Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Gazze’de mazlumların kanı zulüm düzenlerini yıkacaktır!
Yaklaşık 4 aydır Gazze Şeridinde terör rejimi ve destekçileri her türlü insanlık dışı abluka, vahşet ve katliamları dünyanın gözü önünde işlemeye devam ediyor. Arş-ı Âla’yı titretecek zulüm ve vahşetler maalesef her geçen gün katlanıyor. Direniş gruplarına mensup mücahidlerin karşısına çıkmaktan tırsan ödlek israil terör örgütü (İTÖ)’nün sözde ordusu; çocuklar, kadınlar ve sivillere yönelik vahşi saldırılarda bulunuyor. Dünya devletleri, Müslüman ülkeler ve uluslararası kurumlar birkaç istisna dışında bu insanlık dışı barbarlığa destek veriyor veya sessiz kalıyor.
Dünya vicdanını temsil eden Güney Afrika’nın Gazze Şeridi'nde “soykırım” yaptığı gerekçesiyle Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı'nda siyonist işgalci rejime karşı açtığı davada ara karar çıktı ve israil’in itirazları ret edilerek ‘soykırım davasının’ esastan görülmesine karar verildi. Mahkeme, terör rejimine rapor sunması için bir ay süre verdi. Mahkemenin bu kararı Gazze’de hemen ateşkes ilan edilmesi gibi tam istediğimiz gibi çıkmasa da İTÖ’nün soykırımdan yargılanması bile İTÖ ve destekçilerini oldukça panikletti.
Karşı atağa geçen terör rejimi ve destekçileri 7 Ekim “Aksa Tufanı Operasyonu”na Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarının karıştığına dair mesnetsiz iddialar ortaya attılar. Böylece zaten abluka altında bombardıman yığınağı, açlık, salgın hastalık ve ağır kış şartları ile karşı karşıya olan Gazze halkına az da olsa yardım eden UNRWA’nın yardımlarının akamete uğramasını amaçladılar. Bu planlı yalan sonrası ABD, Almanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Finlandiya, Avustralya, İngiltere, Hollanda, Estonya ve Fransa UNRWA’ya yardımlarını kesti. Norveç ve İrlanda ise yardıma devam edeceklerini açıkladılar.
“Size bir yara dokunduysa karşı topluluğa da benzer bir yara dokundu. Allah'ın gerçekten iman etmiş olanları ortaya çıkarması ve aranızdan şehidler edinmesi için bu günleri böyle aranızda döndürürüz. Allah zalimleri sevmez. Bu aynı zamanda, Allah'ın müminleri arındırması ve kâfirleri helak etmesi içindir.” (Âl-i İmrân Suresi 140-141)
Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Lübnan cephesinde şehidler verilmesine rağmen direniş güçleri, terör rejimi gizlemeye çalışsa da ağır kayıplar verdiriyorlar. Yemen, Lübnan, Suriye ve Irak’ta direniş grupları soykırımcı işgal rejimi ve destekçisi ABD ve İngiltere başta olmak üzere soykırım destekçilerini rahatsız edecek eylemlerde bulunuyorlar. Hafta sonu Ürdün’de Suriye sınırına yakın ABD askeri üssüne düzenlenen SİHA’lı saldırıda 3 ABD askeri ölürken, onlarca askeri de yaralandı. (ALLAH sayılarını artırsın)
İTÖ ve büyük şeytan ABD, Gazze’de mazlum sivillerin kanını döküp insanlık dışı vahşetlere devam ettikleri sürece dünyanın hiçbir yerinde rahat yüzü görmeyeceklerdir. İnsanlık vicdanı başta batı ülkeleri olmak üzere her yerde ayakta ve büyük gösterilerle vahşet ve soykırıma karşı ses yükseltmeye devam ediyorlar. Küresel intifada ve boykot ile de şah damarları kesilmeye devam edilecektir inşallah. Bunun dışında yukarıdaki ayetlerde buyrulduğu gibi “yara” bize dokunduğu gibi size de dokunacak ve hiçbir yerde hiçbir şekilde rahat yüzü görmeyeceksiniz. İslam coğrafyasını ve mazlum coğrafyaları kan gölüne çevirme planı yaparken yaktığınız ateş sizi yakacaktır. Bakın ilk emareleri geldi:
ABD’de Teksas merkezli 25 eyalet isyan bayrağı açtı. ABD Yüksek Mahkemesinin Meksika sınırının Rio Grande Nehri boyunca Teksas tarafından çekilen dikenli tellerin kaldırılması kararının ardından ABD Başkanı Biden ile Cumhuriyetçi Teksas Valisi Gregg Abbott arasındaki "dikenli tel krizi" tırmandı ve Teksas bu kararı tanımadı. 25 Cumhuriyetçi eyaletin valileri de ortak bir bildiriyle Teksas'ın yanında olduklarını açıkladılar.
ABD inşallah yakında bölünür ve başka ülke ve halklara yaşattıklarını yaşarlar. Emperyalist ve siyonist egemen güçler eninde sonunda akıttıkları mazlumların kanında boğulacaklardır. Mazlumların kanı ve ahı zulüm düzenlerini elbette yıkacak ve helak olacaklardır bundan hiç şüphemiz yoktur. Vesselam…
