Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Ticaret Ahlakı ve ticarette itibar sorunu!

05 Aralık 2018, 22:30 - Okunma: 2008

Günümüz Müslümanları olarak İslam’ı sadece namaz ve oruç gibi ibadetlerden ibaret zannederiz. ALLAH’ın cihad, irşad, adalet, doğruluk, kul hakkı, muamelat gibi toplumsal emir ve nehiylerini hep göz ardı ederiz. Sadece namaz ve diğer ibadetlerle dünya ve ahiretimizi kurtardığımızı zannederiz. Oysa Kur’an ayetlerine ve Peygamberimizin (S.A.V.) uygulama ve hayatına baktığımızda yanıldığımızı göreceğiz.

Dinin emirlerinden olan ve geçmiş kavimlerin helakine sebep olan ticaret ahlakı ve itibar konusu üzerinde yoğunlaşmamız gerekir. İnsanlar namazımıza niyazımıza değil, muamelat ve alışverişimizde olan dürüstlük ve doğruluğumuza bakarak İslam’ı ve Müslümanları değerlendiriyor. Olumlu ve müspet bir izlenim bıraktığımızda, yaptığımız amel tebliğ yerine geçtiğinden insanlar İslam’a yaklaşır. Şayet olumsuz ve menfi bir izlenim bırakırsak; bu durumun insanların İslam'dan uzaklaşmasına sebep olacağımızdan büyük vebal altına gireceğiz. Durum bu kadar önemli ve ciddi iken maalesef zamanımızın Müslümanları bu davranış ve muamelelere önem vermiyor.

Yukarıda da söylediğimiz gibi, İslam’da ibadetler yalnızca namazla, oruçla sınırlı değildir. Yüce Allah’ın hoşnut ve razı olduğu bütün söz, fiil ve davranışlar geniş anlamda ibadet kapsamındadır. Bu bağlamda, kişinin kazancını helâl yoldan elde etmesi, İslami prensiplere uygun olarak ticari ve iktisadını sürdürmesi, yaşayış ve ticaretinde sözüne itibar edilen biri olup olmadığına bakılır. Kısaca hayatın bütün alanlarını geniş anlamda ibadet kapsamına alan İslam; meşru ticareti de ibadet olarak değerlendirmiş; bunun gerçekleşmesi için ticari hayatta uyulması gerekli ahlaki prensipler getirmiştir. İslam'da ticari ilişkilerde son derece dürüst ve güvenilir olma şartı ilke olarak konmuştur. Bu ilkelerle amel edilmiş olsaydı, bugün Müslümanlar arasında görülen güvensizlik ve itimatsızlıklar olmayacaktı. Helal ve meşru bir ticaret yapabilmek için İslam’ın ticari prensiplerini, ticaret ahlakını öğrenmek şarttır. Müşteriyi aldatmamak, doğru sözlü olmak, yalan yere yemin etmemek, hileli ölçüp tartmamak, karaborsa amaçlı malı stoklamamak, müşteriye iyi davranmak, müşteri kızıştırmamak, ticari işlemlerin kayıt altına alınması gibi İslami kural ve prensipler konulmuştur. Tacirin dürüst ve sözüne itibar ediliyor olması hayati bir mesele ve hayat felsefemiz olmalıdır.

Bu meseleler aslı itibariyle sadece tacirlerde değil, tüm fertlerle olması gereken asgari özelliklerdir. Ancak insanlarda olan mal ve para biriktirme sevdası ve düşkünlüğü dolayısıyla yapılan hile ve düzenbazlıkların haddi hesabı yoktur. Bu yüzden nice kavimler batmıştır. İnsanlarımız dinimizin emirlerine rağmen itibarlarını bırakarak, para kazanmayı önceleyerek, hayatlarını para kazanma hırsı üzerine ikame ediyorlar ve bu uğurda her şeyi mubah görüyorlar. “Önce para kazanalım da ne olursa olsun” adeta hayat felsefesi olmuştur. Bu yetmezmiş gibi toplumda bu kişileri de meşrulaştırma ve hatta örnek gösterircesine; “gemisini yürüten kaptandır” diyerek hırsızlık ve arsızlık teşvik ediliyor. Halimiz gerçekten içler acısı bir vaziyettedir. Sözüne güvenilmeyen, hiçbir sözünü yerine getirmeyen insanlardan oluşan toplumdan nasıl sağlıklı bir yapı oluşur. Eskiden müşterisini aldatan esnaf olduğunda, pabucu esnaf ocakları tarafından dama atılıp teşhir edilirdi. “Pabucu dama atıldı” sözü derb-i mesel olmuştur. Peki, bu zamanımızda uygulanırsa acaba toplumda kaç kişinin pabucu ayağında kalır. Halimizi bir düşünelim de silkelenelim. ALLAH’a hesap vermeden önce kendimizi hesaba çekelim. Müslümana yakışmayan, itibarımızı yerle yeksan eden bu illetten kendimizi kurtaralım.

Hile ve aldatma yoluna giden ve gemisini yürüttüğünü zannedenler şeytanın aldatması ile kısa vadede kazanıyor gibi görünseler de aslında itibarlarını kaybettikleri için, ticarette de ahlakta da kaybetmeye mahkûmdurlar. Çünkü itibar ve güveni olmayan ile kimse ne ticaret, nede başka bir muamele yapmak istemez. Bu işin vebal ve günahı da cabası.

-Hud Suresi: 84-85-  Ayetlerindeki uyarıları ve “Doğru tacir, kıyamet günü Arş’ın gölgesindedir.” ile “Doğru sözlü, dürüst ve güvenilir tâcir, nebîler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir.” -Tirmizî, Büyû, 4-hadislerini dikkate alalımda; ticaret ve hayatımızın diğer alanlarında itibarlı insanlar olmaya gayret edelim. Hayat sadece paradan ibaret değildir. İtibar olmayınca paranın kimseye bir faydası olmayacaktır. Parayı kaybetmeye mahkûm olan bu zevat, o zaman itibar ve güven üzerine kurulan dostlukların önemini anlayacaktır. Ancak son pişmanlık fayda etmeyecektir.

Selam ve dua ile...

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
16 gün önce
86 gün önce
184 gün önce
240 gün önce
303 gün önce
310 gün önce
520 gün önce
562 gün önce
625 gün önce
1031 gün önce
1164 gün önce
1178 gün önce
1234 gün önce
1290 gün önce
1311 gün önce
1325 gün önce
1345 gün önce
1387 gün önce
1402 gün önce
1422 gün önce
1429 gün önce
1460 gün önce
1465 gün önce
1533 gün önce
1681 gün önce
1815 gün önce
1987 gün önce
2011 gün önce
2039 gün önce
2224 gün önce
2353 gün önce
2375 gün önce
2499 gün önce
2566 gün önce
2592 gün önce
2623 gün önce
2765 gün önce
2802 gün önce
2907 gün önce
2930 gün önce
3160 gün önce
3230 gün önce
3351 gün önce
3509 gün önce
3511 gün önce
3568 gün önce
3586 gün önce
3589 gün önce
3610 gün önce
3644 gün önce
3699 gün önce
3708 gün önce
3781 gün önce
3899 gün önce
3874 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=