Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Demokratik Batının Bozuk Genleri

27 Kasım 2017, 12:15 - Okunma: 2559

Batı Medeniyeti Yunan Felsefesi, Roma Hukuku ve Hristiyanlık inancına dayanmaktadır. Yani batının kutsalı çıkarlarıdır. Bu çıkarları uğruna tarih botunca hep saldırmış, katletmiş ve sömürmüştür.

 

Saldırganlık, işgal, sömürgecilik ve ahlaksızlık bunların genlerinde var.

Tarihin derinliklerine doğru yolculuk yaptığımızda, Antik Yunan ve Antik Roma medeniyetlerinin köleci birer topluluk olduklarını görürüz.

 

Bu medeniyetlerde, köleler, sosyal hayatın ve ekonominin ayrılmaz birer parçalarıydılar. Ne Antik Yunan Medeniyeti ne de Antik Roma medeniyeti kölelik kurumunu insanlık ve adalet kavramlarına aykırı görmüyorlardı. Onların fikir babaları, yol göstericileri ve dünya çapında meşhur felsefecileri bile köleci bir anlayışa sahiplerdi.

Antik Yunan filozofu Eflatun(Platon) (M.Ö.427-347) bu görüşteydi. Felsefe tarihinin en büyük düşünürlerinden biri olan Aristo(M.Ö.384-322) bile Politika adlı eserinde köleliği doğal göstermeye ve meşruiyetini ispata çalışmıştır. Aristo insanları doğuştan hür ve köle olarak kabul eder. Köleleri, ruhlu birer alet ve canlı birer eşya olarak kabul eder.

 

Atina'da halk, vatandaşlar, yabancılar ve köleler olarak üçe ayrılıyordu. Savaş tutsaklığı ve korsanlık en önemli kölelik kaynağı idi. Klasik Yunan Uygarlığında, ele geçirilen şehirlerin askerlik çağındaki erkekleri kılıçtan geçirilip kalan şehir halkı köleleştirilirdi. Diğer yandan, doğum, fakirlik, borç, korsanlık, ailesi tarafından satılmak gibi nedenlerle köle olunurdu.

 

Şehir devletleri arasında kaçak köleleri iade antlaşması vardı. 

Antik Yunanistan'da köle satışı ve köle pazarları vardı.  Atina'da her ayın ilk günü köle pazarları kurulurdu. Köleler pazarlarda çıplak olarak bir kürsüye çıkarılır, satışa sunulurdu.

Hemen hemen her hür vatandaşın birkaç kölesi olurdu. M.Ö. 400’lü yıllarda Atina’da 75 bin köle vardı.

 

Onların düşüncelerine göre köle bir vahşidir. Sosyal kimliği olmayan bir yabancıdır. Onun için köleler, efendileri tarafından kırbaçlanabilir, işkence edilebilir, haklı nedenlerle onu öldürebilirdi.

Köle, tüm haklardan yoksundu. Köle alınır, satılır ve rehin edilirdi. Bir mülk ve insan ile hayvan arası bir varlık olarak kabul edilmişti.

Atina hukuku kölelere çok sınırlı bir koruma da getirmiştir. Fakat bu sınırlama kölelerin insan olma vasfından dolayı değil de, verimliliklerini arttırmak, isyanlarını gemlemek ve hür vatandaşlara zarar vermemesi içindi.

Köle ticareti nedeniyle, Yunan kolonilerine pek çok yabancı gelmiş ve o zamana kadar çok az olan yabancı köle sayısı artmıştı. Atina'da köle tacirleri ordu ile birlikte sefere gidip yok pahasına tutsaklar alır, dönüşte satarlar. Bazı şehirlerde hür vatandaştan çok köle vardı. Her bir kölenin farklı yerlerden gelmeleri bunların organize olamaması büyük köle ayaklanmasının önlemişti. Yine de şehirlerde küçük çaplı köle ayaklanmaları oluyordu.

 

Romalılar, Antik Yunan medeniyetinin üzerine imparatorluklarını inşa ettiler. Onun için kölelik kurumları birbirlerine çok benzerlik gösterir. Roma İmparatorluğu’nun kurulmasında büyük bir etkiye sahip Etrüskler, son derece zalim topluluktular. Özellikle yakaladıkları esirlere işkence etmeyi ve bu şekilde ellerinde bulunan esirleri katletmeyi büyük bir arzuyla yaparlardı. Roma Medeniyetinin savaş taktikleri, esir yaşantısının ve şehir yaşantısının temelleri Etrüsklere dayanmaktadır. Roma hukuku prensip olarak insanlara ait hukuk kurallarında “Şahsın hukukunda yapılan esaslı taksim, insanların hür ve köle oluşlarına dairdir.”

 

Antik Yunan ve Roma Medeniyetlerinde de, fahişelik ve cinsel sapıklık oldukça yaygındı.

Günlük hayatın bir parçası sayılırdı. Günümüz demokratik ülkelerinde de ölçüsüz ve sınırsız pornografik ve cinsel özgürlük anlayışı var. Demokrasilerde bu fiil ve eylemler bireysel bir tercihi olarak değerlendirilmekte, temel hak ve özgürlüklerin bir parçası olarak görülmekte. İşaretler gösteriyor ki, bu anlayışın kökeni de yine demokrasinin ilk uygulandığı Antik dönem Yunan ve Roma medeniyetlerinden günümüze kadar uzanıyor.

 

Antik Yunan ve Antik Roma’nın ekonomik refahı ve siyasal demokrasisi önemli ölçüde kölelerin sırtında duruyordu.

Çağımızda da Küreselleşen Batı Medeniyetinin demokrasi ihracı, mazlum milletlerin işgal, savaş, kan ve gözyaşlarının üzerinde devam ediyor.

Görüldüğü gibi, sorunlar genetik bozukluktan kaynaklanıyor.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
64 gün önce
127 gün önce
134 gün önce
344 gün önce
386 gün önce
449 gün önce
854 gün önce
988 gün önce
1002 gün önce
1058 gün önce
1114 gün önce
1134 gün önce
1149 gün önce
1168 gün önce
1210 gün önce
1225 gün önce
1245 gün önce
1253 gün önce
1283 gün önce
1288 gün önce
1356 gün önce
1505 gün önce
1638 gün önce
1811 gün önce
1834 gün önce
1863 gün önce
2047 gün önce
2177 gün önce
2198 gün önce
2323 gün önce
2390 gün önce
2416 gün önce
2447 gün önce
2589 gün önce
2626 gün önce
2731 gün önce
2754 gün önce
2984 gün önce
3053 gün önce
3174 gün önce
3332 gün önce
3335 gün önce
3391 gün önce
3409 gün önce
3412 gün önce
3433 gün önce
3467 gün önce
3522 gün önce
3531 gün önce
3604 gün önce
3723 gün önce
3698 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=