 gün önce
1146 gün önce
1161 gün önce
1180 gün önce
1222 gün önce
1237 gün önce
1257 gün önce
1265 gün önce
1295 gün önce
1300 gün önce
1368 gün önce
1517 gün önce
1650 gün önce
1822 gün önce
1846 gün önce
1875 gün önce
2059 gün önce
2188 gün önce
2210 gün önce
2335 gün önce
2401 gün önce
2427 gün önce
2458 gün önce
2601 gün önce
2637 gün önce
2742 gün önce
2765 gün önce
2995 gün önce
3065 gün önce
3186 gün önce
3344 gün önce
3347 gün önce
3403 gün önce
3421 gün önce
3424 gün önce
3445 gün önce
3479 gün önce
3534 gün önce
3543 gün önce
3616 gün önce
3735 gün önce
3710 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=