Lütfen bekleyin..


Veysi DEMİR

Ümmetin hali ne olacak böyle!

12 Eylül 2018, 00:50 - Okunma: 2116

Ümmet olarak içinde bulunduğumuz dağınıklık, parçalanmışlık ve perişanlığa baktığımızda içimiz kan ağlıyor ve çare üretememenin acısıyla yüreğimiz dağlanıyor.

İslam coğrafyasının her tarafı kan revan ve zulüm altında inliyor. En kötüsü de Müslümanlar arasına yüzyıl önce konulan derin ayrılık ve fitneler bugün tam anlamıyla kendini gösteriyor. Ve maalesef Müslümanlar düşmanları bırakıp, birbirleriyle savaşıyor ve bunu iftiharla sunuyorlar.

Emperyalizmin duayeni İngilizler ve onları taklit eden büyük şeytan ABD ve diğer emperyalist devlet ve güçler Müslümanları İslam’dan, İslam’ı anlamaktan ve yaşamaktan uzaklaştırarak nesilleri kendilerine “kurşun asker” yaptılar. Müslümanlar bugün düşmanları olan emperyalistleri dost, kardeşlerini düşman görerek savaşıyorlar. Arakan, Filistin derken şimdide İdlib’te Müslüman kanı akıyor. Müslümanlar eziliyor, tahkir ediliyor, namusları çiğneniyor ama Müslümanların o kadar gözü kinle dolmuş ki, birbirlerini suçlayıp asıl düşmanı görmüyorlar.

İdlib’te binlerce sivil, kadın ve çocuk ateş altında ama kimin umurunda? Herkes kendini haklı göstermeye çalışmanın peşinde. Kendi ırki, mezhebi, örgüt ve devlet çıkarlarını, ümmetin maslahatının ve geleceğinin önüne koyarak nereye varacağız?

Geçtiğimiz Cuma günü Tahran’da yapılan üçlü zirveden, İdlib ve Suriye için çözüme yönelik bir karar çıkacağı beklentisi gerçekleşmedi. Aslına bakılırsa şimdiye kadar yapılan Cenevre görüşmeleri ve Astana süreci ne çözüm getirdi ki, Tahran zirvesi çözüm getirsin? Çünkü yapılan anlaşmalar kağıt üzerinde kalıyor ve verilen sözler tutulmuyor. Ateşkes ve “Gerilimi azaltma bölgeleri” kuruluyor lakin Rusya ve Esed güçleri saldırılarına devam ediyor. Güçlünün istediğini yaptığı ve hiçbir kural tanımadığı bir dünyada yaşıyoruz. Öte yandan ABD ve koalisyonu da sözde IŞİD bahanesi ile Suriye’de operasyon çekmeye ve BOP’u uygulamaya devam ediyor.

Suriye’de olayların başladığı günden beri bu güçler Suriye halkını değil, kendi emperyal çıkarlarını düşünmekten öteye geçmiyorlar. Ne Rusya ne ABD nede Avrupa ülkelerinden olumlu bir şey beklememiz zaten sorunlu bir bakıştır.

ABD ve diğer emperyal ülkelerin tek derdi siyonist işgal çetesi israil’in güvenliğini temin etmektir. IŞİD, PYD/YPG ve diğer proje örgütleri bu amaca hizmet için tedavüle sürüp, işi bitince de kullanıp atacaktır. ABD ilk günden beri bu proje örgütlerle bölgede israil’e karşı tehdit oluşturan İran ve Lübnan Hizbullahı'nın etkisini kırmaya çalışıyor. ABD kendi ve İsrail çıkarlarından başka kimseyi düşünmez ve kimseye de “stratejik ortak” olarak bakmaz.

Rusya’ya gelince onlarında emperyal bakış itibariyle ABD’den farklı olmadıkları aşikar. Birçok bölgede Müslüman kanı döken Rusya’nın Müslümanlar için bir şey yaptığı düşünülemez. O da Lazkiye’de bulunan hava üssünü garantiye alarak Akdeniz üzerinden sıcak denizlere açılmanın hesabını yapıyor. İran ve Türkiye ise; ilk günden bir araya gelerek bu sorunun çözümü için adım atmamalarının ve yanlış politikalarının cezası ve vebalini taşıyorlar.

Aralık 2016 da Halep’te yaşanan sıkıntı, şimdi İdlib’te yaşanıyor. Bu sorun karşısında zor durumda kalan ülke Türkiye’dir. Halep’ten sivillerin ve “ılımlı muhalefetin” İdlib’e gelmesini sağlayan Türkiye, şimdi yeni bir sorunla karşı karşıyadır. Bir tarafta stratejik ortak diye baktığı ancak en büyük düşmanı olan ABD, diğer tarafta güven vermeyen Rusya. Bir tarafta da İdlib’te Türkiye’ye umut bağlayan sivil Müslüman halk.

Aslında bizim karşı cephelerde zannettiğimiz ABD ve Rusya’nın her adımı danışıklı olarak attıkları ve bilerek gerilimi artırdıkları ihtimalini gözden kaçırmayalım. İdlib’e sivil halk ve ılımlı muhalefet getirildikten sonra; ABD ve yandaşları ve proje örgütleri zaman içerisinde bilinçli olarak İdlib’e yönlendirdi. Bu plan sonucunda pası alan Rusya ve Esed “terör örgütleri var” diyerek İdlib’e saldırıyorlar. Müslümanların kanı üzerinden oyunlar oynanmaya devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tahran zirvesi sonrasında, "Rejimin çıkarları uğruna on binlerce masum insanın öldürülmesine göz yumulması durumunda, böyle bir oyunun ortağı da seyircisi de olamayız." diyerek önemli bir çıkış yaptı.

Tahran zirvesinden istediğini alamayan Türkiye yeni bir göç dalgası sorunu ile karşı karşıya kalacak. Öte taraftan ABD “mayın eşeği” olarak kullandığı proje örgüt PYD/YPG’yi silahlandırıp Türkiye’ye tehdit oluşturmaya devam ediyor. Türkiye bu durumda hem İdlib, hem de Fırat’ın doğusunda büyük sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Mülteci göçüde olursa ülkenin bunun altından kalkması mümkün olmayacağından, Avrupa’ya gitmek isteyen mülteciler için kapıları açma kozunu kullanmalıdır. Wesselam…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
79 gün önce
107 gün önce
149 gün önce
247 gün önce
303 gün önce
366 gün önce
373 gün önce
583 gün önce
625 gün önce
688 gün önce
1094 gün önce
1227 gün önce
1241 gün önce
1297 gün önce
1353 gün önce
1374 gün önce
1388 gün önce
1408 gün önce
1450 gün önce
1465 gün önce
1485 gün önce
1493 gün önce
1523 gün önce
1528 gün önce
1596 gün önce
1745 gün önce
1878 gün önce
2050 gün önce
2074 gün önce
2102 gün önce
2287 gün önce
2416 gün önce
2438 gün önce
2563 gün önce
2629 gün önce
2655 gün önce
2686 gün önce
2829 gün önce
2865 gün önce
2970 gün önce
2993 gün önce
3223 gün önce
3293 gün önce
3414 gün önce
3572 gün önce
3575 gün önce
3631 gün önce
3649 gün önce
3652 gün önce
3673 gün önce
3707 gün önce
3762 gün önce
3771 gün önce
3844 gün önce
3963 gün önce
3938 gün önce

RSS
© 2025 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=