Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Anayasa Değişikliği ve tek adamlık!

18 Ocak 2017, 00:29 - Okunma: 3095

TBMM Genel Kurulunda 18 maddelik Anayasa paketi görüşmelerinde Pazar günü gece saatlerinde son iki maddenin kabul edilmesiyle birlikte birinci tur görüşmeler sona ermiş oldu.

Maddelerde Anayasaya göre karar yeter sayısına ulaşıldığı için 48 saat ara verilip 18 Ocak’ta 2.tur görüşmelere başlanacak. Sonuç değişmezse muhtemelen Nisan ayında halk oylamasına yani referanduma gidilecek.

 

Anayasa değişikliğinin içeriğine fazla girmeyeceğim bu konuyla ilgili olarak Sadık Emre kardeşimin “Anayasa Değişikliği” yazısına bakılabilir.

Benim değineceğim konu başlıktan da anlaşılacağı gibi “tek adamlık” konusudur.

Türkiye’de ne zaman “Başkanlık Sistemi” konusu gündeme gelse, sol parti ve kesimler hemen yaygara ve feverana başlayarak, “Aman ha sivil diktatörlük gelecek” “tek adamlık geliyor” “Diktatörlük geliyor” gibi propagandalarla halkı ve kamuoyunu kandırma ve kendilerine verilen rolü oynamaya çalışıyorlar.

Aynı oyunları Rahmetli Özal’a vefatına kadar yaptılar. Son yıllarda bu propaganda ve karalamanın dozunu iyice artırdılar.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkın ilk kez seçeceği Cumhurbaşkanlığına aday olmasını hazmedemediler ve ülkeyi gererek, en iyi yaptıkları “gerilim politikasını” sahnelediler. O zamanda katıldığım bir toplantıda dönemin malum muhalefetinin acizlik içinde olduklarını belirterek, “Başbakan Erdoğan’a aday olma diyorlar. Hangi partinin kimi aday yapacağına o parti kendisi karar verir. Siz başkasına bunu deme hakkına sahip değilsiniz. En önemlisi de ‘Erdoğan’a sakın aday olma’ diyerek aslında çaresizliklerini ve Erdoğan karşısında kendilerinin hiçbir şanslarının olmadığını itiraf ediyorlar” demiştim.

 

Değerli dostlar!

Şimdi de aynı durumla karşı karşıyayız. Aynı şablon karalama ve kara propagandalarına devam ediyorlar. Malum çevreler fosilleşmiş zihniyetlerinin artık maya tutmadığını ve halkın teveccüh etmediğini gördüklerinden vesayet odaklarını kaybetmemek için sözde direniyorlar. Onlarda biliyorlar ki Anayasa değişikliği gerçekleşirse artık istedikleri ve uşaklığını yaptıkları güç odaklarının borazanı ötmeyecek.

 

Şimdi onlara soruyorum! İster başbakan, ister cumhurbaşkanı veya başkanlık getirilmiş olsun; sonuçta halka gidilip kimin seçileceğine halk karar vermeyecek mi? O halde bu feveran neden? Sizde adam gibi düşünce, fikir, inanç ve projelere sahip olun halk sizi seçsin.

 

Başbakanın TBMM’de dediği gibi:“Erzincan Refahiye Kayı köyünden topal Dursun'un oğlu Başbakan oluyorsa CHP’den Cumhurbaşkanı olur. Karşı çıkmayın biraz çalışın…”

Ama yok onlarda biliyor ki, halk onları seçmez. Kendileri halktan ne kadar kopuk olduklarını çok iyi biliyorlar. Zaten her zaman halkın ve inançlarının karşısına dikilen bu kesimlerden başka ne beklenebilir ki?

 

Yaptığınız çirkeflik ve kirli taktikler ile suyun akışını değiştiremezsiniz. Halka verecek bir şeyi olmayan, halka tepeden bakan jakoben, baskıcı, destop anlayışla halkı korkutamazsınız. Geçti o devirler.

 

Tek adam diyorsunuz da, ülkeyi tek adam ve tek parti ile yönettiğiniz ve diktatörlüğün dik alasının uygulandığı dönemi tapınırcasına savunuyorsunuz. Bu ne çelişki böyle?

Birde kapı kulluğunu yaptığınız ve örnek aldığınız ABD başkanlık sistemi ile yönetilmiyor mu? Hele hele öve öve bitirmediğiniz Küba’yı Fidel Castro yarım asır boyunca tek adam olarak yönetmedi mi? Sonrada sağlık sorunlarından dolayı görevi 2008 yılında kardeşi Raul Castro'ya devretmedi mi? Bunlar demokrasi ve özgürlük oluyor, ama halkın seçimi ile gelenler “diktatör” oluyor öyle mi? Batsın sizin zihniyetiniz de, demokrasinizde…

 

Sizler hep halkı hizmetkar ve köle olarak görüp aşağıladınız. “Halkın ne dediği değil, bizim  ne dediğimiz önemlidir? Yüzde 95 oy alsalar da bu ülkede bizim dediğimiz olur” söylemlerinizi unutmadık. Şimdi vesayet rejimi elinizden alınıyor ve zaten çok partili sisteme geçildiğinden beri halk sizi seçmedi ve artık iktidara gelme şansınızın olmadığını gördüğünüz için vekilleri kuduz hayvan misali ısırmaktan, saksı fırlatmaya, mikrofon çalmaya kadar her türlü çirkeflikler yapıyorsunuz.

 

Birde çok satan bir gazete saksıyı fırlatan CHP’lilerin ismini vermeden “Atatürk çiçeğini” (1) fırlattılar diye başlık attı. ALLAH akıl fikir versin…

 

(1) Asıl adı Noel yıldızı veya Poinsettia' (Euphorbia pulcherrima), anavatanı Meksika ve Orta Amerika olan sütleğengiller familyasına ait çiçek türünü; Türkiye'de yetiştirilmesi ve tanınmasına önayak olduğu için, çiçeğin yetiştirilmesi sırasında görev alan bitki bilimcilerin önerisi ile çiçeğe bu ismi takmışlar.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
41 gün önce
111 gün önce
209 gün önce
265 gün önce
328 gün önce
335 gün önce
545 gün önce
587 gün önce
650 gün önce
1056 gün önce
1189 gün önce
1203 gün önce
1259 gün önce
1315 gün önce
1336 gün önce
1350 gün önce
1370 gün önce
1412 gün önce
1427 gün önce
1447 gün önce
1454 gün önce
1485 gün önce
1490 gün önce
1558 gün önce
1706 gün önce
1840 gün önce
2012 gün önce
2035 gün önce
2064 gün önce
2249 gün önce
2378 gün önce
2400 gün önce
2524 gün önce
2591 gün önce
2617 gün önce
2648 gün önce
2790 gün önce
2827 gün önce
2932 gün önce
2955 gün önce
3185 gün önce
3255 gün önce
3376 gün önce
3534 gün önce
3536 gün önce
3593 gün önce
3611 gün önce
3614 gün önce
3635 gün önce
3669 gün önce
3724 gün önce
3733 gün önce
3806 gün önce
3924 gün önce
3899 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=