Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Kültür Emperyalizminin tahribatları!

14 Ocak 2021, 12:34 - Okunma: 1631

İslam dünyası ve 3. Dünya ülkelerini sömürme planını uygulayabilmek için Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmak zorunda olduklarını bilen batı emperyalizmi ve dünya siyonizmi bu amaçlarına ulaşmak için her yolu deniyorlar.

Geçmişte sömürgeci ülkeler işgal ve katliamlarla mazlum coğrafyaların yeraltı ve yer üstü kaynaklarına çökerken, sonradan ekonomik ambargolar yoluyla bunu yaptılar. Küreselleşme ile birlikte emperyalizm ve siyonizm yeni bir aşamaya geçerek silah, katliam, işgal ve ekonomik ambargolarla hakimiyetleri altına aldıkları toprakları ve halkları; daha fazla “sert güç” unsurları ile elde tutamayacaklarını gördüklerinden, “yumuşak güç” sonra da “akıllı güç” taktikleriyle tahakküm altına almaya başladılar.

Sömürgeleştirmek istedikleri bölgeleri ekonomik ve kültürel işgal ile kendilerine bağımlı hale getirdiler. Emperyalizmin yeni bir aşaması olan “Kültürel emperyalizm” veya “Kültür emperyalizmi” ile kendi kültürlerini sömürge ülke halklarına sevdirerek, onların düşünce dünyalarına ve zihinlerine sahip oldular. Bununla yerel kültürlerin bir bölümü silinirken, bir kısmı da egemen kültür ve ekonomi tarafından asimile edildi veya değersizleştirildi. Yerel halka kendi kültür, medeniyet ve inançlarını onlara unutturup emperyalistlerin kültür ve inançlarını dayattılar. Böylece farkına bile varmayan nesilleri silah kullanmadan, para harcamadan gönüllü bir halde kendilerine “kurşun asker” yaptılar.

Zamanla kendi inancından, tarihinden, kültür ve medeniyetinden habersiz kalan nesiller ve toplumlar küreselleşmenin baskısı ve teknolojinin gelişmesiyle; Küresel emperyalizmin ve Dünya siyonizminin planları doğrultusunda istenilen kıvama getirildi. Hal böyle olunca kendi inancını, geleneklerini, ülkesini ve milletini savunması gereken genç nesiller ve aydınlar; kültür emperyalizminin ve dünya siyonizminin fikirleri ile zihinleri meşgul olduğundan onların değirmenine su taşır hale geldiler.

Zamanında siyasi ve askeri olarak bağımsızlık mücadelesi veren ve emperyalistlere karşı savaşan ülkelere ve kendimize bakalım da; işgali def ederken, nasıl da emperyalizmin başka türüne mahkum ve teslim olduğumuzu görelim. İşgale son verip topraklarımızdan kovduğumuzu söylüyoruz ve bağımsızlığımızı ilan ettiğimizi iftiharla dile getiriyoruz.  Peki, gerçek böyle mi? Onları kovduk kovmasına lakin onların bütün kanun ve mevzuatları devlet yönetimlerimize hakim oldu. Hayat tarzları kültür emperyalizminin sonucu olarak, toplum hayatımıza hakim oldu ve yüz yıldır bununla iftihar ederek yaşıyoruz. Hani emperyalistlerle savaşmış ve bağımsız olmuştuk? Oysa kanun, mevzuat, kültür ve yaşam tarzımızla onların esiri bir hale geldiğimizi göremiyoruz. Ekonomiden eğitim sistemine, aile yapımızdan devlet güvenliğine kadar her konuda onları taklit ediyoruz. Bakın onların diliyle konuşup, onların kelimeleri ile yazıp, onların kelimelerini kullanıyoruz. Onların paraları ile alışverişimizi yapıyor, onların gözüyle dünyaya bakıyor, hatta dinimizi bile onların bakış ve kültür kodlarına göre tarif etmeye çalışıyoruz. Okullarımız, kurumlarımız onların dili, mevzuatları ile yönetiliyor. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantılarında bile konuşmalar İngilizce yapılıyorsa başka söz hacet var mı? Ekonomimiz, ihracat ve ithalatımız hangi para birimi baz alınarak yapılıyor dersiniz? Nerede kaldı bağımsızlığımız?

Düşünce yapımızdan, devlet ve uluslararası kurumlarımıza kadar onların gösterdiği istikamette yol alıyor, onların iyi dediğine iyi, kötü dediğine kötü diyoruz. Sonra da mücadele ettiğimizi zannediyoruz. Bakınız isimlerimizi bile onların diliyle bozuyoruz. Bakıyorsunuz devlet kurumlarından, medyaya kadar bu tahribat yaşanıyor. Ülkemizi ziyaret eden Arap ülkeleri liderlerine batılıların diliyle hitap ediyoruz. “El Sani, El Suud” yerine; “Al Sani, Al Suud” gibi garabet söylemler ile karşılaşıyoruz. Peygamberimizin ismini bile “Muhammed (S.A.V) değil de, “Mohammed” olarak yazan gafiller var.

ALLAH (CC) emperyalist ve siyonist şeytanların oyunlarına karşı bizlere şuur, basiret, feraset ve mücadele ruhu versin inşallah. Wessselam…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
64 gün önce
162 gün önce
218 gün önce
281 gün önce
288 gün önce
498 gün önce
540 gün önce
603 gün önce
1009 gün önce
1142 gün önce
1156 gün önce
1212 gün önce
1268 gün önce
1289 gün önce
1303 gün önce
1323 gün önce
1365 gün önce
1380 gün önce
1400 gün önce
1407 gün önce
1438 gün önce
1443 gün önce
1511 gün önce
1659 gün önce
1792 gün önce
1965 gün önce
1988 gün önce
2017 gün önce
2202 gün önce
2331 gün önce
2353 gün önce
2477 gün önce
2544 gün önce
2570 gün önce
2601 gün önce
2743 gün önce
2780 gün önce
2885 gün önce
2908 gün önce
3138 gün önce
3207 gün önce
3328 gün önce
3487 gün önce
3489 gün önce
3546 gün önce
3564 gün önce
3567 gün önce
3588 gün önce
3622 gün önce
3677 gün önce
3686 gün önce
3759 gün önce
3877 gün önce
3852 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=