Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Kültür Emperyalizminin tahribatları!

14 Ocak 2021, 12:34 - Okunma: 1576

İslam dünyası ve 3. Dünya ülkelerini sömürme planını uygulayabilmek için Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmak zorunda olduklarını bilen batı emperyalizmi ve dünya siyonizmi bu amaçlarına ulaşmak için her yolu deniyorlar.

Geçmişte sömürgeci ülkeler işgal ve katliamlarla mazlum coğrafyaların yeraltı ve yer üstü kaynaklarına çökerken, sonradan ekonomik ambargolar yoluyla bunu yaptılar. Küreselleşme ile birlikte emperyalizm ve siyonizm yeni bir aşamaya geçerek silah, katliam, işgal ve ekonomik ambargolarla hakimiyetleri altına aldıkları toprakları ve halkları; daha fazla “sert güç” unsurları ile elde tutamayacaklarını gördüklerinden, “yumuşak güç” sonra da “akıllı güç” taktikleriyle tahakküm altına almaya başladılar.

Sömürgeleştirmek istedikleri bölgeleri ekonomik ve kültürel işgal ile kendilerine bağımlı hale getirdiler. Emperyalizmin yeni bir aşaması olan “Kültürel emperyalizm” veya “Kültür emperyalizmi” ile kendi kültürlerini sömürge ülke halklarına sevdirerek, onların düşünce dünyalarına ve zihinlerine sahip oldular. Bununla yerel kültürlerin bir bölümü silinirken, bir kısmı da egemen kültür ve ekonomi tarafından asimile edildi veya değersizleştirildi. Yerel halka kendi kültür, medeniyet ve inançlarını onlara unutturup emperyalistlerin kültür ve inançlarını dayattılar. Böylece farkına bile varmayan nesilleri silah kullanmadan, para harcamadan gönüllü bir halde kendilerine “kurşun asker” yaptılar.

Zamanla kendi inancından, tarihinden, kültür ve medeniyetinden habersiz kalan nesiller ve toplumlar küreselleşmenin baskısı ve teknolojinin gelişmesiyle; Küresel emperyalizmin ve Dünya siyonizminin planları doğrultusunda istenilen kıvama getirildi. Hal böyle olunca kendi inancını, geleneklerini, ülkesini ve milletini savunması gereken genç nesiller ve aydınlar; kültür emperyalizminin ve dünya siyonizminin fikirleri ile zihinleri meşgul olduğundan onların değirmenine su taşır hale geldiler.

Zamanında siyasi ve askeri olarak bağımsızlık mücadelesi veren ve emperyalistlere karşı savaşan ülkelere ve kendimize bakalım da; işgali def ederken, nasıl da emperyalizmin başka türüne mahkum ve teslim olduğumuzu görelim. İşgale son verip topraklarımızdan kovduğumuzu söylüyoruz ve bağımsızlığımızı ilan ettiğimizi iftiharla dile getiriyoruz.  Peki, gerçek böyle mi? Onları kovduk kovmasına lakin onların bütün kanun ve mevzuatları devlet yönetimlerimize hakim oldu. Hayat tarzları kültür emperyalizminin sonucu olarak, toplum hayatımıza hakim oldu ve yüz yıldır bununla iftihar ederek yaşıyoruz. Hani emperyalistlerle savaşmış ve bağımsız olmuştuk? Oysa kanun, mevzuat, kültür ve yaşam tarzımızla onların esiri bir hale geldiğimizi göremiyoruz. Ekonomiden eğitim sistemine, aile yapımızdan devlet güvenliğine kadar her konuda onları taklit ediyoruz. Bakın onların diliyle konuşup, onların kelimeleri ile yazıp, onların kelimelerini kullanıyoruz. Onların paraları ile alışverişimizi yapıyor, onların gözüyle dünyaya bakıyor, hatta dinimizi bile onların bakış ve kültür kodlarına göre tarif etmeye çalışıyoruz. Okullarımız, kurumlarımız onların dili, mevzuatları ile yönetiliyor. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantılarında bile konuşmalar İngilizce yapılıyorsa başka söz hacet var mı? Ekonomimiz, ihracat ve ithalatımız hangi para birimi baz alınarak yapılıyor dersiniz? Nerede kaldı bağımsızlığımız?

Düşünce yapımızdan, devlet ve uluslararası kurumlarımıza kadar onların gösterdiği istikamette yol alıyor, onların iyi dediğine iyi, kötü dediğine kötü diyoruz. Sonra da mücadele ettiğimizi zannediyoruz. Bakınız isimlerimizi bile onların diliyle bozuyoruz. Bakıyorsunuz devlet kurumlarından, medyaya kadar bu tahribat yaşanıyor. Ülkemizi ziyaret eden Arap ülkeleri liderlerine batılıların diliyle hitap ediyoruz. “El Sani, El Suud” yerine; “Al Sani, Al Suud” gibi garabet söylemler ile karşılaşıyoruz. Peygamberimizin ismini bile “Muhammed (S.A.V) değil de, “Mohammed” olarak yazan gafiller var.

ALLAH (CC) emperyalist ve siyonist şeytanların oyunlarına karşı bizlere şuur, basiret, feraset ve mücadele ruhu versin inşallah. Wessselam…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
53 gün önce
109 gün önce
172 gün önce
179 gün önce
389 gün önce
431 gün önce
494 gün önce
899 gün önce
1033 gün önce
1047 gün önce
1103 gün önce
1159 gün önce
1179 gün önce
1194 gün önce
1213 gün önce
1255 gün önce
1270 gün önce
1290 gün önce
1298 gün önce
1328 gün önce
1334 gün önce
1401 gün önce
1550 gün önce
1683 gün önce
1856 gün önce
1879 gün önce
1908 gün önce
2092 gün önce
2222 gün önce
2243 gün önce
2368 gün önce
2435 gün önce
2461 gün önce
2492 gün önce
2634 gün önce
2671 gün önce
2776 gün önce
2799 gün önce
3029 gün önce
3098 gün önce
3219 gün önce
3377 gün önce
3380 gün önce
3436 gün önce
3454 gün önce
3457 gün önce
3478 gün önce
3512 gün önce
3567 gün önce
3576 gün önce
3649 gün önce
3768 gün önce
3743 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=