Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Kuralsız bir toplum olduk!

31 Ağustos 2023, 13:37 - Okunma: 563

Sosyal bir varlık olan insan, içinde yaşadığı toplumun kurallarına uymak zorundadır. Toplumlar ve devletler, varlıklarını devam ettirebilmek için belli kurallarla donatılmış ve belli bir düzene ihtiyaç duymuşlardır. Bu kurallar fertleri genel itibariyle korurken, bazen de toplumun düzenini sağlamak ve başkalarının haklarına zarar verme ihtimalinde kısıtlama olarak karşımıza çıkar.

Devlete müteallik meselelerde fert, bu kuralları yani yasa ve anayasaya uymaması halinde cezai müeyyide ile karşılaşır. Toplumsal meselelerde buna, görgü kuralları, adabı muaşeret veya nezaket kuralları da denilir. Bunlar kişilerin toplum içindeki tutum ve davranışlarını belirler. Bunlara aykırı davranan fertler kınanır, ayıplanır veya sosyal yaptırım uygulanır.

Aile olsun toplum olsun kurallara uymayan uyumsuz kişileri arasında barındırmak istemez ve o kişiyi dışlar. Toplumda bir düzenin olması ve beşerî ilişkilerin sağlıklı yürümesi için bir düzen olması gerekir. Zaten aziz dinimiz İslam; ferdi yaşam, aile, toplumsal yaşam, devlet ve uluslararası ilişkiler olmak üzere hayatımızın tüm alanlarını kapsamlı bir şekilde düzenlemiştir. Bunu Yüce Kitabımız Kur’an’da ve Peygamber efendimiz (S.A.V.)’in sünnetinde görüyoruz. Bununla birlikte dinimiz, toplumların örf ve geleneklerine İslam’ın temeline aykırı olmadığı sürece müdahale etmemiştir. Dolayısıyla dini ve toplumsal kurallara (İslam’a uygun olmak şartıyla) fert olarak uymak zorundayız. Uymayıp nefsimize göre hareket edersek, birçok noktada hem kul hakkına girmiş oluruz hem de toplumun düzenini bozmuş ve kaosa sebep olmuş oluruz.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, küresel emperyalistlerin algı ve dayatmaları sonucu insanlar kişinin ve toplumun faydasına olan kurallara bile uymak istemiyor ve canı istediği gibi davranıyor. TV’lerde ve dijital ortamlarda üretilen çocuk oyunları ve çizgi filmlerde çocuklara anne-baba, aile ve topluma uymak zorunda olmadıkları ve kendi fikir ve düşüncesinin daha önemli olduğu sinsice işleniyor. 3-5 yaşındaki çocuklar bile ebeveynlerine karşı çıkıp onlara uymak zorunda olmadığını söyleyebiliyor.

Hayatımızın her alanına bakalım: can ve mal emniyeti açısından trafik kurallarına uymak zorunda olmamıza rağmen sürücülerin neredeyse kahir ekseriyeti kural tanımadan araç kullanıyor. İsteyen istediği yere aracını park ediyor. Sokak kapanmış, trafik aksamış kimin umurunda?

Temizlik, çevre ve giyim konusunda da aynı vurdumduymaz davranışlarla karşılaşıyoruz. Sigara içenler izmaritlerini yola atıyor. Birçok kişi çöplerini çöp kutularına atmak yerine rastgele cadde ve sokağa atabiliyor ve karayolunda araçtan çöplerini fırlatabiliyorlar. Sizin kirlettiğiniz yerleri başka biri temizlemek zorunda kalıyor. Hem çevreyi kirlettiğinizin hem insanların ve temizlik görevlisinin hakkına girdiğinizin farkında mısınız?

Giyim konusunda toplum öyle bir hal aldı ki, insanlık tarihi boyunca bu kadar tefessüh etmemişti. Evde insanın tek başına iken bile giymekten utanacağı sözde kıyafetle hiç utanmadan ve sıkılmadan toplum içine çıkılıyor. Maalesef bunu bilinçli yapıp toplumda yaygınlaşması için çaba harcayan ‘yaratıklar’ var.

Kural tanımayan bir kısım esnafımız halkın hakkını düşünmeden kaldırımları geçtik, sokak kapatanlar bile var. Halkın özellikle de kadınların geçiş yollarını kapatmak ve başkasına zarar vermekte bir beis görmüyorlar.

Peki, bütün bu ve benzeri hak ihlalleri ve olumsuzluklar yaşanırken kamusal düzeni sağlaması gereken kamu otoritesi yani devletin ilgili kurumları neden görevlerini yerine getirmiyorlar ve kaosa zemin hazırlıyorlar? İsteyen istediği yere bina diksin. İsteyen istediği yere arabasını park etsin. İsteyen istediği çirkef fiili toplum içinde yapsın öyle mi? Bu mudur yani? Hani nerede kamu düzeni ve kamu otoritesi?  

Yazımızı bir ayet ve hadisteki uyarı ile bitirelim:

“(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” -Ankebût Suresi: 45-

Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyuruyor:

“İlk peygamberlerden itibaren halkın hatırında kalan bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” -Buhârî, Enbiyâ 54, Edeb 78.-

Evet, utanmadıktan sonra dilediğimizi yapalım. Yalnız yarın hesap gününde hesap vereceğimizi de unutmayalım Vesselam…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
48 gün önce
146 gün önce
202 gün önce
265 gün önce
272 gün önce
482 gün önce
524 gün önce
587 gün önce
993 gün önce
1126 gün önce
1140 gün önce
1196 gün önce
1252 gün önce
1273 gün önce
1287 gün önce
1307 gün önce
1349 gün önce
1364 gün önce
1384 gün önce
1392 gün önce
1422 gün önce
1427 gün önce
1495 gün önce
1644 gün önce
1777 gün önce
1949 gün önce
1973 gün önce
2001 gün önce
2186 gün önce
2315 gün önce
2337 gün önce
2461 gün önce
2528 gün önce
2554 gün önce
2585 gün önce
2728 gün önce
2764 gün önce
2869 gün önce
2892 gün önce
3122 gün önce
3192 gün önce
3313 gün önce
3471 gün önce
3474 gün önce
3530 gün önce
3548 gün önce
3551 gün önce
3572 gün önce
3606 gün önce
3661 gün önce
3670 gün önce
3743 gün önce
3862 gün önce
3837 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=