Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Demokratik Batının Bozuk Genleri

27 Kasım 2017, 12:15 - Okunma: 2473

Batı Medeniyeti Yunan Felsefesi, Roma Hukuku ve Hristiyanlık inancına dayanmaktadır. Yani batının kutsalı çıkarlarıdır. Bu çıkarları uğruna tarih botunca hep saldırmış, katletmiş ve sömürmüştür.

 

Saldırganlık, işgal, sömürgecilik ve ahlaksızlık bunların genlerinde var.

Tarihin derinliklerine doğru yolculuk yaptığımızda, Antik Yunan ve Antik Roma medeniyetlerinin köleci birer topluluk olduklarını görürüz.

 

Bu medeniyetlerde, köleler, sosyal hayatın ve ekonominin ayrılmaz birer parçalarıydılar. Ne Antik Yunan Medeniyeti ne de Antik Roma medeniyeti kölelik kurumunu insanlık ve adalet kavramlarına aykırı görmüyorlardı. Onların fikir babaları, yol göstericileri ve dünya çapında meşhur felsefecileri bile köleci bir anlayışa sahiplerdi.

Antik Yunan filozofu Eflatun(Platon) (M.Ö.427-347) bu görüşteydi. Felsefe tarihinin en büyük düşünürlerinden biri olan Aristo(M.Ö.384-322) bile Politika adlı eserinde köleliği doğal göstermeye ve meşruiyetini ispata çalışmıştır. Aristo insanları doğuştan hür ve köle olarak kabul eder. Köleleri, ruhlu birer alet ve canlı birer eşya olarak kabul eder.

 

Atina'da halk, vatandaşlar, yabancılar ve köleler olarak üçe ayrılıyordu. Savaş tutsaklığı ve korsanlık en önemli kölelik kaynağı idi. Klasik Yunan Uygarlığında, ele geçirilen şehirlerin askerlik çağındaki erkekleri kılıçtan geçirilip kalan şehir halkı köleleştirilirdi. Diğer yandan, doğum, fakirlik, borç, korsanlık, ailesi tarafından satılmak gibi nedenlerle köle olunurdu.

 

Şehir devletleri arasında kaçak köleleri iade antlaşması vardı. 

Antik Yunanistan'da köle satışı ve köle pazarları vardı.  Atina'da her ayın ilk günü köle pazarları kurulurdu. Köleler pazarlarda çıplak olarak bir kürsüye çıkarılır, satışa sunulurdu.

Hemen hemen her hür vatandaşın birkaç kölesi olurdu. M.Ö. 400’lü yıllarda Atina’da 75 bin köle vardı.

 

Onların düşüncelerine göre köle bir vahşidir. Sosyal kimliği olmayan bir yabancıdır. Onun için köleler, efendileri tarafından kırbaçlanabilir, işkence edilebilir, haklı nedenlerle onu öldürebilirdi.

Köle, tüm haklardan yoksundu. Köle alınır, satılır ve rehin edilirdi. Bir mülk ve insan ile hayvan arası bir varlık olarak kabul edilmişti.

Atina hukuku kölelere çok sınırlı bir koruma da getirmiştir. Fakat bu sınırlama kölelerin insan olma vasfından dolayı değil de, verimliliklerini arttırmak, isyanlarını gemlemek ve hür vatandaşlara zarar vermemesi içindi.

Köle ticareti nedeniyle, Yunan kolonilerine pek çok yabancı gelmiş ve o zamana kadar çok az olan yabancı köle sayısı artmıştı. Atina'da köle tacirleri ordu ile birlikte sefere gidip yok pahasına tutsaklar alır, dönüşte satarlar. Bazı şehirlerde hür vatandaştan çok köle vardı. Her bir kölenin farklı yerlerden gelmeleri bunların organize olamaması büyük köle ayaklanmasının önlemişti. Yine de şehirlerde küçük çaplı köle ayaklanmaları oluyordu.

 

Romalılar, Antik Yunan medeniyetinin üzerine imparatorluklarını inşa ettiler. Onun için kölelik kurumları birbirlerine çok benzerlik gösterir. Roma İmparatorluğu’nun kurulmasında büyük bir etkiye sahip Etrüskler, son derece zalim topluluktular. Özellikle yakaladıkları esirlere işkence etmeyi ve bu şekilde ellerinde bulunan esirleri katletmeyi büyük bir arzuyla yaparlardı. Roma Medeniyetinin savaş taktikleri, esir yaşantısının ve şehir yaşantısının temelleri Etrüsklere dayanmaktadır. Roma hukuku prensip olarak insanlara ait hukuk kurallarında “Şahsın hukukunda yapılan esaslı taksim, insanların hür ve köle oluşlarına dairdir.”

 

Antik Yunan ve Roma Medeniyetlerinde de, fahişelik ve cinsel sapıklık oldukça yaygındı.

Günlük hayatın bir parçası sayılırdı. Günümüz demokratik ülkelerinde de ölçüsüz ve sınırsız pornografik ve cinsel özgürlük anlayışı var. Demokrasilerde bu fiil ve eylemler bireysel bir tercihi olarak değerlendirilmekte, temel hak ve özgürlüklerin bir parçası olarak görülmekte. İşaretler gösteriyor ki, bu anlayışın kökeni de yine demokrasinin ilk uygulandığı Antik dönem Yunan ve Roma medeniyetlerinden günümüze kadar uzanıyor.

 

Antik Yunan ve Antik Roma’nın ekonomik refahı ve siyasal demokrasisi önemli ölçüde kölelerin sırtında duruyordu.

Çağımızda da Küreselleşen Batı Medeniyetinin demokrasi ihracı, mazlum milletlerin işgal, savaş, kan ve gözyaşlarının üzerinde devam ediyor.

Görüldüğü gibi, sorunlar genetik bozukluktan kaynaklanıyor.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
115 gün önce
157 gün önce
220 gün önce
626 gün önce
759 gün önce
773 gün önce
829 gün önce
885 gün önce
920 gün önce
940 gün önce
982 gün önce
997 gün önce
1017 gün önce
1024 gün önce
1055 gün önce
1060 gün önce
1128 gün önce
1276 gün önce
1410 gün önce
1582 gün önce
1605 gün önce
1634 gün önce
1819 gün önce
1948 gün önce
1970 gün önce
2094 gün önce
2161 gün önce
2187 gün önce
2218 gün önce
2360 gün önce
2397 gün önce
2502 gün önce
2525 gün önce
2755 gün önce
2825 gün önce
2946 gün önce
3104 gün önce
3106 gün önce
3163 gün önce
3181 gün önce
3184 gün önce
3205 gün önce
3239 gün önce
3294 gün önce
3303 gün önce
3376 gün önce
3494 gün önce
3469 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=