Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Kültür Emperyalizminin tahribatları!

14 Ocak 2021, 12:34 - Okunma: 1654

İslam dünyası ve 3. Dünya ülkelerini sömürme planını uygulayabilmek için Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmak zorunda olduklarını bilen batı emperyalizmi ve dünya siyonizmi bu amaçlarına ulaşmak için her yolu deniyorlar.

Geçmişte sömürgeci ülkeler işgal ve katliamlarla mazlum coğrafyaların yeraltı ve yer üstü kaynaklarına çökerken, sonradan ekonomik ambargolar yoluyla bunu yaptılar. Küreselleşme ile birlikte emperyalizm ve siyonizm yeni bir aşamaya geçerek silah, katliam, işgal ve ekonomik ambargolarla hakimiyetleri altına aldıkları toprakları ve halkları; daha fazla “sert güç” unsurları ile elde tutamayacaklarını gördüklerinden, “yumuşak güç” sonra da “akıllı güç” taktikleriyle tahakküm altına almaya başladılar.

Sömürgeleştirmek istedikleri bölgeleri ekonomik ve kültürel işgal ile kendilerine bağımlı hale getirdiler. Emperyalizmin yeni bir aşaması olan “Kültürel emperyalizm” veya “Kültür emperyalizmi” ile kendi kültürlerini sömürge ülke halklarına sevdirerek, onların düşünce dünyalarına ve zihinlerine sahip oldular. Bununla yerel kültürlerin bir bölümü silinirken, bir kısmı da egemen kültür ve ekonomi tarafından asimile edildi veya değersizleştirildi. Yerel halka kendi kültür, medeniyet ve inançlarını onlara unutturup emperyalistlerin kültür ve inançlarını dayattılar. Böylece farkına bile varmayan nesilleri silah kullanmadan, para harcamadan gönüllü bir halde kendilerine “kurşun asker” yaptılar.

Zamanla kendi inancından, tarihinden, kültür ve medeniyetinden habersiz kalan nesiller ve toplumlar küreselleşmenin baskısı ve teknolojinin gelişmesiyle; Küresel emperyalizmin ve Dünya siyonizminin planları doğrultusunda istenilen kıvama getirildi. Hal böyle olunca kendi inancını, geleneklerini, ülkesini ve milletini savunması gereken genç nesiller ve aydınlar; kültür emperyalizminin ve dünya siyonizminin fikirleri ile zihinleri meşgul olduğundan onların değirmenine su taşır hale geldiler.

Zamanında siyasi ve askeri olarak bağımsızlık mücadelesi veren ve emperyalistlere karşı savaşan ülkelere ve kendimize bakalım da; işgali def ederken, nasıl da emperyalizmin başka türüne mahkum ve teslim olduğumuzu görelim. İşgale son verip topraklarımızdan kovduğumuzu söylüyoruz ve bağımsızlığımızı ilan ettiğimizi iftiharla dile getiriyoruz.  Peki, gerçek böyle mi? Onları kovduk kovmasına lakin onların bütün kanun ve mevzuatları devlet yönetimlerimize hakim oldu. Hayat tarzları kültür emperyalizminin sonucu olarak, toplum hayatımıza hakim oldu ve yüz yıldır bununla iftihar ederek yaşıyoruz. Hani emperyalistlerle savaşmış ve bağımsız olmuştuk? Oysa kanun, mevzuat, kültür ve yaşam tarzımızla onların esiri bir hale geldiğimizi göremiyoruz. Ekonomiden eğitim sistemine, aile yapımızdan devlet güvenliğine kadar her konuda onları taklit ediyoruz. Bakın onların diliyle konuşup, onların kelimeleri ile yazıp, onların kelimelerini kullanıyoruz. Onların paraları ile alışverişimizi yapıyor, onların gözüyle dünyaya bakıyor, hatta dinimizi bile onların bakış ve kültür kodlarına göre tarif etmeye çalışıyoruz. Okullarımız, kurumlarımız onların dili, mevzuatları ile yönetiliyor. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantılarında bile konuşmalar İngilizce yapılıyorsa başka söz hacet var mı? Ekonomimiz, ihracat ve ithalatımız hangi para birimi baz alınarak yapılıyor dersiniz? Nerede kaldı bağımsızlığımız?

Düşünce yapımızdan, devlet ve uluslararası kurumlarımıza kadar onların gösterdiği istikamette yol alıyor, onların iyi dediğine iyi, kötü dediğine kötü diyoruz. Sonra da mücadele ettiğimizi zannediyoruz. Bakınız isimlerimizi bile onların diliyle bozuyoruz. Bakıyorsunuz devlet kurumlarından, medyaya kadar bu tahribat yaşanıyor. Ülkemizi ziyaret eden Arap ülkeleri liderlerine batılıların diliyle hitap ediyoruz. “El Sani, El Suud” yerine; “Al Sani, Al Suud” gibi garabet söylemler ile karşılaşıyoruz. Peygamberimizin ismini bile “Muhammed (S.A.V) değil de, “Mohammed” olarak yazan gafiller var.

ALLAH (CC) emperyalist ve siyonist şeytanların oyunlarına karşı bizlere şuur, basiret, feraset ve mücadele ruhu versin inşallah. Wessselam…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
33 gün önce
103 gün önce
201 gün önce
257 gün önce
320 gün önce
327 gün önce
537 gün önce
579 gün önce
642 gün önce
1048 gün önce
1181 gün önce
1195 gün önce
1251 gün önce
1307 gün önce
1328 gün önce
1342 gün önce
1362 gün önce
1404 gün önce
1419 gün önce
1439 gün önce
1446 gün önce
1477 gün önce
1482 gün önce
1550 gün önce
1698 gün önce
1832 gün önce
2004 gün önce
2027 gün önce
2056 gün önce
2241 gün önce
2370 gün önce
2392 gün önce
2516 gün önce
2583 gün önce
2609 gün önce
2640 gün önce
2782 gün önce
2819 gün önce
2924 gün önce
2947 gün önce
3177 gün önce
3247 gün önce
3368 gün önce
3526 gün önce
3528 gün önce
3585 gün önce
3603 gün önce
3606 gün önce
3627 gün önce
3661 gün önce
3716 gün önce
3725 gün önce
3798 gün önce
3916 gün önce
3891 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=