Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Ticaret Ahlakı ve ticarette itibar sorunu!

05 Aralık 2018, 22:30 - Okunma: 1759

Günümüz Müslümanları olarak İslam’ı sadece namaz ve oruç gibi ibadetlerden ibaret zannederiz. ALLAH’ın cihad, irşad, adalet, doğruluk, kul hakkı, muamelat gibi toplumsal emir ve nehiylerini hep göz ardı ederiz. Sadece namaz ve diğer ibadetlerle dünya ve ahiretimizi kurtardığımızı zannederiz. Oysa Kur’an ayetlerine ve Peygamberimizin (S.A.V.) uygulama ve hayatına baktığımızda yanıldığımızı göreceğiz.

Dinin emirlerinden olan ve geçmiş kavimlerin helakine sebep olan ticaret ahlakı ve itibar konusu üzerinde yoğunlaşmamız gerekir. İnsanlar namazımıza niyazımıza değil, muamelat ve alışverişimizde olan dürüstlük ve doğruluğumuza bakarak İslam’ı ve Müslümanları değerlendiriyor. Olumlu ve müspet bir izlenim bıraktığımızda, yaptığımız amel tebliğ yerine geçtiğinden insanlar İslam’a yaklaşır. Şayet olumsuz ve menfi bir izlenim bırakırsak; bu durumun insanların İslam'dan uzaklaşmasına sebep olacağımızdan büyük vebal altına gireceğiz. Durum bu kadar önemli ve ciddi iken maalesef zamanımızın Müslümanları bu davranış ve muamelelere önem vermiyor.

Yukarıda da söylediğimiz gibi, İslam’da ibadetler yalnızca namazla, oruçla sınırlı değildir. Yüce Allah’ın hoşnut ve razı olduğu bütün söz, fiil ve davranışlar geniş anlamda ibadet kapsamındadır. Bu bağlamda, kişinin kazancını helâl yoldan elde etmesi, İslami prensiplere uygun olarak ticari ve iktisadını sürdürmesi, yaşayış ve ticaretinde sözüne itibar edilen biri olup olmadığına bakılır. Kısaca hayatın bütün alanlarını geniş anlamda ibadet kapsamına alan İslam; meşru ticareti de ibadet olarak değerlendirmiş; bunun gerçekleşmesi için ticari hayatta uyulması gerekli ahlaki prensipler getirmiştir. İslam'da ticari ilişkilerde son derece dürüst ve güvenilir olma şartı ilke olarak konmuştur. Bu ilkelerle amel edilmiş olsaydı, bugün Müslümanlar arasında görülen güvensizlik ve itimatsızlıklar olmayacaktı. Helal ve meşru bir ticaret yapabilmek için İslam’ın ticari prensiplerini, ticaret ahlakını öğrenmek şarttır. Müşteriyi aldatmamak, doğru sözlü olmak, yalan yere yemin etmemek, hileli ölçüp tartmamak, karaborsa amaçlı malı stoklamamak, müşteriye iyi davranmak, müşteri kızıştırmamak, ticari işlemlerin kayıt altına alınması gibi İslami kural ve prensipler konulmuştur. Tacirin dürüst ve sözüne itibar ediliyor olması hayati bir mesele ve hayat felsefemiz olmalıdır.

Bu meseleler aslı itibariyle sadece tacirlerde değil, tüm fertlerle olması gereken asgari özelliklerdir. Ancak insanlarda olan mal ve para biriktirme sevdası ve düşkünlüğü dolayısıyla yapılan hile ve düzenbazlıkların haddi hesabı yoktur. Bu yüzden nice kavimler batmıştır. İnsanlarımız dinimizin emirlerine rağmen itibarlarını bırakarak, para kazanmayı önceleyerek, hayatlarını para kazanma hırsı üzerine ikame ediyorlar ve bu uğurda her şeyi mubah görüyorlar. “Önce para kazanalım da ne olursa olsun” adeta hayat felsefesi olmuştur. Bu yetmezmiş gibi toplumda bu kişileri de meşrulaştırma ve hatta örnek gösterircesine; “gemisini yürüten kaptandır” diyerek hırsızlık ve arsızlık teşvik ediliyor. Halimiz gerçekten içler acısı bir vaziyettedir. Sözüne güvenilmeyen, hiçbir sözünü yerine getirmeyen insanlardan oluşan toplumdan nasıl sağlıklı bir yapı oluşur. Eskiden müşterisini aldatan esnaf olduğunda, pabucu esnaf ocakları tarafından dama atılıp teşhir edilirdi. “Pabucu dama atıldı” sözü derb-i mesel olmuştur. Peki, bu zamanımızda uygulanırsa acaba toplumda kaç kişinin pabucu ayağında kalır. Halimizi bir düşünelim de silkelenelim. ALLAH’a hesap vermeden önce kendimizi hesaba çekelim. Müslümana yakışmayan, itibarımızı yerle yeksan eden bu illetten kendimizi kurtaralım.

Hile ve aldatma yoluna giden ve gemisini yürüttüğünü zannedenler şeytanın aldatması ile kısa vadede kazanıyor gibi görünseler de aslında itibarlarını kaybettikleri için, ticarette de ahlakta da kaybetmeye mahkûmdurlar. Çünkü itibar ve güveni olmayan ile kimse ne ticaret, nede başka bir muamele yapmak istemez. Bu işin vebal ve günahı da cabası.

-Hud Suresi: 84-85-  Ayetlerindeki uyarıları ve “Doğru tacir, kıyamet günü Arş’ın gölgesindedir.” ile “Doğru sözlü, dürüst ve güvenilir tâcir, nebîler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir.” -Tirmizî, Büyû, 4-hadislerini dikkate alalımda; ticaret ve hayatımızın diğer alanlarında itibarlı insanlar olmaya gayret edelim. Hayat sadece paradan ibaret değildir. İtibar olmayınca paranın kimseye bir faydası olmayacaktır. Parayı kaybetmeye mahkûm olan bu zevat, o zaman itibar ve güven üzerine kurulan dostlukların önemini anlayacaktır. Ancak son pişmanlık fayda etmeyecektir.

Selam ve dua ile...

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
79 gün önce
484 gün önce
618 gün önce
632 gün önce
688 gün önce
744 gün önce
779 gün önce
798 gün önce
840 gün önce
855 gün önce
1135 gün önce
1268 gün önce
1441 gün önce
1464 gün önce
1493 gün önce
1677 gün önce
1807 gün önce
1828 gün önce
1953 gün önce
2020 gün önce
2046 gün önce
2077 gün önce
2219 gün önce
2256 gün önce
2361 gün önce
2384 gün önce
2614 gün önce
2683 gün önce
2804 gün önce
2962 gün önce
2965 gün önce
3021 gün önce
3039 gün önce
3042 gün önce
3063 gün önce
3097 gün önce
3152 gün önce
3161 gün önce
3234 gün önce
3353 gün önce
3328 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=